Bu yazıyı okuyan evliler ya da uzun süreli ilişkisi olanlar derin bir nefes alsın. Çünkü evlilik, sanıldığı gibi bir ‘son’ değil, bizzat bir ‘survivor’ yarışmasıdır. İlk başta el ele verip romantik fon müziğiyle başlarsınız ama bir süre sonra fon müziği değişir: Başlangıçta “My Heart Will Go On”, ilerleyen yıllarda “Mortal Kombat” temasına dönüşebilir.
İlişkilerde şu sözü çok duyarsınız: “Biz her şeyi konuşarak çözeriz.” Ah, keşke gerçek dünyada da böyle olsa! Çoğu çift, zamanla ‘konuşarak çözmek’ yerine, birbirine parantez içinde sert cümleler fırlatmayı tercih ediyor.
Örneğin, bir evli çiftin kavga etme süreci genellikle şu evrelerden geçiyor:
1. Başlangıç: Küçük bir yanlış anlaşılma. (Örneğin: “Çöpü sen mi atacaktın, ben mi?”)
2. Orta Evre: Ton yükselmesi, gözlerin büyümesi. (Örneğin: “Her şeyi ben mi yapıyorum bu evde?!”)
3. Kritik Aşama: Alakasız eski defterlerin açılması. (Örneğin: “2017 yılında da anneme laf söylemiştin!”)
4. Sonuç: Ya “Ben bir hava alacağım!” diyerek çıkılır ya da “Herkesin Kendi Odasında” gerçek olur.
Burada asıl soru şu: Evlilik neden böyle bir hal alıyor?
Beklentiler Vs. Gerçekler
Sorun şu ki, çoğu insan evliliğe girerken bir Disney prensesi/prensi masalı bekliyor ama karşısında sabah huysuz bir suratla uyanan, kahve içmeden konuşamayan bir insan buluyor. Evlilik, birbirinin en çekici versiyonlarını gördüğünüz bir TikTok videosu değildir; sabaha karşı horlama sesleri ve “Çorabını neden ortada bıraktın?” tartışmalarının sert gerçekliğidir.
Bir de toplum baskısını ekleyelim. Evlilik hakkında sürekli şu cümleleri duyarsınız: “Çok mutlu olun!Birbirinize iyi bakın!” Hep böyle kalın!”Ama kimse “Arada bir ayrı ayrı tatil yapın, yoksa birbirinizi boğabilirsiniz” demiyor. Kimse “Kendi alanınızı koruyun, yoksa bir sabah o kahvaltı bıçağını birbirinize fırlatabilirsiniz” demiyor!
Kadın ve Erkek Farklı mı?
Bunu söylemekten yorulduk ama, evet, kadın ve erkek beyinleri bazı konularda farklı çalışıyor. İşte gerçek hayattan küçük bir kesit:
Kadın: “Beni dinlemiyorsun!”
Erkek: “Dinliyorum işte.”
Kadın: “Ne dedim peki?”
Erkek: (Terler, zemin kayganlaşır, uzaklarda çalan bir ‘Titanic batıyor’ müziği duyulur.)
Kadınlar, ilişkide sürekli bir bağ kurma ihtiyacı hissederken, erkekler bazen “sessizliğin sağlıklı olduğunu” düşünür. Ama burada işin ironisi şu: Kadın konuşmazsa ilişkide sıkıntı olduğunu düşünen erkek, kadın konuşmaya başlayınca da “Bu kadar detay vermene gerek var mı?” diye panikler.
Peki bunun çözümü ne?Erkekler, kadınları gerçekten dinleyin. (Hatta not alın, gerekirse Google Drive’a kaydedin.)Kadınlar, bazen onun sessizliğinin “Beni seviyorsun, değil mi?” sorusunun cevabı olduğunu unutmayın.
Evlilik Bir Ortaklık
Espri bir yana, ilişkilerin bitme nedeni genellikle iletişim kazaları, fazla beklenti ve alan tanımama oluyor. Yani “O beni anlamıyor” diye başlayan cümlelerin kökeninde, çoğu zaman “Ben kendimi doğru anlatabildim mi?” sorusu yatıyor.
Ve unutmayın: Evlilik, kazananı olmayan bir savaş değil; beraber kazanılan bir oyundur. Kuralları birlikte koymazsanız, bir bakmışsınız oyunun sonunda yalnız kalmışsınız.
Şimdi, bu yazıyı eşinizle paylaşın. Sonra sessizce yan yana oturun ve birbirinizi gerçekten duyduğunuzdan emin olun. Ama kavga çıkarsa beni karıştırmayın, tanımam der geçerim.