AYM’den Cumhurbaşkanlığı sistemine onay

Anadolu Ajansı’nın geçtiği haberin ilk paragrafı aynen şöyle: “Anayasa Mahkemesi (AYM), yeni hükümet sistemine uyum düzenlemeleri kapsamında çıkarılan ve Bakanlar Kurulunun yetkilerini Cumhurbaşkanı’na devreden 698 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin (KHK) iptali istemini reddetti.”

Bu cümleyi tercüme etmek gerek. Hatırlayın, Cumhurbaşkanlığı sisteminin tam anlamıyla yürürlüğe girebilmesi için, idare hukuku anlamında mevcut devlet yapısının “kapatılması” ve sonra da yeniden “açılması” gerekiyordu.

Eskinin bakanlar kurulu ve bakanlıkları gidecek, yerine Cumhurbaşkanı hükümetinin bakanlıkları gelecekti. Anayasada Cumhurbaşkanı’na verilen yetkilerden biri de, “kanunların düzenlemediği alanlarda” Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi çıkartmaktı.

İşte, Binali Yıldırım başkanlığındaki parlamenter sistemin son hükümeti, Cumhurbaşkanı’nın idari sistemde rahat hareket edebilmesi için bir son dakika düzenlemesi yaptı; önce yakında fesi olacak olan Meclis’e gidip eski Anayasaya göre bir “yetki kanunu” çıkardı; sonra da bu yetkiye dayanarak çeşitli Kanun Hükmünde Kararname’ler yayınladı.

Bu kararnamelerden biri, bütün ama bütün bakanlıkların kuruluş kanunlarını yürürlükten kaldırıyordu. Böylece, Cumhurbaşkanı yeni sistem uyarınca göreve başlar başlamaz devleti kendi dilediği gibi yeniden kurabilecek, bakanlıkları yeniden düzenleyebilecekti. Nitekim öyle de oldu; Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın imzasıyla yayınlanan 1 numaralı Cumhurbaşkanlığı kararnamesi neredeyse bütün devleti yeniden ve tek seferde kurdu. Aynı kararname içinde çok sayıda bakanlığın birden kuruluş kanunları yer aldı.

İşte, Cumhuriyet Halk Partisi’nin Anayasaya aykırılık iddiasıyla Anayasa Mahkemesi’ne götürdüğü KHK, o son bakanlar kurulunun son kararnamesi, yani bugünkü uygulamasıyla Cumhurbaşkanlığı hükümetine dayanak sağlama amacını güden o kararnameydi. CHP’nin gerekçesi, bu denli önemli bir konunun Meclis tarafından yapılmamasının Anayasaya aykırı olduğu iddiasıydı. Ama sonuçta o yetkiyi de Meclis vermişti, yani Anayasaya aykırılık iddiası tutarlı değildi.

Aşı karşıtları, sosyal medyada ifade özgürlüklerinin tadını çıkarıyor

Türkiye nüfusu, 83 milyon 614 bin 362 kişi. Bunlardan 18 yaş ve üzerindeki nüfusun sayısı 60 milyon 863 bin 705 kişi. Sağlık Bakanlığı, “Yüzde 100 aşı yapacağız” dediği zaman, bu 60.8 milyon kişinin tamamını aşılamayı kastediyor. Peki şu anda ne durumdayız: Bu 60.8 milyon kişinin 39 milyon 301 ...

Erdoğan’ın Kıbrıs’ta vermediği müjdeyi medya verdi

Bir seferinde Bülent Ecevit, başbakan sıfatıyla “Kıbrıs sorunu bizim açımızdan 1974’te çözüldü” demişti, “Bu çözüm 1983’te Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin ilanıyla perçinlendi.” Öyle mi peki? Çözüldü mü Kıbrıs sorunu? “Türkiye’nin bir Kıbrıs sorunu yoktur, Kıbrıs Türkü egemenlik açısından ...

Erdoğan’ın görev süresi kısalır mı?

Böyle meşhur laflarımız var, “Yığınakta yapılan hata harbi kaybettirir” deriz mesela veya “İlk düğmeyi yanlış iliklediysen sonrası da hep yanlış olur” deriz. Peki Anayasayı kötü yazarsanız ne olur? Saçma sapan, son derece gereksiz tartışmalarımız olur. İşte o tartışmalardan biri, Anayasa ...