Uykumu kaçıran gençlerle ortak neler yapılır?
15 Aralık 2025

Çalışma hayatında, özellikle kurumsalda ve kırklı yaşlardan sonra, “denge” kelimesi insanın hayatında çok daha fazla yer kaplamaya başlıyor. Bir noktada durup kendimize şu soruyu soruyoruz: “Ben ne yapıyorum?”

Bu soru genelde iş hayatıyla ilgili başka sorunları da beraberinde getiriyor. Anlam, amaç, tatmin… Ama işin zor kısmı şu: Nereden ve nasıl başlayacağımızı bilmiyoruz. Ve bilmeyince ne yapıyoruz? Bildiğimiz ama sevmediğimiz hayata devam ediyoruz.

Genç girişimcilerle yaptığım sohbetlerden şunu net görüyorum: Bu sorgulama onlarda otuzlu yaşların başında başlıyor. Üstelik başarısız olmuş girişimcilerden bahsetmiyorum. Yatırım almış, tanınan, piyasada kredisi olan kuruculardan söz ediyorum. İş kurmuş iyi gidiyor, yatırım almış ama elleri kaşınmaya başlamış. Yıllardır yönettiği güzelim işi ortağına devrederek kafasında yeni işler pişirmeye başlamış bile. Denge, amaç ve anlamlı bir hayat arayışında bizden en az 10-15 yıl öndeler. Ve burada asıl soruya geliyoruz: Farklı kuşaklar birlikte gerçekten ne yapabilir?

İşin zor tarafı şu: Evdeki gençlerle yani çocuklarımızla bile sağlıklı bir ilişki kurmakta zorlanıyoruz. Hal böyle olunca gençler bizi biraz korkutuyor. Anne babalar olarak kendimizi mükemmel görmesek bile, dışarıya “kusursuz” bir hayat yansıtmaya çalışıyoruz. Ve çocuklarımızın da bizim yürüdüğümüz yollardan gitmesini istiyoruz. En korktuğumuz şey çocuklarımızın bizi beğenmemesi. Daha korkutucu olanı bizi takip etmemesi ve dinlememesi. Çünkü en iyi bildiğimiz yol bu. İyi üniversite, iyi bölüm, garanti meslek… Ama kabul edelim: Bu ezber artık çalışmıyor.

Gençler başka bir dünyada yaşıyor

Bugünün 20’li yaşlarındaki gençleri;

-Sosyal girişimler kuruyor,

-Topluluklar yönetiyor,

-Fellowship programları için yarışıyor,

-Farklı ülkelerde deneyim kazanıyor,

-Stajdan staja, işten işe geçiyor,

-Para kazanıyor, deniyor, vazgeçiyor, yeniden başlıyor.

25 yaşında tanıştığım bir genç bana şunu söyledi: “25 farklı işten bordrom var.”

Bu cümle beni hem şaşırttı hem de düşündürdü. Hatta uykumu kaçırdı. Ben tek bir şirketten 35 yıl bordro almış biriyim. Belki de bu çağda asıl öğrenmesi gereken biziz.

Peki gençlerle ortak neler yapabiliriz?

1.Gençlerin Alanına Gidin

Gençlerle temas kurmanın ilk adımı onları ofise çağırmak değil. Ya da staj programları açıp zor sorular sorup en iyi üniversitelerden adaylar seçmek hiç değil. Yöneticiler olarak artık üniversitelere gidin. Derslere girin. Toplantılarına katılın. Ama sadece konferansa katılıp konuşup dönmeyin. Öncesinde ve sonrasında gençlerle kalın. Sorularını dinleyin. Yorumlarını gerçekten duyun. Bence bu, yapılabilecek en büyük kişisel ve kurumsal yatırım. Geçtiğimiz günlerde tanıştığım bir yönetici, son bir yılda 34 üniversite gezdiğini söyledi. Gözlerim parladı. Sohbet koyulaşınca kurumsaldan gelmediğini ve yatırım yaptığı öğrencisinin işini desteklemek için işin başına geçtiğini anladım. Acaba bütün liderleri iş dünyasının dışından mı seçmek lazım!

