THY hemen Svalbard’a günlük direkt uçuş başlatmalı, hem de günde bir kaç kez olmalı
11 Mart 2025

Hafta başında durup dururken başıma belalı bir iş geldi.

Şimdi, Sedat Ergin gibi, İsmet Berkan’ın da ne kadar iyi bir gazeteci olduğunu söyleyip onu da övmem gerekecek.

gerçi bunun için daha önce de nedenlerim vardı ama sonuncusu bu övgüyü kaçınılmaz yaptı.

bence dün sitemizde yer alan ‘Türkiye bütün hafta sonu bu geyiği yaptı: Yaşasın Svalbard’a yerleşebiliyoruz!’ başlıklı yazı bence türk medyasında bırakın türk medyasını dünya medyasında bile, son yıllarda yayınlanmış en muhteşem konuydu.

***

şöyle anlatayım meseleyi eğer ben New Yorker dergisinin yayın yönetmeni olsaydım ve eğer İsmet de aynı derginin ‘Talk of the Town’ bölümünü yönetiyor olsaydı sadece bu yazı nedeniyle ya onu otomatikman Pulitzer ödülüne aday gösterirdim ya da yayın yönetmenliğini anında ona bırakıp ceketimi alıp çeker giderdim.

***

yazıyı lütfen okuyun ama buna zahmet etmeyecekler için ne olup bittiğini yazıdan alarak özetlemeye çalışayım

1900’lü yılların başında bu dışarıdan düzenli destek olmadan yaşanması imkansıza yakın adalar için bir uluslararası statü belirlendi, hemen hemen Antarktika gibi, Svalbard da bir anlaşmayla herkese açıldı ama adalar üzerinde Norveç’in egemenliği de kabul edildi. Yani burası Norveç’in bir parçası ama uluslararası parçası.

Aynen Sevr gibi bu anlaşma da ne Osmanlı tarafından ne de Cumhuriyet Türkiyesi tarafından onaylandı. Ta ki, Türkiye aynen Antarktika’da yaptığı gibi Svalbard’a da bir bilimsel araştırma grubu göndermeye karar verene kadar.

***

O zaman fark edildi ki, Türkiye bu ilgili uluslararası anlaşmanın imzacı ülkelerinden biridir ama anlaşma bir türlü Türkiye tarafından onaylanıp yürürlüğe sokulmamıştır.

Türkiye Büyük Millet Meclisi geçen yıl Nisan ayında başka pek çok uluslararası sözleşmeyle birlikte işte bu Spitsbergen anlaşmasını da onayladı. Bu onay o günlerde kimsenin dikkatini çekmedi, bu arada Türk bilim heyeti adalara gitti, çalışmalarını yaptı, 24 Temmuz 2024’te geri döndü.

Fakat cuma günü, tam sebebi bilinmiyor, bir dizi anlaşmanın yürürlüğe girdiği tarihleri duyuran bir Cumhurbaşkanlığı Kararı resmi gazete yayınlandı. 7 tane anlaşmadan söz ediliyordu ve yedinci sırada “Spitsbergen ile ilgili olarak 9 Şubat 1920 tarihinde Paris’te imzalanan anlaşma”nın da 11 Nisan 2024’te yürürlüğe girdiği söyleniyordu.

Anlaşmaya göre Türk vatandaşları, Svalbard takımadaları kara suları, fiyortları ve limanlarına giriş, adalarda oturma, bölgede balıkçılık faaliyetlerinde bulunma ve avlanma, denizcilik faaliyetlerinde bulunma, endüstriyel faaliyetler, madencilik ve ticaret faaliyetlerine ilişkin haklar kazanıyordu. 

Ve bu olay habere göre İstanbul’da tam anlamıyla ‘talk of the town’ olmuştu:

Acaba Svalbard’a yerleşilir miydi?

***

iklim koşulları hakkında küçük bir tüyo vereyim. eğer yerleşirseniz ve öldüğünüz zaman bir morga kaldırılmanıza gerek olmayacak yani bu ölmenin maliyetini düşüren bir yer de. ölür  ölmez otomatikman donuyorsunuz.

***

ben Türklere güvenirim aklımıza  koyduğumuz  takdirde imkansız diye bir şey olmaz bizim için. o nedenle eğer direkt uçulduğu takdirde vizesiz gidilen Svalbard’a bir büyük Türk göçünün  olacağını düşündüğümden THY’ye bu çağrıyı yapmamın iyi vatandaşlık görevim olduğunu düşünüp bu yazıyı yazdım.

Belki bir gün Svalbard sokaklarında görüşmek üzere…

ÇOK OKUNANLAR