Haber-analiz

Albayrak’ı istifaya götüren iki gün: AK Parti o bilgileri bir amaçla sızdırdı

HAKAN ÇELENK

Berat Albayrak’ın Hazine ve Maliye Bakanlığı görevinden ayrılmasına giden sürecin Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın aldığı bir dizi brifing sonrasında başladığına ilişkin bilgiler yeni bir haberde güçlü ve net vurgularla teyit edildi.

Son haberin sahibi Reuters ajansı, edindiği bilgileri AK Parti içinden dört ayrı kaynağa teyit ettirdiğini belirtiyor. Şunun hatırlanması gerekiyor ki Reuters’ın iktidar yapısı içindeki ‘üst düzey kaynak’lara dayandırarak en kritik zamanlarda yazdığı haberlerden bugüne kadar pek de şikayetçi olunmuş değil. AK Parti’nin iç kamuoyunu tartıştırmadan dünyaya bazı kritik mesajları iletmek istediğinde Reuters yolunu kullandığı son derece açık. Şimdi bu editör notunun ardından konunun esasına gelelim.

Habere göre Albayrak’ı kayın pederinin başkanlık ettiği kabineden ayrılığa götüren süreç, Naci Ağbal ve beraberindeki başka üst düzey AK Partililerin Erdoğan’a döviz rezervlerinin eridiğini aktarması ile başlıyor. Sunumlar iki gün devam ediyor. Erdoğan’a yabancı yatırımın ülkeye getirilmesinde sıkıntı yaşandığı, sonrasında Türk Lirası’nın yılın başından beri yüzde 30 değer kaybettiği anlatılıyor.

Erdoğan bu sunumların ardından alarma geçiyor ve 6 Kasım cuma günü Merkez Bankası başkanı Murat Uysal’ı çağırarak döviz rezervlerinin bu yıl neden yarıya indiğini ve bununla ilgili ne yapmayı düşündüğünü soruyor.  Reuters’ın kaynakları, bu konuşmanın ardından Erdoğan’ın Uysal’ı görevden almaya ikna olduğunu aktarmış. Nitekim aynı gece Uysal’ın gönderilmesi ve eski maliye bakanı Naci Ağbal’ın TCMB başkanlığına atanması birkaç saat içinde gerçekleşmiş. Sözün burasında Erdoğan’ın 7 Ağustos tarihli konuşmasında büyük bir özgüvenle “Döviz rezervimiz 105 milyar dolar” dediğini, ancak birçok uzmanın buna itiraz ettiğini, hatta eski Hazine Müsteşarı Mahfi Eğilmez’in gerçek rezervi -15 milyar dolar hesapladığını hatırlatmak gerek.  O günlerde rezervin Erdoğan’ın dediği gibi olduğunu savunan pek iktisatçı da yoktu zaten. AK Parti bu bilgiyi sızdırarak  7 Ağustos tarihli konuşmadaki aleni yanlışı da teyit etmiş oluyor.

Sunumlarda Erdoğan’a, iş dünyasının işten çıkarma yasağının kaldırılmasının ardından büyük bir işsizlik dalgasının gelmesinden çekindiği de aktarılmış.  Murat Uysal’ın cuma gecesi görevden alınmasının ardından yapılan iki toplantıya Berat Albayrak, davet edilmemiş, sonrasında istifası (8 Kasım Pazar akşamı) gelmiş. Ayrıca haber ajansının konuştuğu dört kaynaktan üçü Erdoğan’ın ekonomi konusunda doğru bir şekilde bilgilendirilmediğini öne sürmüş.

Haberdeki bilgiler bu kadar ve aslında geçmiş iddiaların çarpıcı iki detayla teyidi niteliğinde. Asıl konu AK Parti’nin neden bunu sızdırdığı Yukarıda okuduğumuz editör notunu şimdi bilgiler ışığında tekrar değerlendirelim.

Dört AK Partilinin söylediklerinin Erdoğan’ın hasarını azaltacak nitelikte olduğu açık. Ayrıca Albayrak’ın toplantılara davet edilmediğinin aktarılması, ayrılığın aslında Albayrak’ın inisiyatifi değil Erdoğan’ın iradesi, hatta dayatması olduğu yönündeki izlenimleri teyit eder. “Görevden affı kabul edildi” formatındaki Beştepe açıklaması da böylece yerini bulur. Ajansa bilgi verenlerin Erdoğan muhalifi olmadığı açık.

Reuters’ın İngilizce’de de aktacağı bu haber dünya finans çevreleri gözünde Erdoğan’ın prestijine katkı yapar mı ya da son 2 yıllık ekonomi politikası yüzünden imajının aldığı aldığı hasarı onarmaya yeter mi?

Acaba kusur sadece yanlış bilgi veren Albayrak’taydı da Erdoğan onun siyaseten kurbanı mıydı?

Finans çevreleri 15 gündür güvenin geri gelmesi için faiz artırımının yetmeyeceğini, ciddi zamana ihtiyaç olduğunu söylüyor.

İşin ilginç yanı ‘lider iyi de çevresi kötü’ klişesi ile hasar azaltma mekanizmasının eskimez bir politika enstrümanı olarak hala kullanışlı olması.

Erdoğan, Berat Albayrak’ı neden gözden çıkardı?

Aşı karşıtları, sosyal medyada ifade özgürlüklerinin tadını çıkarıyor

Türkiye nüfusu, 83 milyon 614 bin 362 kişi. Bunlardan 18 yaş ve üzerindeki nüfusun sayısı 60 milyon 863 bin 705 kişi. Sağlık Bakanlığı, “Yüzde 100 aşı yapacağız” dediği zaman, bu 60.8 milyon kişinin tamamını aşılamayı kastediyor. Peki şu anda ne durumdayız: Bu 60.8 milyon kişinin 39 milyon 301 ...

Erdoğan’ın Kıbrıs’ta vermediği müjdeyi medya verdi

Bir seferinde Bülent Ecevit, başbakan sıfatıyla “Kıbrıs sorunu bizim açımızdan 1974’te çözüldü” demişti, “Bu çözüm 1983’te Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin ilanıyla perçinlendi.” Öyle mi peki? Çözüldü mü Kıbrıs sorunu? “Türkiye’nin bir Kıbrıs sorunu yoktur, Kıbrıs Türkü egemenlik açısından ...

Erdoğan’ın görev süresi kısalır mı?

Böyle meşhur laflarımız var, “Yığınakta yapılan hata harbi kaybettirir” deriz mesela veya “İlk düğmeyi yanlış iliklediysen sonrası da hep yanlış olur” deriz. Peki Anayasayı kötü yazarsanız ne olur? Saçma sapan, son derece gereksiz tartışmalarımız olur. İşte o tartışmalardan biri, Anayasa ...