Sezgin Baran Korkmaz, Varlık Barışı’ndan yararlanmak isterse kimse şaşırmasın
03 Temmuz 2021

Türkiye, gerçekten inanılmaz bir ülke. Herhalde bugünlerde tanık olduğumuz suç ve suçluyla mücadele, suç yoluyla elde edilen paranın saptanması konularındaki vurdumduymazlığın Cumhuriyet tarihinde başka bir örneği olmasa gerek.

Sezgin Baran Korkmaz adlı “iş insanı” başlangıçta Türkiye tarafından değil Amerika Birleşik Devletleri tarafından suçlandı, biliyorsunuz. Amerika’da bir mahkeme, orada görülen bir davada Amerikan Hazine’sinden çalınan 511 milyon doların peşine düştü, bu paranın 134 milyon dolarının Sezgin Baran Korkmaz’a gönderildiğini saptadı ve Türkiye’ye konuyu incelemesini isteyen bir yazı yazdı.

Nasıl olduysa İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı kendisine kadar ulaşan bu yazı üzerine Hazine ve Maliye Bakanlığı’ndaki Mali Suçları Araştırma Kurulu MASAK’a bir yazı yazıp konuya bakmasını istedi.

MASAK, Eylül ayı sonunda bir ön inceleme raporu hazırladı, kara para aklama şüphesinden söz etti. Bu rapor üzerine savcılık, Sezgin Baran Korkmaz’ın kendisine, şirketlerine ve yanında çalışan kimi kişilere tedbir uygulamaya karar verdi, mahkemeden mal varlıklarına tedbir kararları çıkarttı, Sezgin Baran Korkmaz dahil bazı kişilere yurt dışına çıkış yasağı getirdi.

En sonuncusu ekim ayının ortasında alınan bu tedbir kararları ile 5 Kasım 2020 arasında ne olduğunu tam olarak bilemediğimiz bir şeyler oldu; o gün savcılık mahkemeye bir yazı yazarak mal varlıklarına ve banka hesaplarına yönelik tedbirlerin kaldırılmasını istedi. Mahkeme de mucizevi bir süratle, üstelik olmayan bir MASAK yazısına da gönderme yaparak 6 Kasım 2020 günü Sezgin Baran Korkmaz’ın üzerindeki tedbirleri kaldırdı. SBK, kısa süre sonra hakkındaki yurt dışına çıkış yasağını da kaldırttı.

Bu mal varlığı tedbirleri neden ve nasıl kalktı, kimin bu işte ne gibi bir rolü oldu, bu konuyu uzun süre tartışacağımız anlaşılıyor.

SPA’da masaj yaptırırken yakalandı

Hakkındaki tedbir kararları kalkan ve “normal”e dönen Sezgin Baran Korkmaz, suç örgütü lideri Sedat Peker tarafından dile getirilen ve hala da yalanlanmayan bir iddiaya göre 4 Aralık 2020 günü İçişleri Bakanı Süleyman Soylu ile Soylu’nun makamında görüştü.

Yine iddiaya göre bu görüşmede Soylu, “ulusal güvenlik” gerekçesiyle SBK’dan iş insanı İnan Kıraç aleyhine açtığı 40 milyon dolarlık alacak davasından vaz geçmesini istedi. Sedat Peker’in söylediğine göre Soylu görüşmede SBK’yı korkutmak için öyle şeyler söyledi ki, SBK ertesi gün Türkiye’yi terk etti, Lüksemburg’a gitti.

Son olarak bu sayfalarda Sezgin Baran Korkmaz’ın 6 Kasım 2020’de hakkındaki tedbir kararlarının kalkmasından ve 5 Aralık 2020’de Türkiye’den ayrılmasından sonra hızla elindeki varlıkları satmaya başladığını yazmıştım.

19 Haziran 2021’de ABD’nin talebiyle Avusturya’da bir lüks otelin SPA’sında masaj yaptırırken yakalanana kadar bizim bildiğimiz kadarıyla 3 önemli şirketini elden çıkardı SBK. Şimdi bunlara teker teker bakalım, Sezgin Baran Korkmaz’ın bu satışlardan kaç para elde ettiğini bulmaya çalışalım.

