İrem Hanım merhaba,
Ben 34 yaşında 6 yıllık evli bir kadınım. Eşim hâlâ balayı enerjisindeyken ben kahvaltıdaki menemene bile daha fazla arzu duyuyorum diyebilirim. Yani cinsel isteğim yerlerde, o ise her gün “vites artırıyor.” Onu sürekli geri çevirdiğimde kötü hissediyorum ama dürüst olayım, içimden de gelmiyor. “Bende bir bozukluk mu var?” diye düşünmeden edemiyorum. Bu işin frekans ayarı nasıl yapılır?
Değerli Okurum,
Öncelikle şunu bil: Cinsel istek farkı = bozukluk değildir. Yani sen turbo değil de “ekonomik sürüşte”sin diye hemen servise gitmene gerek yok! Cinsel istekte iki farklı “çalışma prensibi” var. Biri spontan istek: “Aklıma düştü, hadi sevişelim” modu. Genellikle film karakterlerinde, 20’li yaşlarda veya kocanda görülen cins. Diğeri de tepkisel istek. Yani önce duygusal yakınlık, dokunma, güven, sıcaklık… Sonra istek belirir. İşte kadınların büyük kısmı bu kulvarda yarışır. Ve inan bu gayet normal. Ama bu fark göz ardı edilirse, işte o zaman ilişkide sorunlar kaçınılmaz olur. Onun için cinsellik belki de “bağ kurma”, senin içinse “kendine dönme” alanı olabilir. Bu farkı kabul et ve suçlama. Orta yol bul: Her seferinde turbo modda buluşmak zorunda değilsin. Bazen “ara hızda” buluşmak daha sürdürülebilirdir. Stres, uyku, hormonal durumlar sende neler yapıyor, bir bak. Özellikle kadınlarda tiroid, demir eksikliği, doğum kontrol hapları gibi şeyler cinsel isteği pıtır pıtır yok edebilir. Zihinsel erotizmi unutma: Kadın beyni sevişmeden önce “ön oyun” değil, “ön hikâye” ister. Fantezi, erotik roman, sıcak bakış bile bazen turbo etkisi yapar.
Anlayacağın sessiz moddasın diye cihaz bozuk değil.
Ayrıldık ama seks devam ediyor
İrem Hanım merhaba,
Ben 29 yaşında bekar bir kadınım. Yaklaşık 1 yıl süren bir ilişkim vardı. Son birkaç ayı zaten konuşmadan, tartışmadan, iletişimsiz geçirdik. Sonunda ayrıldık, ama işin garibi şu: Seks hâlâ devam ediyor. Ne sevgiliyiz ne yabancı. Arada bir “selam, ne yapıyorsun?” mesajı geliyor… sonra hop, yatakta buluşuyoruz. Biliyorum yanlış ama bırakamıyorum da. Bu bir bağımlılık mı, yoksa gizli gizli hâlâ onu seviyor muyum?
Değerli Okurum,
Ne sevgi kalmış, ne ilişki… ama vücut hâlâ eski kontratla çalışıyor. Ama neden? Önce alışkanlıklar kolay bırakılmıyor. Yani tanıdık ten, ve ezberlenmiş öpüşme yolları. Yeni biriyle sıfırdan başlamak yerine eski reçeteyle “acil ihtiyaç giderme” hali denilebilir. Kapanmamış dosyaları da unutmamak lazım. Duygusal olarak vedalaşmadıysan, beden bazen “biz hâlâ bir şeyiz” mesajını seksle vermeye çalışabilir. “O hâlâ beni istiyor” hissi, egoyu okşar ama ruhu yorar. Duygusal açlıkla cinsel açlığı karıştırıyor da olabilirsin. Bazen sarılmak istersin ama vücut başka yöne sapar. Çünkü insan beyni yakınlığı bazen yanlış kanaldan talep eder. Peki bu bir bağımlılık mı? Eğer her “yalnız hissettiğinde” ona dönüyorsan, evet. Bu noktada seks, bir ifade değil, bir kaçış olabilir. Tıpkı gece aç olduğunda dolaba koşmak gibi… Tavsiyem Gerçekten ayrıldığını bedenine de duyur. Bu “ara form” seni daha çok yorar. Ya yeniden bağ kur ya da rotayı tamamen değiştir.
Sevgilimle seks konuşmaya utanıyorum
İrem Hanım merhaba, 32 yaşında bekar bir kadınım. 6 aydır süren bir ilişkim var, gerçekten onu seviyorum. Seks de fena değil ama… işin konuşma kısmında “donuyorum.” Ne istediğimi, neyi sevmediğimi, neyi daha çok istediğimi söyleyemiyorum. Bir cümle kuracakken içimdeki utangaç çocuk “şşşt” yapıyor. Her şeyi yüzüme gözüme bulaştırmadan nasıl açık olabilirim? Yatakta sessiz mi kalmalı, yoksa biraz da cesur mu olmalı?
Değerli Okurum, cinsellik utançla değil, iletişimle tatlanır. Ve şu anda yaşadığın şey ne bozukluk, ne eksiklik. Bu, bizim coğrafyanın “ayıp örtüsüyle” büyümüş kadınlarının sessiz mirası. Çünkü bize ne öğretildi? Cinsellik doğaldır… ama sakın konuşma. Zevk almak güzeldir… ama göstermemek kaydıyla. Açık ol ama fazla açık olma.Ve sonra biri çıkıp “ne istiyorsun?” diye sorduğunda alarm ziller çalması gayet normal. Ama şöyle düşün: Seks iki kişilik bir oyun.
Ve hangi oyun kuralı konuşulmadan oynanır?
“Şimdi ne yapıyor acaba?” diye düşünmek yerine
“Bana dokunduğunda ne hissettiğimi bilsin” demek, hem sana hem ona iyi gelir. Birlikte soyunmak kolay, birlikte konuşmak cesaret ister. Ama en derin haz, en çıplak dürüstlükle gelir.