Abu Dabi Şeyhi İsrail’le yakınlaşmada sınır tanımıyor

İsrail’in en ırkçı taraftarının takımı Arapların mı olacak?

Dış politikada geçen ayın en çarpıcı olaylarından biri Birleşik Arap Emirlikleri ve Bahreyn’in İsrail ile diplomatik ilişki kurma kararı almasıydı. Bu karar, önceki gün ABD’nin başkenti Washington’da, bizzat Amerikan Başkanı’nın nezaretinde İsrail Başbakanı Netanyahu ile BAE ve Bahreyn şeyhlerinin katıldığı bir imza töreniyle resmileşti. Ama zaten bu törenden önce ülkeler arasında büyükelçi atamaları yapıldı, hatta sivil uçuşlar da başladı.

Bütün bunlar, tabii İsrail’le diplomatik ilişkisi olan müslüman ülke sayısının artması anlamına geliyordu. ABD Başkanı Donald Trump’ın damadı Jared Kushner’in adıyla anılan “barış planı”nın da parçaları aynı zamanda.

Yalnız dün gelen bir haber, özellikle Birleik Arap Emirlikleri tarafında Abu Dabi emirinin İsrail’le ilişki konusunda bir hayli frensiz hareket ettiğine işaret ediyordu. İngiltere’de ünlü Manchester City’nin de sahibi olan şeyh, İsrail’de de Beitar Jerusalem futbol kulübünü almak için kulübün sahibi Moshe Hogeg’e teklifte bulunmuştu. Şeyh sadece Beitar’la da ilgili değildi, başka kulüpleri de almak istiyordu.

Bu teklif kabul edilir mi edilmez mi bilinmez ama Beitar öyle herhangi bir kulüp değil. Bu kulübün oldukça azgın bir taraftar grubu var, adı “La Familia.” Bu grup açıkça ırkçı sloganlar atan hayli fanatik insanlardan oluşuyor. Sahip oldukları ve her hafta maçlarda attıkları bir slogan, “Beitar, daima saf” şeklinde.

2013 yılında kulübün sahibi o zaman Rusya kökenli bir Yahudi olan Arkadi Gaydamak’tı ve Gaydamak Çeçenistan’dan iki müslüman sporcuyu transfer etti. La Familia bu durumu sert biçimde protesto etti, kulübün binalarını ateşe verdi. İki futbolcuya sürekli küfürler edildi. Üç ay sonra futbolcular kaçtı.

Grup, takımda Arap veya müslüman oyuncu istemiyor. Bakalım müslüman bir kulüp sahibine ne diyecekler?

Not: Bu haber için Al Monitor’un bir haberinden yararlanıldı, haberin İngilizce aslı şurada.

22 yıllık başbakanın seçim yenilgisini kabul etmesi üç ay sürdü

Minicik bir pasifik ülkesi, Samoa. Bağımsızlığını kazandığı 1962 yılından beri demokrasiyle yönetilen, 200 bin nüfuslu, barışçıl bir ada. O kadar ki, bir Samoa ordusu yok mesela. Ülkede 1982 yılından beri bir “hakim parti” var, adı “İnsan Haklarını Koruma Partisi.” Bu partinin lideri Sa’ilele ...

Rus korsanlar aylardır Amerikan bilgisayarlarındaymış

  Hafta sonu Amerikan Hazine Bakanlığı’nın e posta sistemine sızıldığının ortaya çıkması ve bütün şüphelerin de Rus bilgisayar korsanlarının üzerinde toplanmasının ardından yeni bilgiler sökün ediyor. The New York Times’ın yazdığına göre Rus korsanlar sonbaharın başında Amerikan ...

İsmail Demir yaptırımı önemsemedi

Cumhurbaşkanlığı Savunma Sanayii Başkanı İsmail Demir, ABD’nin şahsına yönelik yaptırım kararı üzerine “Şahsım veya kurumumuza yönelik yurt dışında alınan herhangi bir karar, benim ve ekibimin duruşunu değiştirmeyecek” dedi.......