Planlamış, takip etmiş, yanına yanaşmış ve Özgür Özel’e saldırmış
06 Mayıs 2025

Pazar günü öğlen saatlerinde İstanbul’da Taksim Meydanında yaşanan bir saldırı Türkiye’nin gündemini değiştirdi.

Sırrı Süreyya Önder için Taksim’deki Atatürk Kültür Merkezi’nde yapılan anma töreninden ayrılmakta olan Cumhuriyet Halk Partisi lideri Özgür Özel’in uğradığı saldırı, pek çok bakımdan aydınlatılmayı bekliyor.

Saldırgan anında yakalandı ve gözaltına alındı. Selçuk Tengioğlu adlı saldırgan, 2004 yılında iki öz çocuğunu öldürmüş, bu sebeple müebbet hapis cezası almış ama 2020 yılında çıkarılan pandemi infaz düzenlemeleriyle şartlı olarak salıverilmişti.

8 aydır belediyeden yardım alıyor

İlk ifadesinde CHP’den yemek kartı istediğini ve alamadığını, o yüzden öfkeli olduğunu söylemişti. Bu ifade doğru çıkmadı, aksine CHP Belediyesinin kendisine 8 aydır yardım yaptığı anlaşıldı.

Tengioğlu, saldırıyı planlamadığını, Özgür Özel’e Cumhurbaşkanı Erdoğan’la ilgili sözleri ve gençleri sokağa çağırması nedeniyle öfkeli olduğunu da söylüyor ama bu ifadesi de saldırı öncesine ilişkin ortaya çıkan çeşitli kamera kayıtlarıyla doğrulanmıyor.

Beklemiş, yavaşça yanaşmış

Tengioğlu, Özgür Özel’in dışarı çıkmasını uzun uzun beklemiş, sonra canlı yayın kameralarının arkasına geçerek sanki gazeteci gibi Özel’e yanaşmış ve en sonunda da saldırıyı gerçekleştirmiş. Hatta Tengioğlu’nu saldırı öncesi kendini hazırlamak ister gibi bazı gerilme hareketleri yaparken gösteren görüntüler de var.

Tengioğlu’nun ilk verdiği izlenim yardıma muhtaç, neredeyse evsiz bir kişi olduğuydu ama onun Beyoğlu’nda bir apart otelde aylık 4 bin liraya konakladığı, aldığı yardım paraları dahil pek çok gelirinin bulunduğu ve bankada faizde değerlendirdiği 380 bin liralık bir birikimi olduğu da ortaya çıktı.

Yaşlılık maaşı alıyor

Emniyet ifadesinde sosyal yardımlarla geçindiğini söyleyen Tengioğlu, devletten yaşlılık maaşı aldığını söyledi. 2025 yılı verilerine göre 65 yaş üzeri vatandaşlara verilen yaşlılık maaşı miktarı 4.645 TL olarak açıklandı.

Tengioğlu’nun kaldığı pansiyonun gecelik ücreti 4 Bin lira oluyor. Tengioğlu’nun bu harcamalara göre hayatını 645 TL ile idame ettirmesi gerekirken Tengioğlu banka hesabında 380 bin TL olduğunu söyledi.

Kimse bana para vermedi

Tengioğlu’nun dikkat çeken ifadesinde şunları söyledi

“Kimse bana para vermedi bu olay gerçekleştirmem için. Olay kendi başıma yaptığım bir olaydır. Ne kimseden para aldım, ne de talimat aldım. Devletten aldığım yaşlılık aylığımı Ziraat Bankası’ndan almaktayım. Bunun dışında cezaevinden çıktıktan sonra peyderpey tasarruf amaçlı biriktirdiğim Yapı Kredi Bankasında yaklaşık 380.000 TL civarında param bulunmaktadır. Bu para vadeli olarak durmaktadır. İstenildiğinde araştırma yapılabilir”

Saldırgan Tengioğlu ifadesinde beş çocuğundan ikisini 2004 yılında öldürdüğünü anlattı ve “İskenderun Cezaevinde kaldığım süre zarfında Ağır Ceza Mahkemesi Heyeti tarafından cezai ehliyetim olup, olmadığına dair Adana Kurttepe Ruh ve Sinir Hastalıkları Hastanesine sevk edildim, hastanede 1 ay kadar yattım. Burada bana Şok Tedavisi de uyguladılar” dedi.

