İstanbul Esenler’de bir kadına eşiyle ilişkilerini düzeltme vaadiyle cinsel istismarda bulunan ve olaya ilişkin görüntüler tepki çeken Burhan Dagalı ile ilgili tutuklu bulunduğu diğer soruşturmada iddianame hazırlandı. Savcı, dini duyguları istismar yoluyla dolandırıcılık ve Tekke ve Zaviyeler’in Kapatılması Hakkındaki kanun gereği 7 yıl 3 aya kadar hapis isteniyor.
Olay E.B.’nin, karısı S.B.’ye “Boş ol” dediği için nikahlarının dinen düştüğünü düşünmesi ile başlamış. Çift sorunu çözmesi için bir tanıdıkları aracılığıyla Burhan Dalgalı’ya ulaşmış.
Burhan Dalgalı “Siz tövbe edin, sizin nikahınız düşmedi” demiş ama sorunu kendince çözmek için de 3 bin 200 lira istemiş. Parayı aldıktan ve nikahı tazeledikten sonra çiftle birer birer ayrı odada görüşmek istemiş, çift ayrı odaları olmadığını söyleyince gitmiş. E.B. daha sonra Burhan Dalgalı’nın sosyal medyada kocasıyla soruları olan bir kadına cinsel istismarda bulunduğunu gösteren görüntüleri izletince şikayette bulunmuş.
İddianamede, sanığın sosyal medya hesabında kendisini “İlahiyatçı Öğretmen El Ensari” diye tanıttığı ve itibar görmek için bir takım dini kisveleri kullandığı vurgulandı. Sanığın 677 Sayılı Tekke ve Zaviyelerle Türbelerin Seddine ve Türbedarlıklar ile bir takım unvanların men ve ilgasına dair kanuna muhalefet suçunu işlediği, ayrıca müştekilerden nikah tazelemek adı altında kefaret parası almak suretiyle “Dini inanç ve duyguların istismarı suretiyle dolandırıcılık” suçunu işlediği vurgulandı.
Burhan Dalgalı hakkımda “Dini inanç ve duyguların istismarı suretiyle dolandırıcılık” suçundan 2 yıldan 7 yıla kadar hapis cezasıyla cezalandırılması ve 5 bin güne kadar kadar adli para cezasıyla cezalandırılması istendi. “677 sayılı Tekke ve Zaviyelerle Türbedarlıklar ile bir takım unvanların men ve ilgasına dair kanuna muhalefet” suçundan da 3 aydan az olmamak şartıyla hapis cezası talep edildi.
Burhan Dalgalı hakkında, eşiyle sorunlarını düzeltmek için kendisine başvuran bir kadının vücuduna Arapça bir şeyler yazıp birlikte olduğuna ilişkin görüntüler büyük tepki çekmişti. Bu olayla ilgili şikayet ve dava henüz yok.
Bu arada savcının, zaman zaman kaldırılması iktidar çevrelerince gündeme getirilen 1925 tarihli tekke ve zaviyelerin kapatılmasına ilişkin kanuna atıf yapması da siyasi gündem için ilginç bir not. Tarikatların serbest bırakılmasına ilişkin taleplerin yerine getirilebilmesi için Devrim Kanunları arasında bulunan bu düzenlemenin kaldırılması gerekiyor.