• Bakan ya kendini tutamasaydı da tedbirleri azaltsaydı!
    12 Mart 2020

    HAKAN ÇELENK 

    Türkiye’deki ilk virüs vakasının yattığı hastanenin, hatta yaşadığı kentin bile açıklanmaması bu köşede eleştiri konusu olmuştu. Sağlık Bakanı Fahrettin Koca uygulamasının nedenini Habertürk’ten Muharrem Sarıkaya’ya “Eğer ili açıklamış olsaydık hassasiyeti sadece o vilayete yoğunlaştırır, diğer illerdeki tedbiri azaltabilirdik” diye izah etti. Bakan, sigarayı bırakmaya çalışan tiryakinin yanından yöresinden paketi uzaklaştırmasına benzer bir ruh halinde olmalı. “Ya kendimi tutamazsam da tedbirleri azaltırsam” diye içinden geçirmiş olmalı ki o ili bile öğrenememişiz. Kendini tutsaymış keşke, kendimizi daha güvende hissedebilirdik. Tribünlere oynamak zorunda olan siyasetçi tipi bağımlılığa benziyor. Koronavirüs için oluşturulan bilim kurulunun üyesi Prof. Dr. Ateş Kara da “Okulları kapatmak bizim için avantaj sağlar ama o çocuklar tatil diye AVM’ye giderse potansiyel bir risk oluşturur” diyor. Avrupa’da futbol maçları iptal edilirken düşünememiş olmalı. Maazalah ya stattan kopan seyirci kalabalık kafelere, barlara ev partilerine giderse. Herhangi bir kalabalık etkinliği iptal etmek tamamen gereksiz. Mesele okulu tatil edip etmemek değil, ortaya çıkan gerekçe hastalığın fiziksel seyrinden çok toplum psikolojisine odaklanıldığı havasını veriyor.
     
    Virüs dünya savaşındaki gibi Atlantik hattını kesti
    Son 200 yıllık iktisat tarihi Amerika ve Avrupa arasındaki Atlantik hattında yoğunlaşan yolculukların kürenin modern dünyanın kurulumunda belirleyici etkiyi yaptığını yazar. ABD, 2. Dünya Savaşı’nda Hitler’in denizaltılarının terör estirdiği ortamda bile risk alarak Avrupa’ya gemi gönderdi, henüz gelişmemiş teknolojiye rağmen yolcu uçağı seferlerine devam eti. Kıta Avrupa’sı Hitler’in işgali altında olduğu için de bağlantı İngiltere üzerinden yürüdü. Tarihin öyle önemli dönüm noktalarından birinde olmalıyız ki; ABD yönetimi küreselleşmenin can damarı bu yolculuk hattında 2. Dünya savaşından bu yana aldığı en kapsamlı önlemi aldı. ABD Başkanı Trump, koronavirüs salgınının yayılmasını önlemek amacıyla Avrupa Birliği (Shengen vize rejimine dahil ülkeler) ülkelerini ile uçak seferlerini 30 günlüğüne durdurduklarını açıkladı. Trump, AB’yi virüse karşı önlem almakta yetersiz kalmakla suçladı. Uçuş kısıtlamasına geçen ay resmen AB’den ayrılan İngiltere dahil değil. Elbette yasak Türkiye’yi de bağlamıyor.
    Şok dalgası ayıları piyasaya getirdi
    ABD borsaları yukarıdaki yazıda sözü edilen tarihin dönüm noktalarından birini yaşadıkları mesajını hemen aldı ve tarihinin en büyük düşüşlerinden birini yaşadı. Dow Jones endeksi 1.400 puanın üzerinde değer kaybetti ve yüzde 5,86 düştü. Böylece endeks zirve noktasının yüzde 20 gerisine düşerek teknik olarak ayı piyasasına (düşüş eğilimi) girdi. Dow Jones, 11 yıldır boğa piyasası (yükseliş eğilimi) olarak tanımlanıyordu.
    Yeni bir küresel oyuncumuz oldu: DSÖ
    Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ), ‘pandemi’ ilan ederek koronavirüsü resmen küresel salgın olarak tanımladı. COVID 19, artık tarihe veba ve çiçek gibi hastalıkların yanına yazılacak. Yalnız olay sadece tarih yazmanın da ötesinde bir durum. Örneğin önce Dow Johnes’un çökmesi ardından ABD’nin aldığı uçuş yasağı kararı pandemi ilanının ardından geldi.
     DSÖ’nün uluslararası sözleşmelerle imza atına alınan pandemi prosedürüne göre ülke yönetimlerini denetleme ve dünya için risk görürse bazı önlemleri dayatma hakkı var. Denilebilir ki “Politikacılar DSÖ’yü dinlemese ne yazar, yaptırımı yok ki bunun.” Dünyanın her sokak başında virüs konuşulurken tıp bilimiyle takışmak politikacılar için pek de akıllıca olmaz. DSÖ başkanı daha aktif olma yolunu seçerse dünyanın en güçlüleri arasına adını yazdırabilir.  DSÖ başkanının adını şuraya bırakalım: Adhanom Ghebreyesus.

    ÇOK OKUNANLAR