Perde arkası: Gazze’ye sadece ateşkes gelmedi, savaş bitti… Trump ve Erdoğan’ın tarihi başarısı
10 Ekim 2025

Uzun yıllardır İsrail-Filistin sorununu izleyen neredeyse herkes şaşkınlık içinde ve olan bitene inanmakta zorluk çekiyor. Amerikan Başkanı Donald Trump’ın alışılmadık tarzı, Gazze’de savaşı tamamen bitirdi. Henüz İsrail “Bitti” demedi ama Başkan Trump’ın bugünkü baskısı devam edecek olursa savaşın tamamen bitmesi için yol açıldı. Bu barışta önemli rollerden birini de Türkiye üstlendi, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Mısır ve Katar’ın iki yıldır yapamadığını yaptı, Hamas’ın Trump planına uymasını sağlayan en önemli faktör oldu.

Dün gece yarısı saatlerinde Amerikan Başkanı Donald Trump ve Hamas’ın baş müzakerecisi Halil el Hayya neredeyse eş zamanlı olarak “Savaş bitti” dediler. Ateşkesten, silahların susmasından değil savaşın tamamen bitmesinden söz ediyorlardı.

Oysa o sırada İsrail hükümeti henüz ateşkesi bile onaylamış değil. Bir saat sonra İsrail hükümetinden de haber geldi, ateşkesi onaylamışlardı.

Hamas: Barışın garantörü Amerika

Hamas’ın açıklamasına göre İsrail’le savaşı bitirecek anlaşmaya varmışlardı ve barışın garantörü de Amerika olacaktı. Hamas’ı bu açıklamaya yönelten, Türkiye, Mısır ve Katar’ın baskısı olmuştu. Nasıl Amerikan Başkanı İsrail’in savaşı yeniden başlatmaması için garanti veriyorsa, Türkiye, Mısır ve Katar da Hamas’ın aynı şeyi yeniden yapmamasının garantörü oluyordu.

Amerikan askeri de gidecek

Şimdi bölgeye 200 Amerikan askeri, sayısını bilmediğimiz Türk askeri, Mısır askeri ve Katar askeri gelecek ve önce anlaşmanın birinci aşaması olan rehinelerin teslimi ve İsrail’in geri çekilmesini denetleyecek, bu arada Gazze’ye aylar sonra ilk kez gerçek anlamda insani yardım malzemesi girecek. Birleşmiş Milletler’in 140 bin tona yakın yardım malzemesi halen Mısır-Gazze sınırındaki Refah kapısının hemen dışında bekliyor.

İsrail ile Hamas arasında varılan anlaşmanın ilk aşaması, Hamas’ın elindeki 20 canlı rehinenin tamamının bir kerede teslim edilmesi, bununla eş zamanlı olarak İsrail ordusununun ateşkese uyarak geri çekilmeye başlaması ve insani yardımın Gazze’ye girmesini içeriyor.

Kritik 96 saat başladı

İsrail hükümeti daha önce kendi onayladıkları ateşkesin 24 saat sonra devreye gireceğini duyurmuştu. Dün geceyarısı bu onay geldiğine göre, eğer hala bu 24 saat sınırı geçerliyse bu gece yarısı ateşkes başlayacak. Onun hemen ardından 72 saatlik ateşkes kurallarının uygulaması aşamasına geçilecek. Yani Hamas, 72 saat iç.inde bütün canlı rehineleri teslim edecek. Amerikan Başkanı Donald Trump rehinelerin pazartesi veya salı günü serbest kalacağını söyledi dün gece.

Tabii rehinelerin serbest kalmasıyla eş zamanlı olarak İsrail ordusunun işgali de hafifleyecek, ordu sınır çizgisini geriye çekecek. İsrail ordusu, anlaşma uyarınca hiçbir zaman Gazze’nin yüzde 100’ünden çekilmeyecek, en son aşamada bile İsrail ile Gazze arasında dar da olsa bir tampon bölge kalacak.

