Diyanet tartışmasından barolara siyasi kontrol için bahane çıktı
03 Mayıs 2020

 

Türkiye Barolar Birliği Başkanı Metin Feyzioğlu, Diyanet İşleri Ali Erbaş’a yönelik açıklamaları nedeniyle Ankara Barosu’na tepki göstermişti. İstanbul ve İzmir Barosu ise Ankara Barosu kadar sert olmasa da Diyanet’e tepkili. Aslında Feyzioğlu ve büyük barolar arasında soğukluk uzun süredir devam ediyordu. Feyzioğlu’nun önümüzdeki seçimde yeniden koltuğa oturması artık çok daha zor. Çünkü sadece bu üç baronun Barolar Birliği seçimlerinde delege ağırlığı yüzde 70’leri buluyor. Son tartışmanın hemen adından hükümetin Barolar Birliği seçim sistemini değiştirmek için hazırladığı düzenlemeyi raftan indirdiği söylentisi başlamıştı. Girişimin ciddi olduğu anlaşıldı. Cumhuriyet’e konuşan TBB Başkan Yardımcısı Özbek, getirilmek istenen düzenlemeyi eleştiriyor.  Benzer bir girişimi daha önce Fethullahçıların yaptığını anlatıyor. Ancak son dönemde birçok olayda hükümetin yanında tutum alan Feyzioğlu’na ilişkin bir sözü yok. Niyet edilen düzenleme, baroların Barolar Birliği’ne avukat sayısına doğru oranda delege vermesinin önünü kesiyor. Örneğin en az nüfuslu Bayburt Barosu ile İstanbul Barosu arasında temsil farkı çok aza iniyor.  Yüksek yargıdan sonra baro bağımsızlığıyla ilgili de tartışmalar kapıda.

Sokağa çıkma yasağında aksama işaretleri

Türkiye’de karantina kurallarına uyma konusunda kötü bir sınav verdiğimizi düşünmüyorum. 65 yaş üstü ve 20 yaş altı vatandaşların yasakları ihlal ettiğini tek tük gördük. Genel sokağa çıkma yasağı günlerindeki gözlemlerimi de aktarayım. Ana caddelerdeki polislerin, gazeteciler gibi görevli çıkanlara kimlik sormak dışında işsiz kaldıklarını bile söyleyebilirim. Ancak dünkü yasakta İstanbul sokakları çok değişmişti. Dün fırınların yollarında çok fazla insan vardı ve hiç de ekmek almaya gidiyor gibi değillerdi. Oynayan çocuklarına refakat eden anneler, babalar hiç de az değildi. Polis devriyelerinin ilk kez anons yapmak zorunda kaldıklarına tanık oldum. Diğer gazeteci arkadaşları aradım. Benzer gözlemleri aktardılar. Saha gözlemleri iyice bunaldığımızı teyit ediyor. Şu kesin ki hükümetin yaptığı açılma planlarının hayli alıcısı çıkacak. Döndürülemeyecek sürece girmiş vaziyetteyiz.  Plan şeker bayramından sonra sosyal hayatı kontrollü olarak açılmak. Cumhurbaşkanlığı sözcüsü İbrahim Kalın, bayram tatilinde sokağa çıkma yasağının gündemde olduğunu söylüyor. 20 yaş altı, 65 yaş üstü yurttaşlar içinse önümüzdeki hafta kısmi sokak izni gelecek. Yasağı bayram sonrasına kadar sağlıklı uygulamak ise artık daha güç olacak. Önümüzdeki haftaları o gözle izlemekte fayda var.

İkinci dalga gelir mi? Gelir

Sosyal hayatı açma çalışmalarının tüm dünyada başlamasıyla birlikte ‘ikinci dalga salgın gelir mi’ sorusu gündemde. Aslında soru üzerinde çok tepinmeye gerek yok, gelir. Japonya’nın Hakkaido adasında yasaklar kaldırılır kaldırılmaz vakalar artmış. İspanya Başbakanı Pedro Sanches en net ve dürüst yanıtı veriyor. Sanches “Aşı bulunmadıkça, önümüzdeki aylarda salgının tekrar arttığına tanıklık edeceğiz” dedi ve olağanüstü hali uzatma kararını açıkladı. İspanya 1 milyon nüfusa düşen 537 ölümle dünya ikincisi. Bu alanda dünya birincisi 1 milyon nüfusa düşen 670 ölümle Belçika.