Konuşan Türkiye?
01 Aralık 2025

Rahmetli Süleyman Demirel “konuşan Türkiye” olgusuna çok önem verir ve sabah kalktığında kendisi hakkında gazetelerde eleştiri görmediği zaman çok canı sıkılırdı.

Türkiye bir türlü Avrupa Birliğine tam üye olarak kabul edilmeyince ve karşımıza boyna Kopenhag kriterleri getirildiğinde ilk olarak o zamanın Dışişleri Bakanı olan Abdullah Gül “biz de Ankara kriterlerine uyar Avrupa değerlerinin üzerinde değerlere uyarak ileri demokratik seviyelere çıkarız” demişti. Konuşan Türkiye ise bu kriterlerin en önemli maddelerinden biriydi.

Yani siz bizi Avrupa demokratik ülkeleri ailesine almazsanız biz kendi yüksek değerlerimizle dört başı mağmur bir demokratik sistemle ülkemizi yönetir ve dünyada çağdaş ülkeler arasında yerimizi alırız…

Ama son zamanlarda yaşadıklarımız bizi istemediğimiz bir yerlere götürüyor ve bu ülkemizin dünyada imajını da olumsuz etkiliyor…

Gazeteci Fatih Altaylı Cumhurbaşkanımızı tehdit ettiği iddiası ile göz altına alındığı zaman bunun bir göz dağı olduğunu ve bir uyarı ile geçiştirileceğini sanmıştık. Sonra tutuklanınca işin ciddiye bindiğini gördük. O zaman bile bu işlerin Fatih Altaylı’ya korku salma operasyonun bir parçası sandık ve nasıl olsa ilk duruşmada salıverilir diye düşündük. Ama o da olmadı. Aksine hemen arkasından ikinci duruşmada Altaylı Cumhurbaşkanımızı tehdit ettiği için 4 sene 2 ay hapis cezası aldı ve tutukluluk halinin devamına karar verildi… Tam manasıyla şaşırdık…

Altaylı’nın sözlerini defalarca okudum ama hala nerede nasıl suç işlendiğini anlamıyorum. Önce benim Türkçemin yeterli olmamasından ötürü bir şeyleri atlıyorum sandım ama genel olarak işe objektif olarak bakanların bile Altaylının başına gelenlere benim kadar şaşırdıklarını görünce dünyam daha da karardı…

Ben bu Cumhurbaşkanını 30 yıldır tanıyorum. Belediye başkanı iken çok özel toplantılarına katılmışlığım var. Cumhurbaşkanlığında yedi sene başdanışmanlığını yapmışlığım var. Recep Tayyip Erdoğan’ın mayasında otoriterlik yok. Konuşan Türkiye’nin ve demokratik değerlerin kıymetini bilir. Etrafında İbrahim Kalın ve Burhanettin Duran gibi demokratik değerleri özümsemiş önemli kişilikler var.

Şu anda ülkemiz kitlelerin farkında olmadığı ciddi dış tehditler ve oyunlarla karşı karşıya. Hal bu iken son zamanlarda yaşadığımız olumsuzlukların ele alınması ve bir normalleşme sürecine girmemiz milli birlik ve beraberliğimiz için elzem.

ÇOK OKUNANLAR