İki tarafa da baskı devam edecek

Uzun yıllardır İsrail-Filistin çatışmasını gözleyen uzmanlardan gazetecilere ve diplomatlara kadar pek çok kişi ulaşılan noktayı inanmaz gözlerle izliyor ve her fırsatta şüpheciliklerini dile getiriyor.

Şüphelenmek ve bu yapılan anlaşmanın kalıcı olamayacağını düşünmek için de çok sebep var. Hamas bugüne kadar ne Gazze yönetimini bırakacağını ne de silahlarından vaz geçeceğini söylemiş değil örneğin. Benzer şekilde İsrail de henüz savaşı yeniden başlatmayacağına dair bir söz vermiş değil. İsrail hükümeti barıştan değil ateşkesten söz ediyor.

Ancak bir yanda Amerikan Başkanı Donald Trump, bir yanda Türkiye-Mısır-Katar üçlüsü, bu barışa ulaşmak için taraflara baskı yapıyor ve bu baskılar şu ana kadar sonuç aldı.

Netanyahu anlaşmayı reddediyordu

Anlaşmanın en kritik aşaması, geçen hafta cuma günü Hamas’ın anlaşmayı yarım ağızla kabul ettiğini duyurmasından sonra yaşandı. Gerek The New York Times’ın gerekse The Wall Street Journal gazetesinin haberlerine yansıyan, İsrail medyasında daha da geniş yer alan bilgilere göre İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu’nun Hamas açıklamasına tepkisi sertti. Netanyahu Hamas’a güvenilmeyeceğinin bir kez daha ortaya çıktığı kanısındaydı ve anlaşmayı reddecekti, çünkü ona göre Hamas zaten reddetmiş, bütün şartları kabul etmemişti.

Onu Amerikan Başkanı ikna etti, küfürlü kelimeler de kullanarak “Olumlu tarafından bak” dedi. Netanyahu kabul etmek zorunda kaldı. Son 40 yıldır pek çok Amerikan yönetimi için Ortadoğu müzakerelerine katılmış bir isim olan Aaron David Miller, “Trump daha önce hiçbir Amerikan Başkanının yapmadığını yaptı, İsrail’e kendi hazırladığı barış önerisini zorla kabul ettirdi” dedi.

O sırada Türkiye başta olmak üzere Mısır ve Katar da aynı şeyi Hamas’a yapıyor, Trump’ın önerdiği anlaşmanın sadece ilk aşamasının değil tamamının kabul edilmesi için baskıyı arttırıyordu. Bir noktada üç ülkenin Hamas’a “Size desteği tamamen keseriz” dediği medyaya yansıdı.

“Savaşı yeniden başlatma eğiliminde değiliz”

Dün akşam Amerikan Fox News kanalı İsrail Dışişleri Bakanı Gideon Saar’a anlaşmanın anlamını sorduğunda Saar “İlk aşamanın uygulanması” dedi, sadece ateşkesten, rehinelerin tesliminden söz ediyordu. Ama sonra ekledi: “Savaşı yeniden başlatmak gibi bir eğilimimiz yok.”

İsrail kabinesinde iki Amerikalı

İsrail kabinesi dün gece toplandığında bir sürpriz yaşandı. Amerikan Başkanı Donald Trump’ın bu barışın ortayan çıkmasında büyük rolü olan damadı Jared Kushner ve Ortadoğu özel temsilcisi Steve Witkoff da kabine toplantısına katıldılar. İkili Mısır’dan yeni gelmişti ve Hamas’la yapılan müzakerelere tanıktı. Kabineye varılan anlaşma konusunda sunum yaptılar.

Anlaşmanın bütün detayları henüz açıklanmış değil. Gerçi İsrail medyasına sızan bir metin var ama bu metnin ne kadar resmi olduğu bilinmiyor.

İsrail 24 saatte çekilecek

İsrail televizyon kanalı KAN’ın paylaştığı taslak metne göre, Gazze’de ateşkesin İsrail kabinesinin anlaşmayı onaylamasının ardından devreye gireceği belirtildi. 24 saatte çekilme tamamlanacak İsrail hükümetinin onayından sonra kararın arabuluculara bildireceği ve ateşkesin devreye girdiğinin duyurulacağı bildirilen metinde, ateşkesin açıklanmasından sonraki 24 saatte İsrail ordusunun güncellenen haritadaki hatlara çekileceği iddia edildi.