2. Gençlerin Kurduğu Yapılara Destek Olun

Girişimlere, sosyal girişimlere, topluluklara… Ama destek verirken şunu unutmayın: Az konuşun, çok dinleyin. Her bildiğiniz burada çalışmayacak. 2 alıp 1 vereceksiniz. Düşünün bizim kuşakta kaçımız dernek ya da topluluk kurduk. Bugün bile katıldığımız topluluklar yıllar önce kurulmuş, yenilenmemiş, hiyerarşik, yeniliğe kapalı topluluklar değil mi? Gençler birçok konuda bizden daha duyarlı, daha küresel ve daha kaygılı. Ve bizim deneyimimize gerçekten ihtiyaçları var.

3.Gençlerle Birlikte İş Kurun

İki farklı jenerasyonun bir araya geldiği ortaklıklar düşünün. İki farklı jenerasyondan, biri kırklı–ellili, diğeri yirmili yaşlarda iki insan bir araya gelse ve dese ki:

Ben:

Çeyrek asrı aşan yönetim, büyüme ve yenilikçilik deneyimini; ekip kurma, liderlik geliştirme ve girişimci kurum kültürü oluşturma alanlarında aktaran bir mentor. Farklı ülkelerde genel müdürlük yapmış, binlerce kişinin çalıştığı büyük organizasyonlarda hem kriz yönetimi hem yeni iş modelleri hayata geçirmiş biri. Bugün kurumsal takımlara inovasyon bakışı ve stratejik düşünme kası kazandırıyor. GKP başkanı, girişimci ve “Rahat Battı” podcaster’ı.

Ortağım:

Girişimcilik ekosisteminin hızla yükselen genç yüzlerinden biri. Global bir networkte inovasyon ve büyüme programları tasarlıyor; aynı zamanda kurduğu toplulukla gençleri girişimcilik yolculuğunda güçlendiriyor. Hem start up hem kurumsal dünyayı deneyimlemiş; iş modeli tasarımı, proje geliştirme, ürünleşme ve topluluk inşası konularında sahadan beslenen bir pratikle çalışıyor.

İkili arasındaki bağ: Jenerasyon & Deneyim Buluşması

Bu ikili birlikte çalıştığında ortaya çıkan şey klasik bir “eğitmen ikilisi” değil. Biri onlarca yıllık liderlik deneyimini getiriyor; diğeri bugünün dünyasını şekillendiren genç, çevik ve girişimci bakış açısını.

Deneyim + Enerji

Doğru karar + Doğru yöntem

Görmüş geçirmiş liderlik + yeni jenerasyonun iş yapma kültürü

İşte böyle işler, böyle teklifler artmalı.

Şaka değil kurum içi girişimcilik ve girişimlerle ortak çalışma konularında şirket çalışanlarına eğitim ve danışmanlık isterseniz haber verin, dm atın. Geliriz.

4.“Başka Ne Var?” Sorusunu Birlikte Cevaplayın

20 yıl, 30 yıl çalıştınız. İyi işler yaptınız. Ama bir noktada pil bitti. İşte tam burada gençlerle birlikte düşünmenin zamanı. Onların kurduğu bir yapıya katılın. Gönüllü olun. Ya da siz kurun, gençleri yanınıza alın. Özeti; birlikte eyleme geçin. Bu bir iş olabilir. Bir sosyal proje olabilir. Bir konser, bir yolculuk, bir sergi gezisi, bir deneyim paylaşımı olabilir. Ne kadar çok birlikte zaman geçirirsek, o kadar çok öğreniyoruz. Bilmediklerimizi denemek, denemediklerimizi yapmak bize iyi geliyor. Bildiklerimizi zaten biliyoruz.

ÇOK OKUNANLAR