Antalyalılar müzeleri için eylemde: ‘Antalya Müzesi yıkılmasın, korunsun’
02 Ağustos 2025

Antalya Müzesi’nin daha büyük ve fonksiyonel bir müze binası inşa etmek için yıkılması kararı, kentte ciddi bir tepkiye neden oldu.

Aralarında meslek odaları, sivil toplum kuruluşları ve akademik çevrelerin bulunduğu Müze Çalışma Grubu, Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy’a çağrıda bulunarak yıkım kararının durdurulmasını ve müzenin tescil edilerek korunmasını istedi.

1964’te Doğan Tekeli, Metin Hepgüler ve Sami Sisa tarafından tasarlanan 1972’de inşa edilen müze 1988’de Avrupa Konseyi Özel Ödülü’ne değer görülmüştü. Müzenin proje mimarı Doğan Tekeli, müzenin korunmasını istedi ve eğer deprem riski taşıyorsa da daha düşük bir bütçe ile güçlendirilebileceğini anlattı.

Müze Çalışma Grubu, aralarında meslek odaları, STK’ler ve akademisyenlerin bulunduğu bileşenlerle, bu kararın sadece mimari değil, kültürel ve toplumsal hafıza açısından da geri dönülmez bir kayba yol açacağı uyarısında bulundu.

Yapılan ortak açıklamada, yıkımın dayanağı olan deprem riski raporunun şeffaf biçimde açıklanmadığı, yapının bakım ve onarımla kurtarılabileceği, ayrıca müzecilik anlayışının da yıkımı değil, dönüşümü gerektirdiği ifade edildi. Grup, Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy’a çağrıda bulunarak kararın yeniden değerlendirilmesini, bilimsel ve katılımcı bir yaklaşımla müzenin korunarak geleceğe aktarılmasını talep etti. 

Müze Çalışma Grubu, Antalya Müzesi’nin hem tarihi hem mimari hem de kültürel açıdan taşıdığı değere dikkat çekti. Yapının, Türkiye’de ulusal mimari proje yarışmasıyla yapılan ilk müze binası olduğunu hatırlatan grup, 1964 yılında düzenlenen yarışmanın jürisinde dönemin en önemli uzmanlarının yer aldığına vurgu yaptı. Binanın, modern Türk mimarlığının önemli örneklerinden biri olduğu belirtilirken Antalya Müzesi’nin aynı zamanda Avrupa Konseyi tarafından 1988 yılında “yılın müzesi” özel ödülüne layık görüldüğü hatırlatıldı. Müze sadece bir sergi alanı değil; kütüphanesi, konferans salonu, amfisi ve bahçesiyle sosyal ve kültürel bir merkez olarak da öne çıkıyor. 

Neden korunmuyor?

Müze Çalışma Grubu, tescil kararının verilmediği Antalya Müzesi’nin; Adana, Bergama, Kayseri ve Hatay Arkeoloji Müzeleri gibi örneklerin aksine korunmamasının çelişki yarattığını belirtti. Bu durumun, kurul kararlarının nesnel ölçütlerle mi yoksa farklı telkinlerle mi alındığına ilişkin kamuoyunda soru işaretleri yarattığını ifade etti. Yıkım kararına gerekçe olarak gösterilen “deprem riski” iddiasının ise bilimsel temelden yoksun olduğu vurgulandı. Bakanlık tarafından 2021 yılında yapılmış bir analiz raporuna atıf yapılsa da, ellerine ulaşan belgede sadece karot ve röntgen çalışmasının bulunduğunu açıklayan grup, yasal olarak zorunlu olan kapsamlı bir deprem performans analizinin bulunmadığını savundu.

Müze Çalışma Grubu, eğer gerçekten bir risk varsa, bu riskin 4.5 yıldır neden göz ardı edildiğini de sorguladı. Açıklamada, ziyaretçi, çalışan ve eser güvenliği gibi hayati konuların neden ikinci planda tutulduğunun açıklanması gerektiğini belirtti. Ayrıca riskli bir yapı olsa dahi, modern mühendislik teknikleriyle güçlendirilmenin mümkün olduğunu hatırlattı. Binada gözlemlenen çatı akması, sıva dökülmeleri gibi sorunların mimari tasarımdan değil, yıllar süren bakım ve onarım eksikliklerinden kaynaklandığını vurgulayan Müze Çalışma Grubu, bu sorunların birer “yıkım gerekçesi” değil “ihmal sonucu” olduğunu kaydetti. Açıklamada yıkım yerine restorasyonun tercih edilmesi gerektiği vurgulandı. Bakana yapılan çağrıda tüm eserlerin sergilenememesi gerekçesiyle binanın yetersiz sayılmasının da bilimsel olmadığını belirten grup, modern müzecilik anlayışının bu şekilde işlemediğini anlattı. Antalya gibi kültürel mirası zengin bir kentin, müzeciliği profesyonel yöneticilerle yeniden yapılandırması gerektiği, koleksiyonların dönüşümlü ve tematik şekilde sergilenebileceği vurgulandı. 

Son olarak, Müze Çalışma Grubu çözüm önerilerini de sıraladı. Yıkım kararının derhal durdurulması, yapının tescil edilerek koruma altına alınması, orijinal planlara sadık kalınarak restorasyon ve güçlendirme yapılması gerektiği belirtildi. Ayrıca yeni müze ihtiyacının şeffaf ve katılımcı bir süreçle, ayrı bir proje olarak ele alınması çağrısı yapıldı. Müze Çalışma Grubu’nu oluşturan 17 kuruluştan oluşan platform, yetkilileri geçmişe sahip çıkmaya ve ortak akılla hareket etmeye davet etti. “Antalya’nın geleceği, geçmişine sahip çıkarak kurulacaktır” vurgusuyla yapılan çağrı, kentin kültürel mirası adına kamuoyuna önemli bir mesaj niteliği taşıyor.

ÇOK OKUNANLAR