Sevgili İrem,
34 yaşında bir kadınım. Eşimle yedi yıldır evliyiz, çok seviyoruz ama bir süredir aramızdaki heyecan azaldı. Önceden göz göze gelince bile içimiz kıpır kıpır olurdu, şimdi ise ancak “Çamaşırları sen mi asacaksın ben mi?” diye bakışıyoruz. Seks hayatımız da eskisi gibi değil. “Aşk zamanla değişir” diyorlar ama biz bu değişimi biraz fazla hissettik galiba. Aramızdaki kıvılcımı nasıl geri getirebiliriz? Yoksa bu da evliliğin doğası mı, biz mi çok romantik filmlere kandık?
Değerli okurum
Öncelikle şunu söyleyeyim: Evliliğin ilk yıllarındaki o “çılgın hormon festivalinin” bir ömrü var. İlk başlarda birbirimize bir mücevher reklamındaki gibi coşkuyla bakarken, yıllar içinde o bakışlar donuklaşabiliyor. Ama panik yok! Bu, aşkın bittiği anlamına gelmez, sadece “aşktan rutine” doğru ufak bir format değişimi yaşanıyor.
Şimdi, gelelim seni ve eşini tekrar “çamaşır asma” yerine birbirinize bakmaya döndürecek formüle. Öncelikle, beynimiz sürprizleri sever. Monotonluk kadar aşkın düşmanı azdır. En son ne zaman beklenmedik bir şey yaptınız? En son ne zaman birlikte yeni bir şey denediniz? (Ve hayır, yeni bir deterjan markası denemekten bahsetmiyorum.)Birlikte daha önce yapmadığınız bir aktivite deneyin. Dans kursu, gece çılgın bir tatlıcı turu…Rutin dışına çıkın! Çarşamba akşamı klasik pijama-Netflix modundan çıkıp, “sanki ilk kez buluşuyormuşuz gibi” bir akşam organize edin.Fiziksel temas önemli! Sadece seks değil, gün içinde küçük dokunuşlar, ani sarılmalar, yanağa kondurulan habersiz öpücükler… Beyin hâlâ romantik mi diye test etmek istiyor.Ve belki en önemlisi, konuşun! Açık açık, samimi şekilde, “Bak aşkım, biz neden 7 yıl önceki o heyecanlı halimize dönemiyoruz?” diye eğlenceli bir sohbete dalın. (Tabii ki “Sen hiç çaba göstermiyorsun” diye başlamadan.)Son olarak: Evlilik bir dönem reality show gibi başlasa da, iyi bir senaryoyla unutulmaz bir dizinin sezonlarca devam etmesini sağlamak sizin elinizde. Bol kahkaha, bol macera ve araya biraz da flört ekleyin. Senaryoyu siz yazıyorsunuz!
Erkek arkadaşım bir öküz!
Sevgili İrem Hanım,
Ben 29 yaşında, bekar, 2 yıllık ilişkisi olan bir kadınım. Benimki biraz klasik bir soru ama çözüm bulamıyorum. Erkek arkadaşımla iki yıldır birlikteyiz. Birlikte çok eğleniyoruz, iyi anlaşıyoruz ama bir sorun var: Adam duygularını ifade etmiyor! Ben içimdekileri dökerken, o “Hı hı”, “Tamam” veya en fazla “Sen benim için çok özelsin” gibi kalıplarla geçiştiriyor. Bir kez bile “Seni seviyorum” dediğini duymadım!
Bunu dile getirdiğimde “Ben sevgiye inanıyorum ama her şey sözle değil, davranışlarla gösterilir” diyor. Okey, anlıyorum, sevgi sadece söz değil ama iki kelimeyi de mi çok görüyor? Beni sevdiğini gerçekten hissediyorum ama bir insan iki yılda bir kere bile “Seni seviyorum” demez mi? Acaba ben mi çok romantik filmlerden etkilendim, yoksa o mu biraz odun?
