Sanatın başkenti olma ünvanını New York’a kaybetmiş olan Paris 1970’lerin başında teorik/düşünsel düzlemde büyük bir devrim yaşamaktaydı.Bu teori devriminin önemli ismi olan Michel Foucault, resim ve Manet uzmanı olmadığı halde 20 mayıs 1971’de Tunus’ta Manet üzerine çok önemli ve sonradan tarihe geçen bir konferans verdi.(Konferans üzerine iyi bir analiz için bkn.’Manet-Velazquez ve estetik Modernizm’ yazarlar: Carole Talon-Hugon ve David Marie.)
Cezanne’ın çalışmalarını yaptığı ve Manet’in resimlerinin de sergilerde görülmeye başlandığı dönemde sanat tarihinde paradigmatik bir kopuşun gerçekleştirildiğini görüyordu Foucault ve ‘Aslında Manet’in mümkün kıldığı sadece izlenimcilik değil, bütün bir 20’inci yüzyıl resmidir ve hatta modern sanatın içinde büyüyüp geliştiği resim sanatıydı’ diye düşünüyordu.
***
Foucault konferansında Manet’in daha önce bilinen bütün mekan, ışık ve seyircinin konumu ile ve bunların kurallarıyla oynadığını ve bu kavramları radikal biçimde değiştirdiğini anlattı
Daha önce müzede asılı resimi seyircinin izleyeceği nokta resmin ortasına denk gelen tam karşısındaydı.
Manet’in resimlerinde ise izleyici resmin içinde , tuvalin köşelerinde hatta bazen arkasında bile olmak zorundaydı bütünün anlamını tam anlayabilmek için. Baudelaire’in tarif ettiği flaneur (modern şehir yaşamının mesafeli gözlemcisinin) bu durumda işi hayli zordu.
Örneğin ‘Tuilleries’de müzik’ çalışmasında resmin merkezinde olmayan sol taraftaki karakterin sizinle göz teması oluyor veya ‘Kırda Öğle Yemeği’ resmindeki çıplak kadın direkt seyirciye bakıyordu.
***
‘Folies-Berger’de bir bar’ resminde ise içki servisi yapacak kadının arkasında bir ayna olduğundan, aynadan kimin yansıdığı, ressamın konumun ne olduğu, seyirci o anda nerede, yoksa aynada görülen o mu her şey karışabilir.
Focault bu yüzden Bataille’den aldığı kavramlarla Manet’in konumla ‘haşin’ ve ‘muzip’ oynadığını söylüyor.
***
Yine ona göre Manet yavan yüzeyli sınırları belli tuvali çoklu yüzeylere ayırmış ve karmaşık ortamları da buna göre tek yüzeyde böyle işlemişti (Bu konuda Manet üzerinde Cezanne etkisi de bariz)
Modern olan her şeyi seven şair diye bilinen Guillaume Apollaniere de bu dönemde moderne tam desteğini vermeye başlamıştı.
***
Foucault mimesis ve ondan kopuş üzerine ciddi biçimde düşünmüştür. Onun rönesans dönemiyle modern çağ arasındaki bilgi ve iktidar ilişkilerini incelediği eseri ‘Kelimeler ve Şeyler’ çalışması Velazquez’in Las Meninas tablosuyla açılır.Velazquez (1599-1660) Mimesis’in hakim olduğu dönemde çizmesine rağmen büyük bir deha göstererek tablosunda neredeyse Manet’in yıllar sonra değişik perspektif ve görme ve görülme biçimlerini sorguladığı gibi sorgulamıştır resimi.
Bu arada Foucault resimde Manet’e verdiği önemi edebiyatta da Flaubert’e verir.

