Türkiye 2017 yılında “yönetimdeki koordinasyonsuzluğu önlemek” ve “daha hızlı karar almak” gibi gerekçelerle Cumhurbaşkanlığı yönetim sistemine geçti. Ama korona krizi sırasında yaşanan bazı önemli git-geller, hele son üç güne sığan karar değişiklikleri, sistemin kendisini sorgulatır oldu.
Hatırlayalım, daha iki gün önce Sağlık Bakanı Fahrettin Koca’nın sözleri dünkü Hürriyet gazetesine manşet olmuştu. Bakan Koca bu hafta sonu için sokağa çıkma yasağının uygulanmayacağını söylüyordu.
Ancak bu satırların mürekkebi kurumadan İçişleri Bakanlığı dün gece yarısı saatlerinde bir genelge yayınlayarak sokağa çıkma yasağının 14 büyük şehir ve Zonguldak’ta uygulanacağını duyurdu.
Sağlık Bakanı’nın sözüne güvenenler hafta sonu için program yapmış, kimi lokantasını ve kafesini açmaya karar vermiş, kimi tatil planı yapıp uçak bileti almıştı. Bütün planlar yatacak gibi duruyordu.
Ama demokrasilerde çare tükenmez, bugün Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan bir dizi uzun Twitter mesajıyla yasağın uygulanmayacağını duyurdu, bunu da birinci tekil şahıs kullanarak “Kaldırdım” diyerek söyledi.
Cumhurbaşkanı’nın söylediğine göre daha önce 700’lü rakamlara kadar inen günlük vaka sayısı dün akşam yeniden 1000’e yakın açıklanınca ansızın sokağa çıkma yasağı ilan etmişti hükümet. Yine Cumhurbaşkanı’nın söylediğine göre yasağı Sağlık Bakanlığı önermişti. Yani bir gün önce “Yasak yok” diyen Sağlık Bakanı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Fakat vatandaşlarımızdan aldığımız değerlendirmeler, bizi kararı yeniden gözden geçirmeye yöneltti. Tek amacı hastalığın yayılmasını önlemek ve vatandaşımızı korumak olan bu kararın, farklı sosyal ve ekonomik sonuçlara yol açacağı anlaşıldı. 2,5 aylık bir aradan sonra yeniden günlük hayatını düzenlemeye başlayan vatandaşlarımızın sıkıntıya düşmesine gönlümüz razı olmadı. Bunun için, Cumhurbaşkanı olarak, 15 ilimizi kapsayan hafta sonu sokağa çıkma sınırlaması uygulamasını iptal etme kararı aldım. Vatandaşlarımdan, MASKE-MESAFE-TEMİZLİK kurallarına bu süreçte de titizlikle riayet etmelerini önemle rica ediyorum” diyordu.
Gerçekten de, Sağlık Bakanlığı tarafından her gün açıklanan vaka sayılarına bakıldığında grafiğin zaman zaman düştüğü zaman zaman da yükseldiği görülüyor. Vaka sayılarına yansıyan bu yükseliş, genellikle 7-9 gün önce yaşananların bir sonucu. Dün açıklanan 988 vakanın gerisine gidince, Ramazan bayramında uygulanan 4 günlük sokağa çıkma yasağının kalktığı güne varılıyor. Yani, grafikte rakamlar düştüğünde bunun sebebi hafta sonları ve Mayıs ayında iki kes yapıldığı gibi bayramları da içine alan 4 günlük sokağa çıkma yasakları. Ama yasağın olmadığı günler yeniden virüs yayılmaya başlıyor.
Türkiye 1 Haziran pazartesi gününden beri neredeyse tam kapasite normalleşmiş durumda. Evet sokakta maske takmak mecburi ama artık kafe ve lokantalar açık ve bu yerler de yavaş yavaş kalabalıklaşmaya başlamış durumda.
1 Haziran’da başlayan bu gevşemenin salgın rakamlarına nasıl yansıdığını 8-9 Hazirandan itibaren görmeye başlayacağız. Eğer yeniden 1000 ve üzerinde rakamlar görmeye başlarsak, hükümet 12 Haziran cuma akşamı sokağa çıkma yasağı ilan edebilir ve bu kez kararını değiştirmeyebilir. Ya da kim bilir, belki yeniden bir karambol olur, bir son dakika değişikliği daha yaşarız.
Tabii, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın yasağı kaldırması, her zaman işin gırgırında olan sosyal medyada bir nevi bayram yaşattı; görseller ve çeşitli komiklik çabaları sayesinde “#sokagacikmayasagi”, “#padişah”, “#tesekkürlererdoğan” gibi etiketler en çok ilgi çeken başlıklara dönüştü. Bakalım bugünkü Twitter mesajlarından kaç tane “Cumhurbaşkanına hakaret soruşturması” çıkacak.