İsrail ordusunun çekilmesi tamamlandıktan sonraki 72 saatlik sürede Hamas’ın Gazze Şeridi’ndeki İsrailli esirlerin tamamını teslim edeceği, İsrail’in de buna karşılık 250 ağır hapis cezasına çarptırılmış Filistinli esir ile 7 Ekim 2023’ten sonra Gazze Şeridi’nden alıkonulan 1700 kişi ve 22 çocuğu serbest bırakacağı, ayrıca İsrail tarafından öldürülen 360 Filistinlinin cenazesinin teslim edileceği belirtildi.

İbrahim Kalın’ın temasları

İsrail-Filistin barışında Türkiye adına en önemli rolleri Milli İstihbarat Teşkilatı Başkanı İbrahim Kalın ve Dışişleri Bakanı Hakan Fidan oynadı.

MİT Başkanı Kalın, Mısır’da Katar Başbakanı ve Dışişleri Bakanı Şeyh Muhammed bin Abdurrahman Al Sani, Mısır İstihbarat Başkanı Hasan Mahmud Reşad, İsrail Stratejik İşler Bakanı Ron Dermer, ABD’nin Orta Doğu Özel Temsilcisi Steve Witkoff ve ABD Başkanı Donald Trump’ın damadı ve eski danışmanı Jared Kushner’in bulunduğu görüşmelere katıldı.

Hamas heyetiyle de yakın temasta kalan Kalın’ın yer aldığı görüşmelerde, ateşkesin sağlanması, hayatta olan ve ölen esirlerin takası, Gazze’ye giren yardımların yeterli miktara çıkarılması ve İsrail’in Gazze’deki işgalinin kademeli olarak sona erdirilmesi konuları yoğun müzakerelere sahne oldu.

Türk tarafı, Gazze’nin Gazzeliler tarafından yönetilmesi ilkesini esas alan yaklaşımı savundu.

Müzakerelerde, ateşkesin uygulanması ve çatışmanın önlenmesi mekanizmaları ile Türkiye’nin de içinde yer alacağı görev gücünün çalışma esasları ele alındı.

Güvenlik kaynakları, Filistinli yetkililerin Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın şahsında Türkiye’ye katkılarından ötürü defaten teşekkür ettiklerini bildirdi.

Hakan Fidan: Muazzam bir çaba gösterildi

Hakan Fidan ise konuyla ilgili sayısız telefon konuşması yaptı, dün de Paris’te Gazze’nin geleceğile ilgili düzenlenen uluslararası toplantıdaydı.

Fidan, Fransa’nın başkenti Paris’te düzenlenen Gazze konulu toplantının ardından basın mensuplarına demeç verdi.

Dün Mısır’da Gazze için sağlanan ateşkes anlaşmasına ilişkin Fidan, “Dün çok önemliydi. İki senedir devam eden Gazze’deki soykırımın durması için bir umut ortaya çıktı. Türkiye en başından beri Cumhurbaşkanı’mızın (Recep Tayyip Erdoğan) önderliğinde gerçekten muazzam bir uluslararası çaba ortaya koydu.” dedi.

İslam dünyasıyla ve diğer ortaklarla beraber çalışma çabalarını yoğunlaştırma ve koordine etme sistemini, kültürünü daha da geliştirdiklerini ifade eden Fidan, uluslararası toplumu da bu işe dahil olacak şekilde mobilize etmeye çalıştıklarını söyledi.

Fidan, “Sivil toplum örgütleri, devlet kurumları hepimiz elimizden geleni çok yaptık ve bugün bu neticeyi hep beraber aldığımız için açıkçası gerçekten mutluyuz. Akan kanın durması, Filistinli kardeşlerimizin artık çektiği ıstırabın sona ermesi için bir umut var.” ifadelerini kullandı.