Değerli Okurum,
Öncelikle şunu netleştirelim: Erkek arkadaşın odun değil. Bak, bazı insanlar sevgiyi konuşarak gösterir, bazıları davranışlarıyla, bazıları ise “Lastiğini kontrol ettim, inmişti, şişirdim” diyerek. Senin sevgilin büyük ihtimalle üçüncü gruptan. Seni sevdiğini hissediyorsan, yani bakışlarında, dokunuşlarında, yaptığı küçük jestlerde bu varsa, evet, romantik filmler seni biraz beklentiye sokmuş olabilir. Amaaa… Eğer senin için bu kelimeleri duymak önemliyse, “Beni seviyorsan söyle” diyerek baskı yapma. (Böyle dersek adamın ağzına kelimeyi yapıştırıcıyla bile tutturamayız.) Bunun yerine, ona sevgi dilinin senin için önemli olduğunu anlat. “Seni seviyorum” demenin, ona karşı bir test değil, senin için bir duygu paylaşımı olduğunu hissettir.
Ve son olarak, küçük bir taktik vereyim: Sevgi dillerinde konuşmayı öğrenmek çift yönlüdür. Sen onun sevgiyi nasıl gösterdiğini anlamaya çalışırken, o da senin beklentilerini öğrenmeli. Ona ufak ipuçları ver, mesela “Bazen duymak da güzel olur” diye tatlı bir hatırlatma yap.
Karım spora başladı beni aldatıyor mu?
Sevgili İrem hanım,
35 yaşındayım. 6 yıllık evliliğim var ve karımı çok seviyorum. Biliyorum, soracağım şey biraz hassas ama kafam çok karışık. Eşim beni aldatıyor olabilir mi? Son zamanlarda telefonu hep yanında, eskiden rahatça bıraktığı ekranı şimdi ters çeviriyor. Eskiden “Ne yapıyorsun aşkım?” diye mesaj atınca hemen cevap verirdi, şimdi ya geç dönüyor ya da “Toplantıdayım, konuşuruz” deyip geçiştiriyor. Daha da garibi, kendine birden bire çok özen göstermeye başladı! Yeni kıyafetler aldı, spor yapmaya başladı, saçını farklı tarıyor… Halbuki yıllardır “Spor salonuna yazılalım mı?” dediğimde “Evde mekik çekerim ben” diyordu.
Şimdi, bunları düşünüp “Kesin biri var!” demek istemiyorum ama içimde bir kurt var. Açık açık sorsam “Ne diyorsun sen?” diye tepki verir diye korkuyorum. Ama sormazsam da kafamı kemiriyor. Aldatılıyor muyum yoksa paranoyak mı oldum?
Değerli Okurum,
Öncelikle, Sherlock Holmes gibi delil toplamaya çalışmadan önce bir sakin olalım. “Eşim telefonunu ters çeviriyor = Kesin aldatıyor” denklemi biraz fazla CSI bölümü izlemiş birinin çıkarımı olabilir. Evet, bazı işaretler şüphe uyandırabilir ama bu işaretlerin kesin anlamı “ihanet” değildir. Belki hayatında bir yenilik istiyor, kendini daha iyi hissetmek için değişiklikler yapıyor, belki iş yerinde stresli bir dönemden geçiyor… Ama bunların yerine aklına hemen üçüncü bir kişi getiriyorsan, esas mesele belki de güven eksikliğidir.
Şimdi sana iki seçenek sunuyorum:
Paranoya yapmaya devam edebilirsin. Telefonuna her baktığında şüphelen, gece rüyanda bile WhatsApp’ını karıştırırken yakalandığını gör, kahvaltıda “Niye tokum diyorsun? Yoksa biriyle mi yemek yedin?” diye sorgulamalar yap… Sonuç? Muhtemelen hiçbir şey çıkmayacak ama sen ilişkiyi gereksiz yere gereceksin. Ya da Açık açık konuşabilirsin: Ama sakın “Beni aldatıyor musun?” diye sorguya çekerek değil! “Son zamanlarda biraz uzaklaştık gibi hissediyorum, sen de fark ediyor musun?” gibi bir giriş yap. Böylece hem onu savunmaya itmezsin hem de gerçekten bir mesafe olup olmadığını anlamaya çalışırsın.
Özetle: Aldatılıyor musun? Bilmem. Ama şu an kendi düşüncelerin seni biraz aldatıyor olabilir. Önce net bir iletişim kur, sonra endişelenmeye devam edip etmeyeceğine karar ver. Unutma, ilişkiler WhatsApp mesajlarıyla değil, açık ve samimi sohbetlerle çözülür.