Trump’ın FBI Müdürü: Rusya seçimde Trump için devrede

WASHINGTON, DC - SEPTEMBER 17: FBI Director Christopher Wray, testifies at the House Committee on Homeland Security during a hearing on 'worldwide threats to the homeland' in the Rayburn House Office Building on Capitol Hill September 17, 2020 in Washington, DC. Committee Chairman Bennie Thompson (D-MS) said he would issue a subpoena for acting Homeland Security Secretary Chad Wolf after he did not show for the hearing. (Photo by John McDonnell - Pool/Getty Images)

Amerika tuhaflıklar ülkesi. Daha doğrusu biz Türkiye’den baktığımız için oranın siyasetinde yaşanan şeyler bize tuhaf geliyor. Bunlardan sonuncusu, Amerikan Başkanı Donald Trump ile onun özenle seçerek FBI’ın başına atadığı Christopher Wray arasında başlayan tuhaf polemik.

Wray perşembe günü Amerikan Kongresinde, Kongre’nin alt kanadı Temsilciler Meclisi’nin İç Güvenlik Komisyonu’na ifade verdi. Wray, milletvekillerinin bir sorusu üzerine Rusya’nın Kasım ayında yapılacak olan seçimler öncesinde, aynen 2016’da olduğu gibi fazlasıyla aktif olduğunu söyledi.

Wray, Başkan Trump’tan adıyla söz etmedi ama Rusya’nın seçimlere müdahil olma çabalarının Amerika’da “bölünmeyi arttırmak ve anti-Rusya olarak gördükleri Joe Biden’ın seçilmesini engellemek” yönünde olduğunu söyledi. Tabii, sağır sultan bile biliyor, Biden’ın seçilmesini engellemeye çalışmak demek, Trump’ın seçilmesine yardımcı olmak demek.

FBI Müdürüne göre Rusya’nın çabalarının bir bölümü de Amerikalıların seçimde bir etkilerinin olacağına dair güvenlerini kaybetmelerini sağlamak yönündeydi. Ki bu da, bütün Demokrat Parti’nin ve onu destekleyen sivil toplumun halka “Oy verin, oy vermek için seçmen kaydınızı yaptırın” kampanyaları yürüttüğü ülkede seçimli demokrasiye olan güveni sarsarak Trump’ın seçilmesine yardımcı olmak anlamına geliyor.

FBI Başkanı, komisyona ifadesinin bir bölümünü de iç terörizme ayırdı. Başkan, FBI’ın hali hazırda yürüttüğü iç terör soruşturmalarının sayısının giderek artmakta olduğunu söyledi,  soruşturulanları ise “Irkçı şiddete dayalı aşırılıkçılar ve milis tipler” olarak sıraladı. FBI müdürünün verdiği ilginç bir bilgi, FBI’ın 2019’dan itibaren içerideki ırkçı şiddet yanlılarından kaynaklanan tehdidi cihatçı tehdidiyle aynı seviyeye getirdiğine ilişkindi.

Bundan sonra komisyondaki tartışmaların önemli bir bölümünü hangi iç tehdidin daha büyük olduğu oluşturmaya başladı. Acaba beyaz üstünlüğü yanlıları mı daha büyük tehditti, yoksa “Black Lives Matter” hareketi veya Antifa gibi anti faşist hareketler mi?

Komisyonun Cumhuriyetçi üyeleri, Antifa’nın bir örgüt olduğunu söylediler ve bunu FBI başkanına da söyletmeye çalıştılar ama o “Hayır bu bir grup veya örgüt değil, daha çok bir hareket, bir ideoloji” dedi.

Cumhuriyetçi milletvekilleri, “Black Lives Matter” hareketiyle bağlantılı ırkçı şiddet davaları olup olmadığını da sordu. Wray, “Irk kökenli şiddete dayalı olarak soruşturulan siyahlar var ama bunların hiçbirinin Black Lives Matter’la bağlantılı olduğunu düşünmüyoruz” dedi. Bu cevap da Cumhuriyetçi milletvekillerini üzdü.

FBI müdürü Wray’in bu sözleri ertesi gün Başkan Trump’ın da tepkisini çekti. Başkana göre Antifa bir örgüttü ve FBI müdürü bunu kabul etmeyerek hata ediyordu. Trump, “Bu açıklama beni son derece rahatsız etti” dedi.

Trump, Minnesota eyaletinde düzenleyeceği miting için Beyaz Saray’dan ayrılmadan önce gazetecilere yaptığı açıklamada, Wray’in dün Kongredeki ifadesinde söylediği birçok konuya katılmadığını belirterek, “Antifa üyeleri kötü insanlar, bunlar birçok insana zarar verdiler. Bunlar suçlu, bunlar anarşist, bunlar ayak takımı, bunlar yağmacı, isyancı.” ifadesini kullandı.

Wray’in Antifa hakkında bu ifadelerin hiçbirini kullanmayıp, “bu bir ideoloji” demesini de eleştiren Trump, “Wray’in ifadesi beni rahatsız etti, neden bildiklerini söylemediğini merak ediyorum.” dedi.

Trump, Wray’i görevden almayı düşünüp düşünmediğinin sorulması üzerine, “Birçok seçeneğe bakıyoruz. Onun Kongredeki sorulara verdiği cevapları sevmedim, eminim kendisi de sevmemiştir. Bir noktada benimle aynı fikre geleceğine eminim.” yanıtını verdi.

22 yıllık başbakanın seçim yenilgisini kabul etmesi üç ay sürdü

Minicik bir pasifik ülkesi, Samoa. Bağımsızlığını kazandığı 1962 yılından beri demokrasiyle yönetilen, 200 bin nüfuslu, barışçıl bir ada. O kadar ki, bir Samoa ordusu yok mesela. Ülkede 1982 yılından beri bir “hakim parti” var, adı “İnsan Haklarını Koruma Partisi.” Bu partinin lideri Sa’ilele ...

Rus korsanlar aylardır Amerikan bilgisayarlarındaymış

  Hafta sonu Amerikan Hazine Bakanlığı’nın e posta sistemine sızıldığının ortaya çıkması ve bütün şüphelerin de Rus bilgisayar korsanlarının üzerinde toplanmasının ardından yeni bilgiler sökün ediyor. The New York Times’ın yazdığına göre Rus korsanlar sonbaharın başında Amerikan ...

İsmail Demir yaptırımı önemsemedi

Cumhurbaşkanlığı Savunma Sanayii Başkanı İsmail Demir, ABD’nin şahsına yönelik yaptırım kararı üzerine “Şahsım veya kurumumuza yönelik yurt dışında alınan herhangi bir karar, benim ve ekibimin duruşunu değiştirmeyecek” dedi.......