Köşe yazarlarından seçmeler
02 Temmuz 2020

Hürriyet’te Osman Müftüoğlu salgın rakamlarından korkmamız gerektiğini yazmış. Abdülkadir Selvi’ye göre Erdoğan’ın dünkü sosyal medya çıkışı “bir babanın isyanı.” Sedat Ergin, Ayasofya ile ilgili eski Danıştay kararlarını derlemiş.

Sabah’ta Hasan Basri Yalçın ve Okan Müderrisoğlu sosyal medyanın ne kötü şey olduğunu yazanlardan sadece ikisi. Gazetenin neredeyse bütün köşe yazıları bu konuda.

Milliyet’te Hakkı Öcal, Fransa’da Macron’un yerel seçim yenilgisini yazmış.

Cumhuriyet’te Ergin Yıldızoğlu, kapitalizmin karşılaştığı iki yaşamsam sorunu anlatmış. Orhan Bursalı, Erdoğan’ın ne pahasına olursa olsun iktidarda kalma düşüncesinde olduğunu yazıyor.

Sözcü’de Ege Cansen, Türkiye’nin salgınla mücadelede yanlış yöntem uyguladığı kanısında. Yılmaz Özdil’in Şehir Üniversitesi-Aziz Sancar yazısı çarpıcı.

YeniŞafak’ta Süleyman Seyfi Öğün’e göre artık seçim sonuçlarını ekonomi değil kültür belirliyor.

Karar’da Ahmet Taşgetiren Şehir Üniversitesinin muhafazakar camia için bir “kalp ağrısı” olduğu görüşünde. İbrahim Kiras sosyal medyayı sınırlama tartışmasını yazmış. Mustafa Karaalioğlu, “Gözünün üstünde kaşın var” denilerek insanların suçlandığını yazıyor.

T24’ün uzman yazarı Füsun Sarp Nebil, sosyal medya tartışmasını anlatmış. Mehmet Yılmaz, “Sosyal medyayı yasaklarsınız ama sorunu çözemezsiniz” diye seslenmiş. Mehmet Tezkan, yeni yasayla “uydu baro”var kurulacağı görüşünde.

Habertürk’te Muharrem Sarıkaya, siyasette ısınan temmuz ayını yazmış. Abdurrahman Yıldırım, hükümetin ekonomideki ümidinin önce tüketimi, ardından üretimi canlandırmak olduğunu söylüyor.

YetkinReport’ta Murat Yetkin, vahim bulduğu 7 gelişmeyi art arda sıralamış.