Bugün size Arjantin’i anlatmak istiyorum. Kuşkusuz bu sadece Arjantin’in hikayesi değil. Belki de, zihinlerde uyandırdığı pek çok çağrışımla, nasıl bir dönemde yaşadığımızı anlamanın anahtarı. Arjantinin hikayesini ilginç kılan, son zamanlarda, enflasyonla mücadele konusunda gösterdiği “başarı” ile büyük övgüler alması, buna karşılık övgü sahiplerinin bu başarıyla gelen olumsuzlukları öne çıkarmada aynı özeni göstermemeleri. Bu övgülerin merkezinde, elinde motorlu ağaç testeresi ile gezen, özgürce yer çekimine karşı koyan kabarık, dalgalı saçları ve 70’ler stili kalın favorileriyle peşinden kitleleri sürükleyen bir Başkan var: Javier Milei. Ülkeyi ikiye bölen, kişiliği ve politikalarıyla tartışılan bir başkan: Kurnaz mı, dahi mi, yoksa cambaz mı?
Elon Musk’a motorlu testere hediye eden devlet başkanı
20 Şubat 2025’te, Trump’ın yemin töreninden tam bir ay sonra, “Muhafazakar Politik Eylem Konferansı”ndayız… Elon Musk, “Bu bürokrasi için,” diyerek Arjantin Devlet Başkanı Javier Milei’nin kendisine hediye ettiği motorlu testereyi sahnede havaya kaldırıyor. Alkışlar, flaşlar…
Milei, gerek Trump’un yemin törenine gerek Muhafazakar Parti’nin konferansına davet edilen az sayıda devlet başkanından biri. Seçim kampanyası süresince elinden düşürmediği ve Forbes dergisinin Arjantin baskısına kapak olduğu motorlu testere ise, onun kamu harcamalarını radikal bir biçimde kısacağının, verimsiz kurumları, fonları kesip atacağının simgesi.
Milei bir ekonomi profesörü. Çeşitli kurumlarda baş ekonomist olarak çalışmış. 2010’larda TV’lerin tartışma programlarında gözükmeye başlamış. Saldırgan tutumu, ağzının bozukluğu ve tartıştığı insanlarla hakarete varan sertlikte konuşması ile tanınmış. O kadar ki, 2018’de böyle bir hakareti yüzünden mahkemeye düşen Milei’ye, yargıç, programın yapıldığı Metan şehrinde panelist veya konuşmacı olarak hiçbir toplantıya katılmama cezası vermiş.
Maaşını halka bağışlayan milletvekili
2020’de politikaya girmiş. Milletvekili olmak için yürüttüğü kampanyada “Buraya koyunlara liderlik etmeye değil, aslanları uyandırmaya geldim” sloganını kullanmış. Hiçbir yeni vergiyi veya vergi artışını desteklememe sözü vermiş. Politikacıları “işe yaramaz, bir gün bile çalışmayan asalaklar” diye aşağılayarak, özellikle gençlerin ilgisini çok çekmiş. 2021’de, ekonomide devletin her türlü kontrolünü ve sosyal desteğini ortadan kaldırmayı, devleti küçültmeyi, piyasa ekonomisinin tam egemenliğini sağlamayı savunan ve pratikte bir koalisyon olan La Libertad Avanza (Özgürlük İlerliyor) partisini kurup, aynı yılın 14 Kasım’ında parlamentonun kısmi yenileme seçimlerinde %17 oy alarak partisini parlamentoya sokmayı başarmış.
Milletvekili olduktan sonra, “Devlet, insanlardan zorla alınan vergilerle kendini finanse eden bir suç örgütüdür. Siyaset zümresinin çaldığı parayı iade ediyoruz,” diyerek, maaşını, her ay piyangoyla, rastgele birine bağışlamış. Nisan 2023 itibarıyla Milei’nin, meclis toplantılarının sadece %52’sine katıldığı tespit edilmiş. Ağustos 2023 itibarıyla herhangi bir yasa teklifinde bulunmamış veya herhangi bir parlamento komisyonuna katılmamış. Üstelik katılmadığı toplantılardan birinde, hükümet, tek oy farkla, uçak biletlerindeki vergilerin artmasını sağlayan yasayı geçirince, muhalefetteki diğer milletvekilleri Milei’ye epeyi yüklenmiş.
