Trump nihayet yenildiğini “azıcık” da olsa kabul etti
24 Kasım 2020

Amerika’da başkanlık seçimi yapılalı üç hafta geçti. Seçimi Joe Biden’ın kazandığını, Başkan Donald Trump’a karşı gerek ülke çapındaki oy sayısıyla ve gerekse başkanı belirleyecek delege sayısıyla ezici bir zafer elde ettiğini herkes biliyor. Ama bu durumu bir tek Başkan Donald Trump kabul etmiyor; hala onun adına avukatları pek çok eyalette seçim sonuçlarına veya başka teknik konulara itiraz etmeyi sürdürüyor.

Amerikan demokrasisi için bu utanç verici durumun bazı vahim sonuçları da var: Amerikan Anayasası seçimlerin Kasım ayı başında yapılmasını ama seçilen başkanın göreve 20 Ocak’ta yani neredeyse seçimden 3 ay sonra başlamasını boşuna emretmiş değil. Bu aradaki süreye “Geçiş dönemi” deniliyor, yeni gelen iktidarın hem ülke açısından önemli konularda gizli bilgiler dahil devletin elindeki bütün bilgilere sahip olması hem de başkan değişimiyle devletin tepesinde çok sayıda memur da değiştiği için bu değişime uygun isimlerin belirlenmesine fırsat yaratmak amaçlanıyor. Ve bu “geçiş dönemi” resmi, yasalarda adı olan bir şey.

Joe Biden seçimi kazandığı halde Trump gereken hareketi yapmadı ve “geçiş dönemi”ni başlatmadı düne kadar. Başlatırsa yenilgiyi de kabul etmesi gerekiyordu çünkü. Ama neyse ki bu bekleyiş fazla uzamadı, Trump gereken talimatı verdi ve geçiş dönemi de resmen başlamış oldu.

Bunu ilan ederken Trump’ın söyledikleri ilginçti. Çünkü geçiş dönemini başlatıp azıcık da olsa kaybettiğini kabul eden Başkan, “Ben kazanacağımdan eminim” demeyi sürdürdü ve ekledi: “Ama yine de, ülkemizin çıkarları için gerekenin yapılması talimatını verdim.”

Gerekenin yapılmasından kasıt, geçiş sürecinin resmen başlatılması. Böylece Biden ve ekibine hem federal bütçeden para aktarılacak hem de ekibin ulusal güvenlikten korona salgınına kadar her konuda istihbarat birifingleri dahil her türlü bilgiye erişmesi başlayacak.