Dünyanın önde gelen mimarlık etkinliklerinden Venedik Bienali Uluslararası Mimarlık Sergisi bu yıl 10 Mayıs Cumartesi günü kapılarını açıyor. Koordinasyonunu İstanbul Kültür Sanat Vakfı’nın (İKSV) üstlendiği Türkiye Pavyonu’nda Ceren Erdem ve Bilge Kalfa’nın küratörlüğündeki Yerebasan başlıklı proje yer alacak.
Başlığı ve teması, Venedik Bienali Başkanı Pietrangelo Buttafuoco ve 19. Uluslararası Mimarlık Sergisi’nin küratörü Carlo Ratti tarafından “Intelligens. Natural. Artificial. Collective.” olarak açıklanan Venedik Bienali 19. Uluslararası Mimarlık Sergisi, iki ana sergi mekânı olan Giardini ve Arsenale ile Venedik’teki çeşitli mekânlarda 10 Mayıs–23 Kasım 2025 tarihlerinde arasında (önizleme: 8–9 Mayıs) ziyaret edilebilecek.
Yerebasan projesi, toprağın duyusal ve döngüsel yapısından ilham alarak, sürdürülebilir ve çevreyle uyumlu yaşam biçimlerini mimarlığın odağına taşıyor. Küratörler Ceren Erdem ve Bilge Kalfa, ziyaretçilerini insanın doğayla olan ilişkisini yeniden düşünmeye davet ederken toprağın derinliklerini keşfetmeye çağırıyor.
Hüseyin Aksoy, Michael Akstaller, E. Füsun Alioğlu & Senem Akçay, Ali Mahmut Demirel, Sinem Dişli, Yelda Gin, Ali Miharbi, Özgül Öztürk, Serkan Taycan ve Orkan Telhan sergiye bireysel katkı sunarken, Atelier FY, Bire-Pan, Common Action Walls, Herkes İçin Mimarlık & Poçolana Works, Mono Earth, Ozruh, Rec II, ReYard House, Solidified ve Yalın Mimarlık ise sergiye ekip olarak katkı veriyor. Projede, küratörlerin yaptığı açık çağrıya gelen 120 başvuru arasından belirlenen 18 projenin yer aldığı bir seçkiye de gazete formunda yer veriliyor.
23 Kasım 2025 tarihine kadar sürecek bienalin iki ana mekânından biri olan Arsenale’deki Türkiye Pavyonu, İKSV’nin koordinasyonunda, T.C. Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın katkılarıyla ve T.C. Dışişleri Bakanlığı’nın himayesinde düzenleniyor. SCHÜCO TÜRKİYE ve VitrA’nın eş sponsorluğunda hayata geçirilen Venedik Bienali 19. Uluslararası Mimarlık Sergisi Türkiye Pavyonu’na bu yıl Fibrobeton Yapı Elemanları ve STONELINE katkı sağlayan kuruluşlar, Türk Hava Yolları havayolu partneri, FÖRNİ, SAHA Derneği ve Summart ise prodüksiyon destekçileri olarak destek veriyor.
Yerebasan
Yerebasan, toprağı serginin merkezine yerleştirerek onun medeniyetler, ekosistemler ve sürdürülebilir bir yaşam için taşıdığı zekayı ve önemi vurguluyor. Sergi, toprağın dokusunun, kokusunun ve sesinin deneyimlenebileceği, toprağı çok farklı açılardan ele alan sanat eserleri ve mimarlık projeleriyle çevrili bir alan olarak tasarlandı. Yerebasan, aynı zamanda, mimarlığın ilişki ağlarını yeniden düşünmeyi ve bu ağlarda iklimi, coğrafyayı, canlılığı ve döngüselliği önceliklendirmeyi amaçlıyor.
Sergi, yapılaşma ve inşaat gibi faaliyetlerin çevresel etkilerini tartışmaya açarak geleceğe dönük iyimser öneriler de sunuyor; Türkiye’nin kültürel mirasına, arkeolojik alanlarına ve sürdürülebilir yapı tekniklerine ışık tutuyor. Sergide bu yerel teknikler yeni teknolojiler ışığında tekrar değerlendirilirken doğaya ve kültüre saygılı, yerebasan bir mimarinin mümkün ve uygulanabilir olduğunun altı çiziliyor.
Proje ve araştırma ekiplerinde Enes Yılmaz, Leonie Todd, Karim Gohary, Neha Goel, Simonida Galovic ile küratör asistanı Dicle Beştaş yer alıyor. Sergi tasarımını Bilge Kalfa Architecture üstleniyor.