2023 sonunda Cumhurbaşkanlığı seçimlerine katılmış. Arjantin dolarının yerine Amerikan dolarını geçireceği sözünü vermiş. Milletvekili adayı olduğu dönemdeki vaatlerini tekrar etmiş. Kamu harcamalarını radikal biçimde kısarak enflasyonu düşüreceğini söylemiş. Elinde motorlu testere ile gezmeye başlamış. Mayıs 2023’de enflasyon yüzde 100’ün üzerine çıktığında Milei de anketlerde hızla yükselmeye başlamış. Bu yükselişle ilgili olarak, Milei’nin, Büyük Arjantin Depresyonu (1998-2002) sırasında doğan ve hala sürmekte olan ekonomik durgunluğun olumsuz sonuçlarını yaşayan, 30 yaş altı seçmenin desteğini aldığı ve Peronizm’in çeşitli uzantılarından yaka silkmiş olan Arjantinliler arasındaki tepki oylarını topladığı yorumları yapılmış.
Nitekim, mevcut Başkan Alberto Fernandez’in katılmadığı, 22 Ekim 2023’teki başkanlık seçimlerinin ikinci turunda, Peronist rakibi eski ekonomi bakanı Sergio Massa’yı (ekonomi bakanı olarak başkanlık seçimine girmesi ne büyük cesaret) 11 puandan fazla farkla geride bırakmış: %55,7’ye karşı %44,3. Ancak eş zamanlı yapılan parlamento seçimlerinde aynı başarıyı gösterememiş. Partisi temsilciler meclisindeki sandalyelerin %20’sini, senatodaki sandalyelerin %10’unu alabilmiş.
2020’de resmen politikaya giriş, üç yıl sonra “Başkan”lık
Televizyon şovlarında boy göstermesi dışında, resmen 2020’de politikaya girmiş birinin üç yıl sonra devlet başkanı seçilmesi pek alışılmış bir şey değil. Daha en baştan başkanlık seçimlerinde kullanacağı propaganda unsurlarıyla ortaya çıkması veya geleneksel ve sosyal medyaya cazip gelecek bir kişilik profili olması da bu hızlı tırmanmayı izah etmeye yeterli gözükmüyor. Siyasete resmen girmesiyle başkan seçilmesi arasında geçen üç yılda Milei’ye “rüşvet” davası açılmış, adı bir finans skandalına karışmış ama başından geçenler yükselişine hiçbir şekilde engel olmamış. Üstelik başkan seçildikten sonrası da var…
Milei, Aralık 2021’de, yani milletvekili seçildikten sonra. Instagram hesabından “CoinX World” kripto para şirketinin reklamını yapmış ve bu şirketin, “Arjantinlilerin enflasyondan kurtulmasına yardımcı olmak için insanların yatırım yapma biçiminde devrim yarattığını” söylemiş. Dahası, “size en iyi tavsiyeleri vermeleri için onlara benim adımı verin” demiş. Yıllık yüzde 8 getiri (Batı dünyası için büyük faiz) vaat eden CoinX’in hakkında kısa süre içinde endişeler dile getirilmeye başlanmış. Millei basının sorularına, “bugüne kadar kimseye zarar vermediler” gibi cevaplar vermiş. Eleştirenlere, “paralı tetikçiler” adını takmış.
CoinX World, 2023 yılında, “saadet zinciri” (sistemdeki yatırımcılara vaat edilen faizlerin, sisteme katılan yeni yatırımcıların parasıyla ödendiği bir dolandırıcılık yöntemi) olarak faaliyet gösterdiği iddiasıyla açılan cezai soruşturmanın ardından kapatılmış. CEO’su dahil dört çalışanı tutuklanmış. Çoğunluğu Javier Milei’yi sosyal medyada takip eden yatırımcılar ise, adam başı ortalama 300.000 ABD dolarına karşılık düşen kayıpları için Milei’yi mahkemeye vermişler. Davalar halen sürüyor.
