Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, partisinin Cumhurbaşkanı adayının kim olacağıyla ilgili düşüncelerini biraz daha ayrıntılandırdı. Kılıçdaroğlu, “Bana göre sorulması gereken soru şu. Halk nasıl Cumhurbaşkanı adayı istiyor? Cumhurbaşkanı tek adam mı olsun, her şeye o mu karar versin?” dedikten sonra ekledi: “Millet ittifakıyız demokrasiye bakıyoruz. Ali mi oldu Veli mi oldu önemli değil. Cumhurbaşkanı nasıl olacak, yetkileri nasıl olacak? Bunun üzerinde durmamız lazım.”
Kılıçdaroğlu bu sözleri gazeteci Ruşen Çakır’ın Medyascope yayınında söyledi. Dilerseniz yayının kaydını da izleyebilirsiniz; Kılıçdaroğlu’nun bazı önemli sözleri özetle şöyleydi:
* Bana göre sorulması gereken soru şu. Halk nasıl Cumhurbaşkanı adayı istiyor? Cumhurbaşkanı tek aday mı olsun her şeye o mu karar versin? Cumhurbaşkanı taraflı mı olsun tarafsız mı olsun? Cumhurbaşkanı mal varlığından ötürü kendisine yönelik suçlamaları geçiştiren biri mi olsun, yargıya müdahale mi etsin? Cumhurbaşkanı ailesiyle beraber mütevazi bir hayat yaşasın yoksa toplumdan kopuk mu olsun?
* Benim düşüncem şu; Bakın tek adam rejiminde hiçbir tartışma yok. Herkes bir kişiyi gösteriyor. Diyorlar ki, bizi de besliyor dünyanın parasını aktarıyor, dolayısıyla bizim adayımız belli.
* Peki biz ne diyoruz; Millet ittifakıyız demokrasiye bakıyoruz. Ali mi oldu Veli mi oldu önemli değil. Cumhurbaşkanı nasıl olacak, yetkileri nasıl olacak? Bunun üzerinde durmamız lazım.
*Onlar tek adam rejiminin devamını istiyorlar. Biz tek adam rejimi istemiyoruz.
*Abdulkadir Selvi niye benim adıma konuşuyor, yoksa birileri yazdırıyor mu?
* Onlara belli cümle kalıplarını verip bunu yazacaksınız diyorlar, onlar da “elbette” deyip yazıyorlar.
* Devlete duyduğum saygı dolayısıyla “Devlet bizi dinliyor” demem ama bazı çevreler, bazı yerler bizi dinliyorlar tabii.
* Bunu benim söylememe de gerek yok, Erdoğan da söylemişti “Ey Kılıçdaroğlu, biz senin nefes alışını bile biliyoruz” diye.
* Zaten biliyorlar, dinliyorlar. Bunu söyledim. Sayın İçişleri Bakanı bu konuda ağır bir ifade kullandı dinleyenler açısından o da malum bakanken kendisinin haberi olmadan dinlenmişti.
* Böyle bir tablo var Türkiye’den. Telefonlar dinleniyor mu? Evet dinleniyor. Bunu yalanlamanın da bir manası yok, bilinen bir gerçek. Hukukun olmadığı, demokrasinin, can ve mal güvenliğinin olmadığı bir yerde rakibinizi dinlersiniz, servis edersiniz otoriter rejime.
* Otoriter rejim de dilini ona göre geliştirir, yapacağı programları ona göre yapar. Bunlar bilinen gerçekler. Gizli kapaklı iş yapmamız söz konusu değil. Ne düşünüyorsak rahatlıkla söylüyoruz.
* Gazetelerde, radyolarda, televizyonlarda. Biz sonuçta büyük aileyiz. O büyük aile içinde zaman zaman dertleşiyoruz, kendi politikalarımızı belirliyoruz. Bunları da olabildiğince kendi içimizde yapıyoruz.
* Bunların iktidar kanadından önceden öğrenilmesi veya buna yönelik farklı bir politika oluşturması bizi çok fazla ilgilendirmiyor. Çünkü biz hem davranışlarımızı hem konuşmalarımızı saydam bir şekilde kamuoyu önünde yapıyoruz.
* (Muharrem İnce’nin yeni parti kurması) Olabilir. Parti kurmanın kuralları vardır. Gider İçişleri Bakanlığı’na dilekçeyi verirsiniz. Partinizi kurarsınız. Kurduktan sonra görürüz ayrıntılarını.
* Bir insan CHP’de mutlu değilse, izlediği politikaları beğenmiyorsa, ayrılıp farklı yol izleyebilir. Bu konuda söyleyebileceğimiz bir şey yok.