Opera sahnesinde iki koreografi, iki farklı müzik ve Latin rüzgarı
09 Mayıs 2025

ADOB, Arjantinli besteci Astor Pantaleon Piazzolla’nın bestelediği “Tangata” ile Meksikalı Arturo Marquez’in “Crossroads” isimli müziklerini iki ayrı koreografide birleştirdiği “Tango Tutkusu” temsilini sanatseverlerle buluşturmaya hazırlanıyor. 

Opera Sahnesinde yarın akşam prömiyer yapacak Tango Tutkusu’nun birinci perdesinde Meksikalı besteci Arturo Marquez’in bestelediği “Crossroads/Kesişen Yollar” koreograf Can Arslan imzasıyla sahneye taşınacak.

Tango Tutkusu’nun ikinci perdesinde ise Ankara balesi dansçıları, dünyaca ünlü Arjantinli besteci Astor Piazzolla’nın bestelediği “Tangata” eserine Alman koreograf Ricardo Fernando’nun dans tasarımıyla Latin rüzgarı estirecek.

Ankara Devlet Opera ve Balesi, Tango Tutkusu eserini, geçen sene mayıs ayında genç yaşta vefat eden bale başkoreografı Almula Özlem’e ithaf edecek.

“Seyirci tangonun özünü hissedecek”

Koreograf Can Arslan AA muhabirine eserde iki aşk arasında kalan bir erkeğin duygularının anlatıldığını, aynı zamanda her insanın kendi içindeki çelişkileri ve duygularının da temsil edildiğini söyledi.

Arturo Marquez’in eserlerinde halk ezgileri ve Latin müziklerinin esintisi olduğunu belirten Arslan “Bu müziği ilk kez bir eserde kullanıyorum. Modern bir tango desek daha doğru olur. Hep yurt dışında çalıştım. İlk kez Ankara Devlet Opera ve Balesinde bir eser sahneleyeceğim” dedi.

Klasik bir tango eseri sahneleyemeyeceklerini belirten Arslan “Seyirci tangonun özünü hissedecek. Eserin ismi Kesişen Yollar ve hayatta insanların yolları pek çok yerde kesişiyor, bu açıdan da eser düşündürtecek. Temsilde klasik tango kıyafetleri yok, daha çok bir imgelem üzerinde tasarım yaptık. Seyircilerimizi heyecanla bekliyoruz.” diye konuştu.

Koreografi çalışmalarına başladığında kendisine Almanya’da ilk şansı verenin Ricardo Fernando olduğunu belirten Arslan, tekrar Avrupa’da ünlü bir koreografla çalışmak ve onun tecrübesinden yararlanmaktan büyük mutluluk duyduğunu söyledi.

“Çok fazla duyguyla çok daha soyut bir eser”

Alman koreograf Ricardo Fernando ise Avrupa’nın pek çok ülkesinde eserler sahnelediğini fakat bu çalışmanın kendisi için çok şey ifade ettiğini söyledi.

Ankara Devlet Opera ve Balesi yönetimine ve başkoreograf Ebru Gökalp’e Ankara’ya gelip dansçılarla çalışmasına olanak sağladığı için teşekkür eden Fernando şöyle konuştu:

“Türk balesi çok güzel bir iş çıkarıyor. Burada olmaktan çok onur duyuyorum. Tangata’nın dans stili neoklasik ile çağdaş dans arasında bir karışıma sahip ve bu klasik bale temeline dayanıyor ki, Ankara Balesi’ndeki dansçılar zaten buna sahip. Astor Piazzolla’nın müziği çok fazla duygu içeriyor. Hikaye anlatan bir bale eseri gibi değil, çok fazla duyguyla çok daha soyut bir eser. Bu yüzden dansçılar sadece koreografideki hareketleri yapmakla kalmayıp, gerçekten yüreklerinden çok şey vermek zorundalar.”

Ankara Devlet Opera ve Balesinin geçmişten bugüne birçok klasik eser sahnelediğini belirten Fernando “Ülkenizde bale yapabilen bir kurumunuzun olması çok önemli. Kurumun bale yönetiminin attığı adım çok önemli ve yeni bir geleceğe kapı açıyor. Çünkü dans dünyada oldukça değişti. ADOB’ta bu değişimi takip ediyor” dedi.

Fernando izleyicinin eseri ve dansçıları desteklemesi için sabırsızlandığını belirtti.

“Dansçılar çok yoruldu ama çok keyifli bir süreçti”

Eserin koreografi asistanı ve repetitörlerinden Burak Kayıhan, iki koreografın aynı anda eser çıkarmak için çalışmasının zorlu bir süreç gerektirdiğini söyledi.

Kayıhan “Dansçılar çok yoruldu ama çok keyifli bir süreçti onlar için çünkü yeni dans adımları öğrendiler, yeni şeyler kattılar vücutlarına. Biz Ankara Balesi olarak çok keyif aldık, iki koreografla da ayrı ayrı çalışmaktan” diye konuştu.

Kültür Yolu ve Bodrum Bale Festivali’ne de gidecek

ADOB Başkoreografı Ebru Gökalp ise Tango Tutkusu temsilini oluşturan iki eserin birbirinden gerçekten çok farklı olduğunu anlatarak “Birinci eserimizde, bir insan hikayesi anlatılırken, ikinci eserimiz Astor Piazzolla’ya bir saygı duruşu olarak nitelendirilebilir. Perdelerde, birbirinden benzer unsurların yanı sıra çok farklı şeyler de var. Ankara seyircisi aslında buna alışıktır ama uzun zamandır yapılmayan bir tarz. Uzun bir aradan sonra, Ankaralı seyirciler yeni jenerasyondan böyle bir eseri izlesin istedik” dedi.

Gökalp, Ankara’da prömiyer ve iki temsil yaptıktan sonra, Kültür Yolları ile Kayseri, Nevşehir ve Ankara’da ve Bodrum Bale Festivali’nde iki kez bu eseri sahneleyecekleri için çok heyecanlı olduklarını söyledi.

Gelecek sezon da sanatseverleri Tango Tutkusunu izlemeye devam edeceklerini anlatan Gökalp “Ankara seyircisini böyle bir eserle de buluşturduğumuz için, biz çok mutlu ve gururluyuz. Seyircimizi yeniden bekliyoruz” dedi.

Dekor ve kostüm tasarımı Ricardo Fernando’nun, ışık tasarımını Ali Gökdemir’in üstlendiği, İlhan Durgut, Sultan Erol ve Nilay Tahiroğlu’nun başrolde olacağı eser, 10 Mayıs’ın ardından 15 ve 17 Mayıs’ta da sahnelenecek.

ÇOK OKUNANLAR