Tarihin her döneminde global diyaloğa konu edilen ve önemli bulunan, öne çıkarılan konular mutlaka olur, bu normaldir de. Örneğin Ukrayna temel alınarak yapılan tartışmalar, alınan tavırlar bu global dinamiğin bir örneğidir.
global konuşan kafaların da katkısıyla sadece bir zaman diliminde olsa da hemen herkes o konuya konsantre olup çoğu konuyu ikinci düzeye atıyor gibi davranırlar. bu da belki normaldi, belki de bu sadece bizim o dönemdeki normalimizi oluştururlar.
***
ama böylesi dönemlerde bazen dikkatimizi vermediğimiz öyle olaylar olur ki ,onlarda belki de çağımızın temel trendlerine kültürüne vurgu yapan gelişmeler de, o an önemsiz gibi algılansalar da, görülebilir.
***
bunun son örneği 1937 Disney klasiği olan pamuk prenses çizgi filminin son yorumu olan yeni filmin başına gelenler olmalı bence.
çağımızın temel kültürel savaşlarının dinamikleri bence woke-anti woke tartışmasında gerçekleşiyor.
‘woke’ sosyal adaletsizlik ve eşitsizlik süreçlerine karşı uyanmak kelimesinden (awake) türetilen bir ingilize kelime ve uyandım ve uyanık kaldım (woke) anlamına geliyor.
anti-woke çevreler de, hayattaki her tavrını her adımını bu woke duyarlılığı ile aldığını söyleyip de onların savundukları konulara tepki verenleri kapsayan şemsiye bir kavram
***
müthiş bir kültürel savaşın yaşandığı ve hemen hemen her kavramın yeniden tartışmaya açıldığı bir dönemdeyiz. kültür savaşları öylesine şiddetli ki bazen hiç olamayacağınızı sandığınız konuda temeldeki kaynamayı gösteren bir ani lav patlaması olarak ortaya çıkabiliyor.
bu anti-woke tepkinin son hedefi Disney’in son fimi Pamuk Prenses oldu.
filmde pamuk prenses rolünü üstlenen Rachel Zegler’in Latin kökenli olması, durmadan bunu artık yapma uyarısı olmasına rağmen filistin halkının yanında duran mesajlar atması ve Disney’in yedi cücelerde gerçek cüceler yerine, ‘woke’ların kimseye cüce damgasını vurmamak amacı için bilgisayarda geliştirilmiş cüce karakterleri kullanımı da büyük eleştiri ve tepki aldı.
***
Filme Anti-woke tepkinin büyük olması yüzünden filmin Hollywood galasındaki kırmızı halı ritüeli en aza indirildi. Dahası filmin avrupa prömiyeri Londra Leicester Square gibi merkezi bir yerden alınıp Madrid’in kuzey batısındaki ıssız Segovia’daki bir kalede yapıldı. Ve bu açılış töreni sadece İspanyol ‘influncer’ların katıldığı 50 kişilik bir davetli önünde yapıldı.
***
Kültür savaşlarının nerde patlayacağı gördüğünüz gibi belirsiz. bundan sonra bakalım ne konuda hangi gerekçeyle yaşanacak bu öfke patlaması. Ama şu anda kesin olan tek bir şey varsa o da Pamuk prenses gibi ikonik bir karakter bile payına düşürülen kültürel öfkeyi üstüne fena halde çekmiş durumda.