Taksim’de boş boş geziyordum

Geçimini devletten aldığı 65 yaş aylığı ve Beyoğlu Kaymakamlığı Sosyal Yardımlaşma Vakfı’nın verdiği sosyal yardım kartına yatırılan parayla karşıladığını ifade eden Tengioğlu, Tarlabaşı’nda bulunan bir apartta kaldığını ifade etti. Olay günü Taksim’e vakit geçirmek ve iş aramak maksadıyla yürürken Taksim meydan civarında kalabalık bir insan topluluğu gördüğünü ve orada bulunan birine kalabalığın nedenini sorduğunda Sırrı Süreyya Önder’in cenazesinin Atatürk Kültür Merkezine getirileceğini öğrendiği iddiasında bulundu ve ifadesine şöyle devam etti:

Duygusal bir ortam vardı

“Son dönemlerde Sırrı Süreyya Önder’in terörsüz Türkiye için yapmış olduğu çalışmalardan ve çabalarından dolayı sempati duyduğum için orada bulunmak istedim. Bundan dolayı Atatürk Kültür Merkezine doğru yürüdüm. Atatürk Kültür Merkezi önündeki alana geldim. Burada Sırrı Süreyya Önder’in yakaya takılmak üzere küçük fotoğrafları vardı. Toplu iğneyle bana da uzattılar. Ben de aldım yakama taktım. Orada duygusal bir durum vardı, insanlar acılı ve kederliydiler. Barış ortamı vardı, ben de bundan dolayı duygusal olarak kalma gereği hissettim. Alana doğru yürüdüğümde Atatürk Kültür Merkezi içerisinden kalabalık bir grubun bana doğru geldiğini gördüm. Kalabalık grubun önünde Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı Özgür Özel’i gördüm. Özgür Özel’in daha önceden Türkiye Cumhuriyeti’nin Cumhurbaşkanına, savcılarına, askerlerine, polislerine tehditvari konuşmaları olduğundan o an bir duygusal yapı içerisinde de olduğumdan bir anda kendimi kaybederek Özgür Özel’in yüzüne bir tokat vurdum. Özgür Özel’e tokat vurmamdaki sebep içinde olduğum üzüntü hali ve Özgür Özel’in sürekli tehdit dili kullanması, ülkemizi yabancı ülkelere şikayet etmesinden kaynaklanan tepkisel bir eylemdir. Bu sırada orada bulunan görevliler tarafından bana müdahale edildi ve yakalandım.”

Sporu severim

Herhangi bir bağımlılığı olup olmadığı sorulan Tengioğlu bu soruyu da “Ben alkol ve uyuşturucu madde kullanmam. Herhangi bir bağımlılığım da yoktur. Sporu seven bir insanım. Sabahları zaman bulduğumda spor yapmayı severim” diye cevapladı. Tengioğlu ifadesini şöyle sonlandırdı:

“Son olarak üstüne basarak söylüyorum. Ben Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı Özgür Özel’in Sayın Cumhurbaşkanımıza ‘sana dünyayı dar ederim’ demesinden rahatsız olmuştum, gençleri birbirine düşürmesinden rahatsız olmuştum, savcılarımızı, polislerimizi tehdit etmesinden rahatsız olduğum için kendisini bir anda görünce bu eylemi gerçekleştirdim. Olayı anlık duygusal bir durum içerisinde olamam sebebiyle gerçekleştirdim. Planlı bir eylem değildir. Ani gelişen bir olaydır. Ben vatanını milletimi seven bir insanım. Bu aşamada söyleyeceklerim bunlardan ibarettir.”

Özel’in aracı neden otoparka alınmadı?

Tengioğlu’nun Özgür Özel’e saldırmasını kolaylaştıran en önemli şey, Özel’in makam aracının AKM’nin otoparkına alınmaması. Bu yüzden Özel açık alandan yürümek zorunda kalıyor. Nitekim saldırı da bu kısa yürüyüş sırasında gerçekleşiyor.

CHP’liler bu konuda bir İstanbul Emniyet Müdür Yardımcısını suçluyorlar. İstanbul polisi ise Murat Özbek isimli müdür yardımcısını savundu, otopark dolu olduğu için aracın içeri alınmadığını öne sürdü. Görgü tanıkları Ak Parti Genel Başkan Yardımcılarının araçlarının otoparka alındığını söylüyor.

ÇOK OKUNANLAR