Biofarma: Su içinde 50 milyon dolar

İlk elden çıkarılan şirket Biofarma oldu. Geçmişi hayli geriye giden bu ilaç şirketi, Türkiye’de jenerik ilaç üretiyor. Yani orijinal patent süresi dolmuş ilaçları üretip satıyor. Bu, temelde oldukça karlı bir iş.

Sezgin Baran Korkmaz şirketi zamanında br Lüksemburg fonundan almıştı, Aralık 2020’de bir İsviçreli yatırımcıya sattı. Satış fiyatı açıklanmadı ama sektörü bilenler Biofarma’nın “su içinde” 50 milyon dolar değerinin olduğunu söylüyorlar.

Silcolux: 6 milyon dolar

SBK’nın ikinci satış işlemi, İnan Kıraç’la arasını açan Silcolux adlı Lüksemburg’da kurulu şirketle ilgiliydi. Bu şirketin öyküsünü ve İnan Kıraç’ın bu satıştaki olası rolünü daha önce uzun uzun yazdım, meraklısı linki tıklayıp bakabilir, burada tekrar etmeyeceğim.

İnan Kıraç’ın yaptığı açıklamaya göre Silcolux’ün satışından Sezgin Baran Korkmaz’a düşen pay 54 milyon lira veya o zamanki kurla 6 milyon dolar oldu. 2021 Şubat ayında bu satış bitmişti.

Hexagon satışı biraz karışık

Üçüncü satış işlemi Mayıs 2021 başında oldu; Sezgin Baran Korkmaz yüzde 80’ine sahip olduğu Hexagon Mühendislik’i Singapur’da kurulu bir risk sermayesi şirketine sattı. Bu satışın bedeli hiç açıklanmadı ama büyük olasılıkla bu satış SBK’nın en çok gelir elde ettiği satış oldu, o yüzden daha önce yazdığım halde yeniden anlatmalıyım.

Sezgin Baran Korkmaz, Hexagon’un yüzde 80’ini tamamen İnan Kıraç için yapacağı operasyon kapsamında satın almıştı. Bu alıma kaç para harcadığını bilmiyoruz ama daha önce yazmıştım, Hexagon’un alımında kullandığı paranın kendi parası olduğundan şüpheliyim.

Sezgin Baran Korkmaz, 2019 yılı sonunda Hexagon üzerinden ilginç bir alım gerçekleştirdi, bir zamanlar Aviva Sigorta adıyla bilinen Unico adlı sigorta şirketinin yüzde 75’ini satın aldı. Detayları daha önce yazdığım için sizi yormayayım, bu şirketi neredeyse alır almaz bir başka operasyon daha yaptı ve Sedat Peker sayesinde Türkiye’de artık adını duymayan kalmayan Bodrum’daki Paramount Hotel’i Unico Sigorta’ya devretti.

Paramount Hotel’in öyküsü

Burada canınızı sıkma pahasına bir bilgi vermeliyim: Paramount Hotel’in arazisi Orman Bakanlığı üzerinden Turizm Bakanlığı’na, yani devlete ait. Burası başlangıçta 49 yıllığına Atilla Uras adlı bir yatırımcıya kiralanmış.

Uras, kendisinin inşa ettiği oteli başlangıçta kendisi işletmiş. Sonra dünyaca ünlü Birleşik Arap Emirlikleri kökenli Jumeriah Grubu’na kiraya vermiş, onlar işletmiş.

Derken Jumeriah buradan çıkınca işler karışmış. Kendi kızının ifadesiyle devletle kira sözleşmesi bulunan Atilla Uras’ın şirketine ve oteline farklı isimler farklı tarihlerde “çökmüş”ler. En son “çöken” Sezgin Baran Korkmaz olmuş. Yine Atilla Uras’ın kızının TV’lerde anlattığına bakılacak olursa, arazinin devlet nezdinde kiracısı olan şirketin hisseleri bir biçimde Çekya’da bir başka şirkete üç kuruşa devredilmiş; Çekya’daki bu şirketi kuran veya daha sonra devralan ise Sezgin Baran Korkmaz olmuş.

