UBS’den dolar/TL ile ilgili dikkat çekici uyarılar
19 Nisan 2025

İsviçre’nin en büyük bankalarından olan UBS’in analistleri, Türkiye’de düşük döviz rezerv seviyeleri, dolarizasyon, potansiyel politika yorgunluğunun yanı sıra gümrük tarifelerinin belirsizlik yaratması ve küresel büyüme görünümünün zayıflamasıyla risklerin arttığını değerlendirdi. Banka öte yandan, Türk lirasının eskisi kadar cazip olmadığını söyledi ve nedenlerini dört noktada özetlendi.

UBS’in analistleri Tilmann Kolb ve Michael Bolliger’ın konuya ilişkin perşembe günü yayımladıkları notta, “Dolar/TL üç aylık forward satış tercihimizle ifade ettiğimiz Türk lirası lehine görüşümüz, inişli çıkışlı bir yolculuğun ardından hedeflenen vadesine ulaştı. İşlemin başlangıcında 38,7 olan gösterge niteliğindeki vadeli kura karşılık 38,1 olan mevcut spot dolar/TL kuru ile, başlangıçtaki yüzde 3’lük getiri hedefimizden daha düşük olan mevcut yüzde 0,6’lık toplam getiri için şimdi küçük kârları toplamayı tercih ediyoruz” görüşünü dile getirdi.

Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası’nın (TCMB) dünkü faiz kararının Türk lirasının vadeli piyasalar tarafından fiyatlanan seviyeleri takip etmeye devam etmesi ya da biraz üzerinde performans göstermesini sağlayabileceğini öngören stratejistler, “Bununla birlikte, yeni lira carry trade pozisyonlarının veya önceki pozisyonları genişletmenin çekiciliğinin azaldığını düşünüyoruz” ifadesini kullandı.

Raporda TL’nin çekiciliğinin neden azaldığı dört noktada özetlendi:

“İlk olarak, TCMB’nin döviz rezervleri mart ortasından bu yana yaptığı yoğun müdahaleler sonucunda önemli ölçüde zayıfladı ve lira üzerinde yeni bir baskı olması durumunda daha fazla döviz satışı için fonlarını sınırladı.

“Türk varlıkları, risk priminde daha fazla artışa maruz kalabilir”

İkinci olarak, ocak ayından bu yana devam eden kademeli dolarizasyon eğilimi, Türkiye’de yerleşik kişilerin liraya olan güveninin mart ayındaki lira çalkantısı ve nisan ayındaki ABD gümrük vergisi şokundan önce bile zayıflamış olabileceğini düşündürüyor. Daha güçlü bir dolarizasyon hamlesi, döviz rezervi satışları veya karşı önlem olarak daha sıkı para politikası, TCMB’nin eylem seçeneklerini daha da sınırlayacağından veya iç ekonomi üzerinde baskı oluşturacağından, muhtemelen TCMB için zorluk oluşturacaktır. 

Üçüncü olarak, enflasyonla mücadelede kaydedilen ilerlemenin zaman alması ve ekonomik faaliyet üzerinde baskı oluşturması nedeniyle mevcut makroekonomik politikalara yönelik kamuoyu desteği azalabilir.

Son olarak, piyasalar iç siyasi dinamikler konusunda temkinli olmaya devam ediyor. İktidar ve muhalefet partileri arasındaki çekişmeli zemin, Türk varlıklarının fiyatlanan risk primlerinde daha fazla artışa maruz kalmasına neden olabilir.”

Yıl sonu faz tahminleri yükseldi

Öte yandan ABD’li yatırım bankaları JPMorgan, Goldman Sachs ve Morgan Stanley, Türkiye için yıl sonu faiz tahminini yükseltti. Yeni tahminler şöyle:

JPMorgan: Yüzde 35’ten yüzde 38’e

Goldman Sachs: Yüzde 28,5’ten yüzde 33’e

Morgan Stanley: Yüzde 33,5’ten yüzde 36’ya

ÇOK OKUNANLAR