İbreti alemlik bir medya tartışması: HDP’liler ekrana çıkıp cevap verebilir mi, veremez mi?  
17 Haziran 2020

Sosyal medyanın önemli bir gündem maddesini dünden bu yana HDP üzerinden yürüyen medya tartışması oluşturuyor.

Tartışmanın Habertürk’te “Türkiye’nin nabzı” programında konuk avukat Salim Şen’in eleştirileri sonrasında alevlendi. Salim Şen “Ne manidardır yıllardır HDP konuşulur, hiçbir mecrada HDP gelip kendisini savunamaz ama legaldir” dedi. 

https://www.youtube.com/watch?v=mXHPtXHDqUo

Bu sözlere programın sunucusu Didem Aslan Yılmaz şu sözlerle karşılık verdi: “Sonuçta biz kamu kuruluşu değiliz, özel bir sektörüz. Bu bir tercihtir. Bu tercihin nedenleri öyle veya böyle farklıdır. Ama zaman zaman bu ekranlarda da HDP’liler olmuştur.”

Didem Aslan Yılmaz’ın bu açıklaması sosyal medyada tam bir siyaset ve habercilik tartışması başlattı. Aslında HDP’lileri Çözüm Süreci’nin bitişinden bu yana davet etmeme konusunda Habertürk büyük sermayeli televizyonlar arasında elbette yalnız değildi. Ancak Yılmaz’ın açıklamasının konuyla ilgili açıkça söylenen ilk söz olarak televizyonculuk tarihine not düşüldüğünü söylemek gerekiyor.    

HDP’liler tepkiliydi. Yılmaz’ın kullandıkları tercihi “özel sektörüz” diye gerekçelendirmesi ise ayrı bir mesleki tartışmanın donelerini verdi. Medya kuruluşlarının patronlarının talimatlarından önce gazetecilik kurallarına bağlı olduğu hatırlatılırken Habertürk’ün sahibi Turgay Ciner’in aldığı kamu ihaleleri de bu vesileyle tekrar sosyal medyanın gündemine getirildi.  

Habertürk ana haber sunucusu Veyis Ateş dün akşam patronun tercihinden bağımsız olarak editöryal tercihte bulunulduğu izlenimi veren bir açıklama getirdi. “Terör örgütleriyle araya mesafe koymayanları, kanlı eylemleri kına(ya)mayanları Habertürk ekranlarına davet etmiyoruz, etmeyeceğiz de…” dedi. Ancak Veyis Ateş de sonrasında sosyal medyada  eleştirilerden nasibini aldı. 

Veyis Ateş’in HDP ve Öcalan üzerinden yürütülen Çözüm Süreci’ni 2012-2013’te desteklerken yaptığı sosyal medya paylaşımları arşivden çıktı. Ateş’in, Abdullah Öcalan için ‘bilge dede’ dediği, Diyarbakır’a Öcalan caddesini gündeme getirdiği, Öcalan’ın mektubunun meydanlarda okunmasını övdüğü tweetler en çok kullanılanlarıydı. Burada ana konu HDP ama Twitter’ın tozlu arşivinden Veyis Ateş’in Fethullah Gülen’e methiyeler düzdüğü çok sayıda tweeti de indirildi. Didem Aslan Yılmaz için ise Twitter’da içinde gerilla teriminin kullanıldığı söyleşi anonsunu yaptığı mesaj öne çıkarıldı.

Geçmiş mesajlar her ne kadar Twitter’da kuru gürültüyü sevenler için iyi malzeme olsa da tartışma bağlamında ciddi bir anlamı vardı. Bugün Diyarbakır’a Öcalan caddesini gündeme getirseniz, Fethullah Gülen’i övseniz ya da gerilla kelimesini PKK’llar için kullansanız mahkemelik olmanız hatta tutuklanmanız işten bile olmayacaktır. Aynı cümleler bir HDP’li hatta CHP’li tarafından kullanılsa konunun Veyis Ateş tarafından Habertürk ekranlarında nasıl haberleştirileceği, sosyal medyada konuyu eleştirenler için yanıtını net bir soru. Eleştiri cephesinde, meselenin teröre mesafe koyan habercilik tavrı değil her dönem iktidara yakın durmakla ilgili olduğunu söyleyenler çoğunluktaydı. 

Özdemir-HDP polemiği

Tartışmaya son dönemde sosyal medyada siyasilerle yaptığı söyleşilerle gündeme gelen televizyoncu Cüneyt Özdemir başka bir şekilde girdi. 

Özdemir dün sosyal medyaya koyduğu videoda, HDP’lilere medyada yer verilmediğinin altını çizerken kendisinin yayına çıkarmak için aradığı HDP’lileri ise kendisini “Meşgulüz” gerekçesiyle reddetmesini eleştirdi. 

Cüneyt Özdemir’e gelmediler tartışması 

Bu paylaşım üzerine Özdemir’e HDP çevrelerinden büyük tepki geldi. En göze batanı ise eski HDP’li İstanbul Milletvekili Ahmet Şık’ınki oldu. İkili arasındaki diyalog şöyle gelişti:

Şık (videoyu yorumluyor): Ana akım medya artıklarının kahkahasında kendini ele veren şu sinsilik Türkiye’deki medya düzeninin özeti.

Özdemir: Ah canım ya HDP’den seçil, istifa et ve hala duyar kas… Zor işin tabii… ( Buradan ekmek çıkmaz ama artık sana. ) Bence yeni mağduriyetler bulmalısın kendine…

Şık: Soytarılığı da sinsiliğiyle yarışıyor ama yine de malum saraya, diğer soytarıların yanına kabul edilemiyor.

Özdemir: Berbat bir gazeteciydin, milletvekilliğini beceremedin, ola ola sosyal medyada bir trol oldun… Biraz haysiyetin varsa milletvekilliğinden istifa ederdin ama üç kuruşa tamah ettin… Soytarı görmek istiyorsan bir aynaya bak…

Özdemir: HDP’den milletvekili seçilmiş, HDP’den istifa etmiş, utanmadan hesabına ‘İstanbul Millevekili’ yazmış. Girseydin bakalım seçime bağımsız ne oluyordu… Madem bu kadar şahsiyetliydin neden vekilliği bırakamadın! Bunu hala savunan HDP’lilere de Allah akıl fikir versin!

Özdemir kimleri davet etmiş?

Cüneyt Özdemir ile Ahmet Şık arasındaki bu atışma devam ederken Özdemir’in HDP’den Garo Paylan ve Saruhan Oluç’a ulaşarak programa çıkmalarını istediği anlaşıldı. Ancak Paylan da Oruç da, davet son dakikada yapıldığı ve davet saatinde önceden kararlaştırılmış başka faaliyetleri olduğu için Özdemir’e kibarca “hayır” demişler, “Mesela pazartesi olabilir” diye farklı bir gün de önermişlerdi.

HDP İstanbul milletvekili ve partinin eş genel başkan yardımcısı Garo Paylan, Özdemir’e Twitter üzerinden şöyle seslendi:

“Cüneyt Bey size yanlış bilgi ulaşmış sanırım. Asistanınız Van’daki temaslarımız sırasında aramış ve mesaj atmış. Bir saat sonra görüşmeden çıkınca aradım, ancak geç kaldığımızı söyledi. Randevuyu en azından birkaç saat önceden ayarlarsak memnuniyetle programınıza katılırız.” 

Özdemir, bunun üzerine Paylan’ı yayına davet etti.