Temmuz 2023’te, yani sonbahardaki başkanlık ve parlamento seçimleri öncesinde, partisinin adaylıklarını parayla sattığı gerekçesiyle soruşturmaya uğramış. Milei iddiaları reddetmiş ve “politikada önünü kesmek için ortaya atıldıklarını” ileri sürmüş. Savcı yeterli delil bulamayınca (ya da Ekim 2023’te Milei başkan seçilince) Mart 2024’te dava düşmüş.
Bu davalar Milei’yi hiç etkilememiş ki, bu kez yakın bir tarihte, Şubat 2025’te, yani başkanlık görevini devraldıktan 14 ay sonra, attığı bir “tweet”le $LIBRA adlı bir kripto para projesini tavsiye etmiş. Bu tavsiyenin ardından Kripto paranın değeri keskin biçimde yükselmiş ve ardından da aynı keskinlikle düşmüş. $LIBRA’nın sahiplerinin (ve muhtemelen az sayıda başka içerden bilgilenenlerin) bu kısa zaman dilimi içinde (fiyat yüksekken satıp, düşünce geri alarak) 87 milyon dolar kazandıkları hesap edilmiş. 100 dolarla 110 milyon dolar arası para kaybeden mağdur sayısı 44 bin olarak hesaplanıyor. Olay daha yeni. Başkan’a kamu davası açılması için parlamentonun 2/3 çoğunlukla onayı gerekli. Bazı uluslararası avukatlık şirketleri, toplu dava açma hazırlıkları içinde. Bir Arjantin hukuk firması da Milei’yi ABD Adalet Bakanlığı’na ve FBI’a şikayet etmiş. Kamuoyunda ABD’nin yaptırım uygulayıp uygulamayacağı merak ediliyormuş.
Merak etmeyiniz. Hiçbir şey olmaz!
Hatırlayacaksınız, Milei’yi çok seven Trump’ın da bir kripto para operasyonu olmuştu. Adı TRUMP veya $TRUMP. Piyasaya sürülme tarihi 17 Ocak 2025. Yani Trump’ın yemin töreninden 3 gün önce. Başlangıcında inanılmaz bir yükseliş göstermiş ve çok kısa sürede 13 milyar dolarlık bir piyasa değerine ulaşmış. Sonra? Sonra değeri ciddi biçimde düşmüş. (Birilerinin sırtından para kazanma mekanizması aynı ama $TRUMP teknik olarak kripto paralardan biraz farklı; bir “Meme Coin”. Kullanım değeri yok ama alınıp satılıyor. Sıradan insanlar için “Meme Coin”e sahip olmak, bir cemaate ait olduğunu gösteren bir “rozete” sahip olmak gibi… Profesyoneller için ise bir kazanç kapısı. Malum, ABD’de ve başka bazı ülkelerde, birileri müritlik peşinde koşarken, birilerinin de bundan büyük kazanç elde ettiği cemaatler hep var olmuştur.)
Trump’ın Arjantin başkanına olan sevgisi, Milei’nin de bu kripto para kulübüne üye olmasından veya peruğa benzeyen (Milei’ye takılan adlardan biri de “peruk”) kabarık saçlarından dolayı değil. Trump, Milei’nin şahsında, ABD’nin Latin Amerika’da elinden kaçırdığı ipleri yeniden yakalama şansını görmüş. Trump’ın ilk döneminde yakın müttefiki olan sağcı Bolsanaro’nun yerine Başkan olan solcu Lula de Silva’nın Brezilya’sının en büyük ticaret partneri Çin. Brezilya BRIC üyesi. Peronistler döneminde Çin, Arjantin’e de güçlü bir şekilde yerleşmiş. Son on yılda Arjantin Çin’in Latin Amerika’daki ikinci büyük ticaret ortağı olmuş ve Çin, Arjantin’de bir uzay üssü bile kurmuş.
ABD’nin böyle bir Latin Amerika’ya tahammülü yok. Ama Milei seçilir seçilmez, eski Başkan Fernandez’in yolundan ayrılacağı, Batı ile ilişkilerini geliştireceği mesajlarını vermiş. Amerikan kredisiyle Danimarka’dan kullanılmış 24 adet F-16 satın almış. NATO’dan “küresel ortak” statüsü talep etmiş ve ordusunun NATO standartlarına uygun biçimde eğitilmesini istemiş. Mesajlar Trump nezdinde yerini bulmuş.
