Kuzey Kore’nin 37 yaşındaki lideri Kim Yong-un’un öldüğü ya da komada olduğu yönündeki haberler iyice güçlendi.

Kim’in ölümü, son demir perde liderinin göçüp gitmesi bakımından ilginç bir siyasi magazin malzemesiyken, ülkenin ürkütücü nükleer silah cephaneliğinin anahtarının kimin eline geçeceği bakımından da kritik önemde.

Kim’in sağlığına ilişkin haberler hafta başında Güney Kore’nin başkenti Seul kaynaklı bir internet sitesinden yayılmaya başladı. Kuzey Kore lideri kalp damar yollarındaki bir sorun nedeniyle ameliyat geçirmişti. Ameliyat sonrası komplikasyonlar da kendisini ölümün eşiğine getirmişi.

Haberler en başta sosyal medyanın alışılmış dedikodulardan biri olarak algılandı. Kuzey Kore televizyonlarında Kim’in yerini almadığı askeri tatbikatlar gösterilmeye başladığında ise kuşkular arttı. Perşembe gecesi ortaya atılan iddialarda Kim’in beyin ölümünün gerçekleştiği söyleniyordu ki bu da zaten ölmek demekti.

Son haberler bu sabah Çinli bir resmi doktor heyetinin, Kim için Pyongyang’a gittiği yönünde. Neden doktor gönderdikleri sorulan Çinli yetkililerin ağzını bıçak açmıyor.

Konu, ayyuka çıktığı halde yalanlanmayınca, Kuzey Kore’nin sabık düşmanı ABD yönetimine sorulabilir hale geldi. Başkan Trump, Kim’in öldüğüne kanaat getirmiş değil ya da öyle gibi yapıyor. Son bir yılda geliştirdiği kişisel ilişkiye vurgu yaparak “Umarım iyidir” diyor. ABD Dışişleri Bakanı Pompeo ise haberleri teyit etmemekle birlikte istim üzerinde olduklarını belli etti. Pompeo “Kuzey Kore nükleer silahlardan vazgeçerse Kore halkına daha parlak bir gelecek sağlarız” vaadinde bulundu. ABD basınına Kim sonrası için tedbir alındığına yönelik söylentiler yansıyor.

Kim’in öldüğü ya da durumunun çok ağır olduğuna ise kuşku yok. İçinde bulunduğumuz iletişim çağında yalanlama yapmak bir saniye sürerken Pyongyang’ın sessiz kalması çok şey anlatıyor.

Hal buyken yaşananlar demir perde standartlarında normal karşılanabilir. Lideri ikame edecek demokratik mekanizmalarınız yoksa işin başına kimin geleceği her zaman ülkenin bekası için hayati sorundur.

Yeni düzen alınana kadar haber saklanır.  Kim Yong-un örneğinde ise sadece ülke içi değil kıtalararası füze kapasitesi olan rejimin yönü herkesi ilgilendiriyor. Ülke yönetimi kendisine dedesi ve babasından kalan Kim’in 7 ve 10 yaşında iki çocuğu var. Ortada bir vekil görünmüyor.

Çin’in ve ABD’nin ülkeyi nüfuz alanında almak için her ihtimale hazırlık yaptıklarına ilişkin fazlasıyla emare ortaya çıktı. Bu diplomatik süper rekabet, Kim ölürse başka bir yazının konusu olacak.

Kim sağlık sorunu yaşıyorsa ise demir perde standardı, zayıf görüntü verilmemesi adına ayağa kalkana kadar sessiz kalınmasını gerektirir.

Bu arada beyin ölümü gerçekleşmişse makinenin fişini çekme kararı çevresindekiler için büyük stres olmalı.