Bu aşamadan sonra bekleyen birkaç tane önemli husus olduğuna dikkati çeken Fidan, şu anda üzerinde mutabık kalınan konunun birinci aşama uygulama planı olduğunu belirtti.

Fidan, burada 4 hedef olduğunu belirterek, “Bunlar ateşkesin sağlanması, rehinelerin ve tutukların serbest bırakılması, insani yardımların kesintisiz bir an önce başlaması ve İsrail birliklerinin belli çizgilere çekilmesi. Bunlar ilk aşamada şu anda mutabık kalınan uygulama planının parçaları. Bunların da büyük bir titizlikle takip edilmesi gerekiyor. Burada mutabakat metninde yer alan ilgili madde gereğince Türkiye de bu uygulamada yer alacak.” diye konuştu.

“Gerçekten burada bugün önemli kararlara esas teşkil edecek ciddi sonuçlara ulaşıldı”

Bugünkü toplantı hakkında bilgi veren Bakan Fidan, Türkiye’nin de mensubu olduğu İslam İşbirliği Teşkilatı (İİT) Arap Birliğinden oluşan 7 ülkenin dışişleri bakanları ve Avrupa Birliği’nden (AB) mevkidaşlarının masa etrafında olduğunu belirtti.

Fidan, “Hep beraber dünkü anlaşmanın neticelerini ve nasıl uygulanacağını, özellikle Gazze’nin ekonomik olarak, yeniden yapılanma olarak, idari olarak tekrar ayağa kaldırılması yönünde Avrupalılar ve uluslararası toplumun geri kalanı nasıl rol oynayabilir, onlar üzerinde çok ayrıntılı duruldu. Gerçekten burada bugün önemli kararlara esas teşkil edecek ciddi sonuçlara ulaşıldı. Özellikle Avrupalı bakanlar kendi başkentlerine, siyasi liderlerine buradan bizlerin gözlemleriyle çok ciddi neticeler götürecek diye düşünüyorum.” değerlendirmesinde bulundu.

İki devletli çözümün problemin çözülmesinde ana rol oynadığının herkes tarafından kabul edilmesinin güzel olduğunu vurgulayan Fidan, “Biz Türkiye olarak şunu söyledik. Eğer Gazze’nin yeniden inşası ve planların hayata geçirilmesi Gazze’yi 7 Ekim 2023 öncesi şartlara götürecekse o zaman yine biz başka bir savaşla ileride karşılaşacağız demektir. Çünkü 7 Ekim’den önce biliyorsunuz Gazze bir açık hava cezaevi gibiydi.” şeklinde konuştu.

Fidan, Gazze’nin o dönemde serbest ticaretin ve ekonominin olmadığı, her şeyin İsrail tarafından denetlemeye ve kısıtlamaya tabi tutulduğu bir yer olduğuna işaret ederek, “Burada tabii ki insanlar bir noktadan sonra patlarlar, ben bunun altını bu toplantıda çizdim. Hangi çözümü ateşkesten sonra bulacaksak bulalım Gazze’nin yeniden imarı ve yönetimi zaten Filistinliler tarafından yönetilmeli, emniyet güçleri Filistinliler tarafından olmalı ve bunda hiçbir tereddüt olmamalı, yok da.” ifadelerini kullandı.

Türk, ABD, Mısır, Katar görev gücü

Ekonomik şartların hayata geçmesi için 7 Ekim 2023 öncesi şartların olmaması gerektiğini vurgulayan Bakan Fidan, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından açıklanan görev gücüne ilişkin de konuştu.

Fidan, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın da sözünü ettiği görev gücünün kabul edilen planın uygulamasıyla alakalı bir madde olduğunu belirterek, “Orada özellikle işte bu mutabık kalınan hususları takibinde, kolaylaştırıcı rol uygulamasında özellikle Amerika Birleşik Devletleri, Mısır, Türkiye ve Katar’dan müteşekkil bir ekibin yer alacağı özellikle her iki taraf Filistin tarafı ve İsrail tarafıyla konuları görüşecek.” dedi.