“Mimar mısınız? Bugüne dek ne kadar toprağı şekillendirdiğinizi ya da yerinden oynattığınızı hiç düşündünüz mü? Acaba etkileşime geçtiğiniz katmanlar, Yeryüzü ile daha ahenkli bir ilişkinin anahtarını bünyesinde barındırıyor olabilir mi?” sorularıyla açılıyor Yerebasan sergisine eşlik eden aynı başlıklı kitap. Sergiye bağımsız bir düşünsel zemin oluşturan kitap boyunca küratörler Ceren Erdem ve Bilge Kalfa’nın ele aldığı temalar farklı mesleklerden yazarlar tarafından, farklı bakış açılarıyla derinleştiriliyor. Sergideki eser ve mimari projelerle ilgili en ayrıntılı yazıların ve görsellerin yanında küratörlerden sergiye dair otobiyografik özellikler taşıyan anlatılar da kitapta bulunabilir.
Editörlüğünü Melis Cankara’nın üstlendiği kitaba, Aytek Soner Alpan, Sevince Bayrak, Enise Burcu Derinboğaz, Ceren Erdem, Ömür Harmanşah, Bilge Kalfa, Burcu Serdar Köknar, Aslı Odman, Bülent Tanju ve Evren Uzer yazılarıyla katkı sundu. Kitabın tasarımı, serginin görsel kimliğinden de sorumlu olan Paleworks’e (Ozan Akkoyun, Yağmur Ruzgar) ait.
Kitabın hem Türkçe hem de İngilizce basımı bulunuyor. Kitabın Türkçesi, YEM Yayın’ın ortaklığında, serginin ön açılışının yapılacağı 8 Mayıs’tan itibaren kitabevlerinde ve internet üzerinden Türkiye’de satışa sunulacak. Kitabın İngilizcesi ise ListLab ortaklığıyla yayımlanarak Venedik Bienali kitapçılarından ve uluslararası dağıtımcılar aracılığıyla edinilebilecek.
Türkiye Pavyonu hakkında
Küratörler: Ceren Erdem ve Bilge Kalfa
Katılımcılar: Hüseyin Aksoy, Michael Akstaller, E. Füsun Alioğlu & Senem Akçay, Ali Mahmut Demirel, Sinem Dişli, Yelda Gin, Ali Miharbi, Özgül Öztürk, Serkan Taycan, Orkan Telhan bireysel; Atelier FY, Bire-Pan, Common Action Walls, Herkes İçin Mimarlık & Poçolana Works, Mono Earth, Ozruh, Rec II, ReYard House, Solidified, Yalın Mimarlık ekip olarak katkı sunuyor.
Proje ve Araştırma Ekipleri: Enes Yılmaz, Simonida Galovic, Neha Goel, Leonie Todd, Karim El-Gohary
Küratör Asistanı: Dicle Beştaş
Grafik Tasarım: Paleworks (Ozan Akkoyun, Yağmur Ruzgar)
Sergi Tasarımı: Bilge Kalfa Architecture
Venedik Bienali 19. Uluslararası Mimarlık Sergisi Türkiye Pavyonu’nda yer alacak proje, yapılan açık çağrı sonucunda Melike Altınışık, N. Müge Cengizkan, Prof. Dr. Zeynep Çelik, Oral Göktaş ve Dr. Sait Ali Köknar’ın yer aldığı seçici kurul tarafından belirlendi.
Türkiye, İKSV’nin girişimi ve 21 destekçinin katkılarıyla, bienalin ana mekânlarından Arsenale’deki Sale d’Armi binasında 20 yıllığına kiralanan mekân vesilesiyle 2014’ten bu yana Venedik Mimarlık Bienali’nde temsil ediliyor.
Türkiye Pavyonu’nun koordinasyonunu üstlendiği 2007 yılından bugüne İKSV, Venedik Bienali’nde Türkiye’nin diğer ülke pavyonlarıyla birlikte düzenli olarak varlık göstermesini sağlıyor. Pavyon ilk yıllarda yalnızca sanat bienallerinde, dönemlik sergi mekânı kiralanarak düzenleniyordu. İKSV’nin girişimi ve 21 destekçinin katkılarıyla 2014 yılında Türkiye Pavyonu, bienalin iki ana hattından Arsenale’de kalıcı bir mekâna kavuştu. Böylece Türkiye, sanat bienaliyle dönüşümlü olarak mimarlık bienaline de katılım göstermeye başladı.