Rigor Mortis
20 Temmuz 2025

Sol el sırtının, incecik serçe parmağıyla birleştiği yerde

minicik bir yara izi; kabuk bağlamış.

Demek, birkaç gün olmuş.

-“Bana yüzünü ver!” diye söyleniyor zihnim.

Muhtemel, telaşla bulaşık makinesini boşaltırken,

sapı çatlamış bir bıçağın sivri ucuna sürtünüveriyor

eli-ni ağzına götürüyor dalgınlıkla.

Dilinin ucuyla yarasını yalayıp

yüzünü buruşturarak hayata dönüyor; umursamaz,

tıpkı, “uzun bir uykudan uyanmış gibi.”

Üstelik, hayat dediğin ne ki! Eski, gıcırdayan bir dolap kapağı.

Ağlamak aklına bile gelmiyor.

Dudağının hemen üstünde, sümük çizgisindeki

belli belirsiz ter damlalarının ne kadar tahrik edici olduğunu; kim için?

-“Sana çiçekli şapkalar alalım,” diye mırıldanıyor zihnim.

Bil, ellerinin üşüdüğünü görmüştüm o gün.

“Sapere aude!”

ÇOK OKUNANLAR