Nitekim, Şubat ayında, Arjantin’de meydana gelen kripto para skandalının üzerinden iki ay geçmeden, Trump, ABD Hazine Bakanı Scott Bessent’i bir günlüğüne Buenos Aires’e göndermiş. Trump’ın bu “tam destek” mesajıyla birlikte, IMF ile bir süredir devam eden pazarlıklar sonuçlanmış ve 20 milyar dolarlık bir kredi anlaşması tamamlanmış. Hem de 12 milyar doları hemen kullanıma açılmak üzere… Bugüne kadar benzeri pek görülmemiş bir anlaşma…
Peki bu basına, ekonomistlere, düşünce kuruluşlarına ne oluyor?
Milei Aralık 2024’te bir yılını doldurduğunda temkinli bir biçimde dile getirilen ve Milei’nin radikal tedbirlerini öven yorumlar, bu yılın Mayıs-Haziran aylarında “Milei’nin Büyük Başarısı” tonuna bürünmüş durumda. Başlıklar bile neredeyse aynı.
Ortada bir başarı var: Milei göreve geldiğinde yıllık %211 seviyesinde olan enflasyon önce ciddi bir yükseliş göstermiş, ama Nisan 2024’den itibaren düşüş eğilimine girmiş. Temmuz 2024’te %266 olan enflasyon Haziran 2025’te %39.4’e düşmüş. Bu düşüşün büyük tezahüratla karşılanması normal. Ancak enflasyonda sağlanan bu aşırı sert düşüşün bir bedelinin olması gerektiğini ekonomistlerin, düşünce kuruluşlarının, gazetecilerin bilmemesi mümkün değil. Haberlerin içinde, yorumlarda bu bedel zaman zaman altlarda bir yerlerde dile getiriliyor. Ama hiçbir zaman öne çıkmıyor.
Arjantin’de Milei öncesi hükümetin son iki yılında yoksulluk oranı yüzde 30-40’mış. Yani her beş kişiden ikisi yaşamak için gereken asgari ihtiyaçlarını karşılayamıyormuş. Sıkı durun, Milei yönetiminde 2024’ün ilk yarısında yüzde 53’e yükseltmiş. Yani her iki kişiden biri yoksulluk çizgisinin altında kalmış. Yoksulluk rakamları biraz geriden geldiği için, şimdilik sadece, bu rakamların 2024’ün ikinci yarısında yeniden yüzde 38’e geldiğini biliyoruz. (Rakamlar düzelince insanın hayatı düzelmiyor tabii… Geçinemeyince gelecek kaygısıyla biriktirdiklerini harcıyorsun, elinde varsa varlıklarını elden çıkarıyorsun, borçlanıyorsun, borçlanıyorsun, borçlanıyorsun… Tüketim ve harcamalar kısılınca işletmeler küçülüyor, kapanıyor. Bu kayıpların telafisi çok çok uzun sürüyor. Yani Milei, yaşam koşullarını düzeltmek için söz verdiği ve oylarıyla iktidara geldiği kesimlere verdiği sözü tutmayı başaramamış durumda. Yine de buna (%52’den tekrar %38’e gelmek) başarı gözüyle bakanlar var.
Bu neden böyle oluyor? Sosyal bilimler matematik kesinlik içermiyor, tamam. Ama asıl olarak ekonomi başta olmak üzere sosyal bilimler her zaman ağır bir “ideoloji” baskısı altında. Git gide daha fazla kurum ve kişi, aşırı sağın hizasına girmeye, Trumpgillerin tutumundan ayrı düşmemeye çalışıyor. İster korkudan deyin, ister çıkarlarını kolladıklarından söz edin… (Gerçi biz bunun yabancısı değiliz.)
