Katliam gibi: İstanbul’da yılda 500’ü aşkın kişi yangında ölüyor
08 Mayıs 2025

İstanbul Valisi Gül “Çoğu caddeye itfaiye giremiyor. İstanbul’da yılda 500’den fazla kişi yangından vefat ediyor. Bunu sadece istatistik olarak göremeyiz. Deprem olsa, bir yıkım olsa ayrı sorunlar yaşayacağız” dedi.

İstanbul Üniversitesi (İÜ) öncülüğünde düzenlenen “İstanbul Ulaşım Tartışmaları-1” başlıklı “Afet ve Trafik Yönetimi: Akademik ve Uygulamalı Perspektifler Sempozyumu” açılış konuşmalarıyla başladı.

Üniversitenin Siyasal Bilgiler Fakültesi Konferans Salonu’nda düzenlenen sempozyumun açılış konuşmasını yapan İstanbul Valisi Davut Gül kent nüfusunun 130 ülkeden daha kalabalık olduğunu, Türkiye genelindeki araçların ve nüfus yoğunluğunun yüzde 20’sine yakınının burada olduğunu söyledi.

Gül 1960’larda başlayan düzensiz göçle birlikte kentte çarpık yapılaşma meydana geldiğini anlatarak, bunun mülkiyet ve imar sorunlarını da beraberinde getirdiğini ifade etti.

Oluşan düzensiz kentleşmenin neden olduğu sorunlara değinen Gül “Çoğu caddeye itfaiye giremiyor. İstanbul’da yılda ortalama 500’den fazla kişi yangından vefat ediyor. Bunu sadece istatistik olarak göremeyiz. Deprem olsa, bir yıkım olsa orada ayrı sorunlar yaşayacağız. İnsanlar her gün trafikte 1-2 saat vakit geçiriyor” dedi.

Kent trafiğinin normal günlerdeki yoğunluğuna ilaveten bir aksilik yaşanması durumunda AFAD, itfaiye ve ilk yardım ekiplerinin ulaşamayacağının altını çizen Gül, 23 Nisan’da İstanbul’da hissedilen depremin yaşandığı andan 2 saat sonraki aralığa kadar yapılan telefon görüşmelerinin 7 ile 11 kat arasında arttığının tespit edildiğini kaydetti.

Gül, depremin ilk 6 saatinde araç kullanılırsa, mesaj gönderme yerine arama yoluyla telefon trafiği oluşturulursa acil müdahale ekiplerinin işlerinin büyük oranda aksayacağını belirterek “Depremle ilgili son söz; bize çökmeyecek bina lazım” dedi.

Binanın çökmesi durumunda kurtarmanın zorlaştığını anlatan Gül “Bina zarar görebilir, deforme olabilir, bir daha kullanılmayabilir ama özetle binanın çökmemesi lazım. Güvende olmanız ya da güvenli yerde yaşamanız, sonsuza kadar güvende olacağınız anlamına gelmiyor. Herkes güvende değilse hiçbiriniz güvende değilsiniz” diye konuştu.

Gül, şehrin tamamen güvenli olması gerektiğini vurgulayarak, kamu binalarıyla birlikte her alanın ve binanın seferberlik haliyle dönüşüme katkı sunmasının önemli olduğunu aktardı.

“Akıllı ulaşım sistemleri trafik sorununa karşı katkı sağlayabilir”

İÜ Rektör Vekili Prof. Dr. Yahya Güldiken de afet ve trafik yönetimi gibi toplumsal yaşamın sürekliliği ve güvenliği açısından kritik öneme sahip bir konuyu hem akademik hem de uygulamalı boyutlarıyla ele almak üzere bir araya geldiklerini söyledi.

Kentin ulaşım sorununu bilimsel temelde tartışmak, çözüm üretmeye yönelik işbirliklerini artırmak ve farklı disiplinleri aynı masada buluşturmanın kendileri için son derece kıymetli olduğunu aktaran Güldiken, sempozyumda, akademi, yerel yönetimler, kamu kurumları ve sivil toplumun bir araya gelerek trafik ve afet yönetimi gibi hayati konularda ortak akıl üretmesinin geleceğe dönük güçlü adımlar atmalarına katkı sağlayacağını bildirdi.

İÜ Ulaştırma ve Lojistik Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Mehmet Adak ise Birleşmiş Milletler verilerine göre 2050’ye kadar dünya nüfusunun yüzde 68’inin kentlerde yaşamasının öngörüldüğünü, bu durumun şehirlerdeki ulaşım sistemlerine aşırı yüklenilmesine neden olabileceğini kaydetti.

Akıllı ulaşım sistemlerinin trafik sorununa karşı sağlayacağı katkılara değinen Adak, Londra’da yapay zeka uygulamalarının desteğiyle trafik sıkışıklığının yılda yaklaşık yüzde 30 oranında düşürüldüğünü, Paris’te elektrikli bisikletlerin paylaşımlı sistemleri sayesinde yıllık 60 milyon kilogram karbon salınımının önlendiğinin tahmin edildiğini anlattı.

Adak, teknolojik ilerlemelerle büyük fırsatlar sunan akıllı ulaşım sistemlerinin büyük miktarda veri toplayıp bunları analiz etmesinin ise veri güvenliği ve mahremiyet sorununu beraberinde getirdiğini dile getirdi.

İÜ Siyasal Bilgiler Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Adem Esen ise konuşmasında binaların güvenli hale getirilmesine ve mülkiyet hakkıyla birlikte kentsel dönüşüm sürecinde ev sahipleri ile kamu kurumlarının sorumluluklarına değindi.

İstanbul Üniversitesi öncülüğünde Valilik, Esenler Belediyesi ve Polis Akademisinin katkılarıyla düzenlenen sempozyum, çeşitli panellerin ardından bugün sona erecek.

Programa, İl Emniyet Müdürlüğü, Trafik Şube Müdürlüğü, İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nden UKOME, İETT, Ulaşım A.Ş, Şehir Hatları temsilcileri ve öğrenciler de katıldı.

ÇOK OKUNANLAR