Özgür Özel: İddianame bir kara mizah şaheseri
12 Kasım 2025

CHP Genel Başkanı Özgür Özel, İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından İBB’ye yönelik hazırlanan iddianamenin tamamlanmasının ardından ilk kez Ekrem İmamoğlu ile bir araya geldi. Görüşmenin ardından açıklama yapan Özel, Erdoğan’a seslenerek “Tutuksuz yargılanmalılar; Ekrem Başkan kaçsa kurtulursun, yoksa indirecek seni o koltuktan” dedi.

Özel’in sözlerinden öne çıkanlar şöyle: 

“Çok sayıda arkadaşımızla görüştük. Başta Ekrem Başkan ve tüm arkadaşlarla sohbetimizin ilk başı geçen haftadan bu haftaya yaşadığımız büyük üzüntülerdi.

Bilhassa Azerbaycan, Gürcistan arasında düşen askeri uçaktaki şehitlerimiz hepsini çok derinden yaralamış durumda. Ayrıca Kocaeli’de yaşanan katliam şeklindeki iş kazası, Diyarbakır’daki iş kazası bütün arkadaşlarımızı fevkalade üzmüş durumdalar.

Bu konudaki üzüntülerini ifade ediyorlar. Biz de bugün akşam yapacağımız mitingimizi bu yasaya, bu mateme, bu acıya uygun bir vakar içinde ve uygun bir atmosferde gerçekleştirmek üzere zaten arkadaşlarımıza talimatlarımızı vermiştik.

Uzun süredir beklediğimiz, bir türlü yazılamayan yazılamadığı için parçalara ayrılmaya çalışılan ve bir kez Cumhurbaşkanı’na ahtapot dedirttik diye bunun için de ahtapotu ispat etmeliyiz baskısının yapıldığı ve yazıldığı andan itibaren de hepinizin de gördüğü birazdan da bahsedeceğim şekilde tel tel dökülen bir iddianamenin ertesi gününde buradayız. Diğer taraftan bir diğer uzun süredir tensip zaptı bekliyordu. Dün tensip zaptı ile birlikte sevgili Ahmet Özer serbest kaldı. Bu çok uzun süredir aldığımız tek iyi haberdi. Bundan dolayı elbette mutluyuz ama onun dışında örneğin 4 yılla yargılanan Zeydan Karalar 12 yıl önce iddia edilen suç, suç iddiası Adana’da kendisi örgüte dahil değil ama onu dahi bırakmadılar.

Dedikleri cezayı alsa içeride yattığı yetecek ama onu dahi tensip zaptıyla bırakmadılar. Beşiktaş iddianamesindeki herkes yeterince yatmıştır, deliller toplanmıştır ve Aziz İhsan Aktaş suç örgütünün kurucusu 774 yılla yargılanan kişi dışarıda gezerken diğer bütün arkadaşlarımızın şu anda tutuklu olmaları kabul edilemez.

Hem Seyhan, Ceyhan, Adana Büyükşehir’den hem Avcılar’dan, hem Beşiktaş’tan içeride yatan belediye başkanlarımızın derhal tutuksuz yargılanmaları görevlerinin işlerinin başlarına dönmesi gerekmektedir. Bunu bir kez daha ifade etmek isterim.

19 Mart Sivil Darbesi’nin iddianamesi nihayet 237 gün sonra yazıldı ve 3900 sayfa hatalarla, çelişkilerle, hepinizin gördüğü iki ayrı kişinin apayrı suçlardan aynı ifadeyi kes kopyala yapıştırla verdiği ya da verdiği iddia edilen hatalarla dolu bir iddianameyle karşı karşıyayız.

İddianameyle ilgili akşam mitingde de konuşacağız ama 969 kez hatırladığım kadarıyla, 691 kez öyleymişmuş muşlar muşlar, 546 kez duydum, 499 kez olabilir. 235 kez düşünüyorum. 9 defa da öyle hissettim ifadelerinin yer aldığı bir iddianameyle karşı karşıyayız.