Bu ülkelerin arabulucu ülkeler olduğuna da dikkati çeken Fidan, arabulucu ekibin aynı zamanda anlaşmanın ilgili maddelerinin uygulanmasında kendine düşen görevleri yapacağını, şu anda önceden tanımlanmış görevler olmadığını söyledi.

Fidan, anlaşma hayata geçtikçe muhakkak ortaya sorunlar çıkacağına işaret ederek, bu sorunlara pratik cevaplar bulunması için bu ekibin zamanı geldikçe devreye gireceğini belirtti.

Filistin meselesinde Türkiye’nin yerine ilişkin soruya yanıt veren Fidan, sözlerine şöyle devam etti:

“Filistin meselesi birkaç açıdan bizim için önemli. Mescid-i Aksa’nın olması manevi açıdan bizim için fevkalade önemli. Filistinli kardeşlerimizle bizim tarihi bağlarımız, kültürel bağlarımız, inanç bağlarımız fevkalade önemli. En önemlisi inançtan, etnisiteden bağımsız olarak insanın insana yaptığı zulme karşı Türkiye’nin, milletimizin vicdani karşı duruşu. Bütün bunların hepsini harmanladığınız zaman Türkiye burada tarihe karşı, halkına karşı ve hakka karşı sorumluluklarını yerine getirmek zorunda.”

Fidan, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın liderliğinde kendilerinin de yaptıklarının bu olduğunu belirterek, Türkiye’nin hakkını yememek gerektiğini, diğer ülkelerle beraber gerçekten elinden geleni yaptığını ve önemli ve yapıcı bir rol oynadığını kaydetti.

Bakan Fidan, geliştirdikleri işbirliği anlayışının ve modalitelerinin İslam dünyasının ve bölgenin diğer sorunlarını çözmede de yeni bir ruh ve mekanizma oluşturacağına inandığını dile getirdi.

Bunun için erken emareleri de gördüklerine işaret eden Fidan, bazı fikir ve düşüncelerin olabileceğini ancak bunların hayata geçmesinin önemli olduğunu vurguladı.

“Türkiye’nin ortaya koyduğu yeni ruh büyük rol oynayacak”

Fidan, şu anda bazı konuların aslında İslam dünyasındaki aktörler tarafından anlaşıldığına değinerek, “Biz bir araya gelirsek bir şeyleri yapabiliyoruz bakın, aslında bazı şeyler bizim kaderimiz değil. Sadece daha fazla iradeye, daha fazla çabaya, daha fazla profesyonelliğe ihtiyaç var ve daha fazla bağımsız düşünmeye ihtiyaç var. Bunu görebiliyor olmaktan açıkçası mutluyuz. Ben sadece Filistin meselesinin çözülmesiyle değil, daha farklı bölgesel sorunların çözülmesinde de Türkiye’nin ortaya koyduğu bu yeni ruhun büyük rol oynayacağına inanıyorum.” diye konuştu.

“Netanyahu barış konusunda güvenilmez”

Gazze’deki ateşkese yönelik sağlanan mutabakatın ardından muazzam bir umut alanı doğduğuna dikkati çeken Fidan, şunları kaydetti:

“Fakat her zaman için ortada bir sorun alanı çıkabileceğini unutmamak lazım. Burada şu ana kadar Netanyahu’nun bir sicili var ve belli konularda ne kadar güvenilmez olduğunu özellikle barış konusunda biliyoruz. İsrail’in savaşı tekrar dayatma gibi bir durumu olabilir. Buna karşı uluslararası toplum şu anda teyakkuzda. Zaten rehineler meselesi çözüldükten sonra da burada İsrail’in artık kendi meşruiyeti için kullanabileceği hiçbir argüman da yok.”

Fidan, belli sorunların uygulamada çıkacağının öngörülmesi gerektiğinin altını çizerek, bunun işin doğasında yer aldığını ve bu nedenle karamsarlığa düşülmemesi gerektiğini dile getirdi.

Bakan Fidan, profesyonel ve koordineli şekilde çalışmaya devam edeceklerini söyledi.