Bu yüzden, “Arjantin’in Yükselişi” hikayesinin maliyetini ve geleceğe dönük risklerini satır aralarından söküp çıkarmak gerekiyor. Yine bu yüzden, Batı dünyasında oluşan “Büyük Milei Korosu,” ne bu riskleri başlığa çıkarıyor, ne Milei’nin “vatanseverliğini”ne gölge düşüren geçmiş skandallarını dile getiriyor, ne de “yahu, politikaya girişinden 3 yıl sonra bir adam nasıl devlet başkanı olur” diye sorguluyor.
“Üç yılda nasıl başkan olunur” sorusu, aklınıza hemen Latin Amerika’da alışık olduğumuz CIA operasyonlarını getirmesin. Artık dünya değişti. İşler öyle yürümüyor. Trumpgillerin, aşırı sağ ve muhafazakar kesimin, dünya çapında çok yaygın bir ağı var. Büyük fonlara hükmediyorlar. İdeoloji üreten merkezleri, düşünce kuruluşları var. En önemlisi sosyal medya üzerinde ezici bir hakimiyete sahipler. “Hükmettikleri” algoritmalarla her ülkede seçmenleri manipüle edebilecek güce sahipler.
Sezar’ın hakkı Sezar’a
Burada haklarını teslim etmek zorunda olduğumuz ya da “yüreğimizi ferahlatan” bir grup var. Javier Milei daha iktidarı devralmadan önce dünyanın dört bir yanından 108 ekonomist (efsanevi profesörlerimizden Korkut Boratav da dahil) “Javier Milei’nin Arjantin’deki Ekonomik Programının Tehlikeleri” başlıklı bir bildiri yayınlamış. Bu ekonomistler duydukları kaygıyı şöyle dile getirmişler: “Javier Milei’nin ekonomik önerileri, geleneksel ekonomik düşünceden radikal bir kopuş olarak sunulmaktadır. Ancak, ‘bırakınız yapsınlar’ ekonomisine dayanan ve dolarizasyon ile hükümet harcamalarında önemli kesintiler gibi tartışmalı fikirleri içeren bu önerilerin, Arjantin ekonomisi ve Arjantin halkı için potansiyel olarak çok zararlı olabilecek risklerle dolu olduğuna inanıyoruz.” Düzenlenmemiş piyasaların mevcut eşitsizlikleri daha da artıracağı, bu süreçte reel ücretlerin düşeceği ve ulusal gelirde ücretlerin payının gerileyeceği de öngörüler arasında yer alıyor. Bazı Mileicileri bu bildiriye çok kızdıklarını, Mayıs itibariyle enflasyonun çarpıcı ölçüde düşük bir seviyeye inmesini fırsat bilerek “bakın nasıl da yanıldılar” şarkısını söylemeye başlayarak gösterdiler. Internette Millei’nin başarılarını öven bazı sponsorlu makaleler dahi var…
Bizi de ilgilendiren sorular
İnsan şu soruları sormadan edemiyor: Enflasyonun düşürülmesi önemli, tamam. Ama ekonomi enflasyondan mı ibaret? Arjantinli ile yapılan sokak röportajlarında, kibarca söylersek, “en temel ihtiyaçlarımızı karşılayamıyoruz” diyen diyene. “Sabredin durum düzelecek” diyorlar. Ama kimse ne kadar sabredileceğini söylemiyor. Arjantin IMF’den kredi alıyor. Bu krediye yakılmış yeşil ışığın diğer yatırımcıları da Arjantin’e çekmesi bekleniyor. Artan işsizliğin bu yolla gerileyeceği söyleniyor? Sokaktaki insan da soruyor: “Ne zaman? Dayanmaya gücümüz yetecek mi?” Politik açıdan güven vermeyen, istikrarına kuşkuyla bakılan, kısa vadeli yaşayan ülkelerde yerli, yabancı yatırımcı beş-on yıl sonra geri dönüşünü alacağı yatırımı yapar mı? Arjantin sonbaharda kısmi parlamento yenileme seçimlerine girecek. Testereli başkanın sıkı kur politikası şimdiden gevşetilmiş durumda. Hem de IMF eliyle.
Görünen o ki, “en alttakilerin” çıkarlarını savunuyor gibi gözüküp, “enflasyonu düşürme illüzyonu” ile yoksulları daha da yoksullaştıran Milei gibilerin millete hiçbir faydası olmuyor.