Ekrem Başkanımız seçim kazanmaktan suçlanıyor. Cumhurbaşkanı adayı olmaya niyet etmekten suçlanıyor. Cumhuriyet Halk Partisi Kurultayından alıntılar yapıyorlar. İlerleyen günlerde çokça göreceğiz bunları. Örneğin Manisalı arkadaşların rahmetli Ferdi Zeyrek’in ve arkadaşlarımızın astığı “Özgür Gelecek” pankartı için ‘Kazanacaklarından emindiler. Çünkü kurultayda şunu yaptılar. Bunu yaptılar’ diye yazılmış. Ya da hep bir ağızdan koca tribünlerin “güzel günler göreceğiz arkadaşları” demesi için ‘Bu seçimi kazanacaklarını sonra da Türkiye’de iktidarı değiştireceklerini ve bunun kendileri için güzel günler olacağını örgütün birbirini motive etmek için kullandığı şarkı’ diye ifade etmeye çalışan bir kara mizah durumuyla karşı karşıyayız arkadaşlar.

Tabii bunun yanında Ekrem Başkanın bu örgütü ilk kurduğu ve ilk adımlarının 2014 yılında Beylikdüzü’nde atıldığını söylüyor ve tabii o kadar özensiz ki 2014’te Beylikdüzü’nde yaşanan bir olaydan bahsediyor ve ondan suçluyor. Oysa geçen hafta o olaydan biliyorsunuz Küçükçekmece’de görülen Büyükçekmece miydi? Büyükçekmece Adliyesinde görülen mahkemede Ekrem İmamoğlu beraat etti. Savcı beş kere ertelettirdi. Belli ki buraya bizi bekle demişler. Biz onu buraya örgütün kuruluşuna dayanak yapacağız demişler.

Orada savcı hep böyle 1,5-2 ay yine mütalaa vermeyince Hakim Bey dedi ki mütalaa vermeme gerekçeni söyle o zaman dedi. Onu da diyemeyince karar verdi, beraat ettirdi. Bu acziyet onu buraya örgütün kuruluşuna temel suç olarak yazmış ama şimdi burada beraat ettiği için boşa almış. Zaten iddianamenin her tarafı Hukuk Fakültelerinde ilk başta öğretilen bir suçtan yargılanıyorsan aynı suçtan bir daha mahkeme açamazsın aynı suçtan.

Aynı suçtan mahkeme açmaya yönelik bir sürü saçma sapan çabayla karşı karşıyayız. Benim her zaman söylediğim bir hususu burada söyleyeyim. Bu iddianame aynen şunu ortaya koymuştur arkadaşlar. Bir cinayet iddiası var. Diyor ki bir gizli tanık ya da bir iftiracı diyor ki Ekrem Başkan cinayet işledi. Ortada silah yok. Boş mermi kovanları yok. İşin kötüsü öldürülen kişinin cesedi cenazesi yok. Yani ben duydum. Öyle biliyorum. Rüşvet almışlardır. Kim vermiş? Nerede vermiş? Ne kadar vermiş? Haniymiş? Buna yok. Şimdi buradan “Akın Gürlek denen kişi”, “Akın Gürlek kişisine”, “Akın Gürlek denen kişiye” şunu söylemek… Eylül ayının 2’sinde Sayın basın mensuplarını topladı ve dedi ki “sadece tanık beyanıyla tutuklu kimse yok. Varsa söyleyin yarın bırakalım” dedi. İddianameyi yazdı. Örneğin Herkes açsın baksın. Ondan iddianame istiyorduk. Yargılanmak değil yargılamak için diye. Kadriye Kasapoğlu sadece tanık beyanı. Mehmet Bey Livan Kadir Öztürk, Sabri Caner Kırca, Hüseyin Yurttaş ve daha niceleri sadece tanık beyanıyla.

Hani Akın Gürlek denen kişi eğer ben böyle hitap başkanım iddianameden öğrendim. Öyle bizden Özgür Özel denen kişi diye bahsediyor ya. Akın Gürlek denen kişi. Yani siz şimdi şey diye düşünebilirsiniz. Allah Allah Genel Başkan kimseye böyle demez. Diyene diyoruz. Akın Gürlek isimli şahıs. Akın Gürlek denen kişi demişti ki 2 Eylül günü beyanla kimseyi tutmuyorum.

Beyan var ama bunu delillendiriyoruz. Kadriye Kasapoğlu’nun içeride tutulmasına ilişkin ne delilin var senin? Biraz önce saydığım isimlerin hangisinde ne delil var? Aksine hiç kimsede delil yok. Öyle bir nokta ki somut bir delil ortaya konulabilmiş değil. Konulan yer var. İftiracıların iftiracı olmaya zorlandıkları noktada bir iki delilimsi şey var.”

ÇOK OKUNANLAR