Hamas’ın duyurusu

Hamas Siyasi Büro Üyesi ve Müzakere Heyeti Başkanı Halil el-Hayye, arabulucu ülkeler ve ABD yönetiminden Gazze’deki savaşın sona erdiğine dair garanti aldıklarını söyledi.

Hayye, yayınladığı video kaydında varılan ateşkese ilişkin değerlendirmelerde bulundu.

Anlaşmanın sağlanmasında ortaya koyduğu önemli rolden dolayı arabulucu ülkeler Türkiye, Mısır ve Katar’a teşekkür eden Hayye, bu ülkelerin yanı sıra savaşta kendilerine iştirak eden Yemen, Lübnan, Irak ve İran’ı da takdir ettiklerini söyledi.

Savaşın bittiğine ilişkin alınan garantiye değinen Hayye, şunları söyledi:

“Arabuluculardan ve ABD yönetiminden savaşın bittiğine dair garanti aldık ve kalan adımları tamamlamak için ulusal ve İslami güçlerle çalışmaya devam edeceğiz.”

Yaklaşık iki bin Filistinli serbest bırakılacak

Hayye, yapılacak olan esir takasına ilişkin serbest kalacak Filistinli esirlere ilişkin, “İsrail’de tutuklu bulunan 250 müebbet hükümlü ve Gazze’den alıkonulan 1700 esir serbest kalacak.” ifadelerini kullandı.

Hamas Müzakere Heyeti Başkanı Hayye, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Dünyanın dört bir yanından bizimle dayanışma için meydanlara çıkarak yüz binlerce, hatta milyonlar halinde hakikati haykıran özgür insanları selamlıyoruz. Özellikle de kara ve deniz yoluyla düzenlenen destek ve özgürlük konvoylarına katılanları ve bu topraklardaki zalim ve despot zorbalık karşısında bizimle birlikte hakkı savunan herkesi selamlıyoruz.”

Trump’tan Erdoğan’a teşekkür

ABD Başkanı Donald Trump, Türkiye’nin Gazze’de ateşkes sürecindeki büyük katkısına dikkati çekerek, “Cumhurbaşkanı (Recep Tayyip) Erdoğan, Hamas ve diğer bazı gruplar konusunda bizzat ilgilendi ve harika bir iş çıkardı” dedi. 

ABD Başkanı Trump, Beyaz Saray’daki kabine toplantısında, Gazze’de sağlanan ateşkes anlaşmasını değerlendirdi.

Gazze’deki ateşkes anlaşmasının Orta Doğu barışı için tarihi olduğunu kaydeden Trump, bu anlaşmayla bölgeye barışın geleceğine inandığını ifade etti.

Başta Türkiye, Katar ve Mısır olmak üzere sürece ciddi katkı veren ülkelere ayrı ayrı teşekkür eden Trump, “Türkiye, Katar ve Mısır liderlerine bu inanılmaz sonuca ulaşmamıza yardım ettikleri ve yanımızda oldukları için büyük minnettarlığımı ifade etmek istiyorum.” dedi.

Trump, “Cumhurbaşkanı Erdoğan, Hamas ve diğer bazı gruplar konusunda bizzat ilgilendi ve harika bir iş çıkardı.” diye konuştu.

Gazze’de “savaşı” sona erdirdiklerini savunan ve geniş ölçekte barışın önünün açıldığına dikkati çeken Trump, “Bence bu barış kalıcı olacak, umarım sonsuza kadar sürer.” değerlendirmesinde bulundu.

Trump, resmi anlaşma imzalamak üzere Mısır’a gideceğini ve tüm esirlerin pazartesi veya salı günü serbest bırakılacağını sözlerine ekledi.

“İsrail Meclisi’nde (Knesset) konuşma yapabilirim”

Öte yandan ABD Başkanı Trump, bölgeye yapacağı seyahatinde İsrail’i de ziyaret ederek Knesset’te konuşma yapabileceğini belirtti.

Trump, “Benden orada konuşmamı istediler. Ben de kabul ettim, eğer isterlerse gidip konuşurum. İlk kez bir ABD başkanı bunu yapacak. Bu yüzden çok ilginç olacak.” ifadelerini kullandı.

İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu’nun göreve devam edip etmeyeceği konusundaki bir soruyu da yanıtlayan Trump, “Bibi ülkesinde bence şu anda çok popüler, değil mi? Beş gün öncesine göre bugün çok daha popüler.” dedi.

“Gazze yeniden inşa edilecek”

Gazze’nin şu anda yaşanabilecek bir yer olmadığını dile getiren Trump, “Gazze yavaş yavaş yeniden inşa edilecek. O bölgede bazı ülkelerin muazzam servetleri var ve bu servetin sadece küçük bir kısmı, Gazze için mucizeler yaratacak.” değerlendirmesini yaptı.

İlk anlaşmanın ardından İsrail’in yeniden saldırmaması konusunda ilgili ülkelere nasıl bir garanti vereceklerine ilişkin sorulara net yanıt vermeyen Trump, “Bunu göreceğiz. Onlar (İsrail ile Hamas) bazı konularda anlaşmaya vardılar ve bence işler oldukça iyi gidecek. İkinci aşama hakkında konuşmayacağım, çünkü ikinci aşamanın ne olduğunu zaten biliyorsunuz, ancak silahsızlanma ve geri çekilmeler olacak.” şeklinde konuştu.

ABD Başkanı Trump ayrıca, iki devletli çözüm konusunda ne düşündüğü ile ilgili bir soruya ise “Bu konuda bir görüşüm yok. Onların (İsrail ile Filistin) nasıl uzlaşırsa ona uyacağım.” diye yanıt verdi.

BM: 170 bin tonluk gıda, ilaç ve diğer malzemeler Gazze için hazır bekliyor

Birleşmiş Milletler (BM) İnsani İşlerden Sorumlu Genel Sekreter Yardımcısı ve Acil Yardım Koordinatörü Tom Fletcher, Gazze’ye götürülmek üzere 170 bin tonluk gıda, ilaç ve diğer acil malzemelerin uzman ekiplerle hazır beklediğini belirtti. 

Fletcher, New York BM Genel Merkezi’ndeki basın toplantısına çevrim içi katılarak bilgi verdi.

Gazze’de sağlanan ve yürürlüğe girmesi beklenen ateşkes anlaşması için Fletcher, “Yaklaşık 799 gün beklemek zorunda kaldık ve bunu şimdi iyi değerlendirelim. Başkan (Donald) Trump’ın barış planı bölge genelinde hayat kurtarıcı çalışmaların ve on binlerce hayatın kurtarılmasının temeli olmalı.” diye konuştu.

Fletcher, BM olarak insani yardımlar konusunda “detaylı ve test edilmiş planları” olduğunu belirterek, Gazze’ye götürülmek üzere 170 bin tonluk gıda, ilaç ve diğer malzemelerden oluşan tedarikin uzman ve kararlı ekiple hazır beklediğini söyledi.

Ateşkesin ilk 60 gününde her gün yüzlerce kamyon ile Gazze’deki 2,1 milyon kişiye insani yardımları ulaştırmayı hedeflediklerini belirten Fletcher, “Kıtlığın, yaygınlaştığı bölgelerde geri döndürülmesi ve diğerlerinde de önlenmesi gerekiyor.” dedi.

Fletcher, Gazze’de harap olmuş sağlık sistemi ile su ve sanitasyon konusunda altyapıyı yeniden canlandıracaklarını, barınma alanında ailelere binlerce çadır dağıtılacaklarını, eğitim üzerine de okul çağındaki 700 bin çocuk için geçici eğitim alanları açacaklarını kaydetti.

Söz konusu insani yardım operasyonları için yeterli finansman ihtiyacına da dikkati çeken Fletcher, şu anda 2025 acil yardım kampanyası için gereken 4 milyar doların yalnızca yüzde 28’ine sahip olduklarına işaret ederek, uluslararası bağışçılara Gazze’de hayat kurtarmak için destek olmaları çağrısında bulundu.

ÇOK OKUNANLAR