Otelin sahibi başka, işletmecisi başka

Bütün bunlar otelin işletmecisi, yani devletin kiracısı olan şirketten otel binalarını kiralayıp işletenler Paramount Hotel adını kullanırken olmuş. Ama sonra o işletmeci ve dolayısıyla Paramount adı gitmiş, bir süre Diyarbakırlı bir petrolcü aile Bodrum’daki Duja otelleri serisine burayı da ilave etmiş, sonra onlar çıkmışlar, yerlerine de Yeni Şafak gazetesinin sahibi olan Albayrak Ailesinden bir isim gelmiş, bugün oteli o işletiyor. Yani, oteli işletmek üzere Sezgin Baran Korkmaz’dan kiralayanlar onlar. Ama otel arazisinin ve binaların devlet gözündeki kiracısı Sezgin Baran Korkmaz.

Derken az önce söylediğim gibi 2020 yılı başında SBK bu şirketi, yani otelin arazisinin devlet gözündeki kiracısı şirketi Unico Sigorta’ya satmış.

Oteli Unico’ya 50 milyon dolara sattı

Satış işlemi 1 Ocak 2020 ile 31 Mart 2020 arasında bir gün gerçekleşmiş olmalı; çünkü otel Unico Sigorta’nın mali tablolarında ilk olarak 31 Mart 2020 tarihli bilançoda gözüküyor. O sırada otelin ekspertiz değeri KDV hariç 290 milyon lira. Sonra tabii enflasyon, kur artışı ve otelin işletme değerinin artışı gibi nedenlerle bu ekspertiz değeri değişiyor, son mali tablolara göre artık toplam değer 372.5 milyon lira. 

Yaşadığımız hızlı kur artışının bir cilvesi, otel ilk alındığında 50 milyon doların üzerinde bir değer ifade ederken artık 44 milyon dolar civarında gözüküyor. Ama şirketin 31 Mart 2020 tarihli bağımsız denetim raporunun 6.3 numaralı dipnotundan bu gayrı menkulü satınalmak için Unico’nun kasasından 290 milyon lira çıktığını görüyoruz. Yani Sezgin Baran Korkmaz bu satıştan o zamanki kurla 50 milyon doları aşan bir geliri zaten cebine koymuş durumda.

Bu bu durumu bir önceki yazımda “bir koyundan iki post çıkarmak” olarak adlandırmıştım. Çünkü SBK’nın Unico’ya ödediği parayı tam olarak bilmiyoruz ama daha şirketi alır almaz ona 50 milyon dolara bir mal satması, SBK’nın Unico’yu gerçekte bedavaya almış gibi olduğunu akla getiriyor. Şirketi dışarıdan bulduğu bir parayla alıyor, sonra şirketin kasasındaki parayı alıp o borcunu kapatıyor yani.

Bedavaya gelen Unico’nun değeri “su içinde 100 milyon dolar”

Unico’yu bedavaya getiren SBK sonra bu şirketi acaba kaça sattı? “Hayat dışı” adı verilen geniş alanda çalışan Unico, Türkiye sigortacılık sektörünün büyük oyuncularından biri değil ama çok küçük de değil. Eskiden bu şirket halka açıktı, kabaca da olsa piyasa değerini biliyorduk ama 2015’ten beri halka açık değil. Yine de, sigorta sektörünü bilenlerin ifadesiyle “Su içinde 100 milyon dolar”lık bir şirket bu. SBK onun yüzde 75’ini sattığına göre en azından 75 milyon dolar da buradan elde etmiş olmalı.

En güzel soru: Peki bu paraları ne yapacak SBK?

Peki bütün bu paraları ne yapacak Sezgin Baran Korkmaz? Açıkçası kaderine aslında bir Avusturya kasabasının mahkemesi karar verecek. Hem ABD’nin hem Türkiye’nin iade talepleri bu mahkemeye ulaştı. 5 Temmuz pazartesi günü kısa bir duruşma olacak, hakim SBK’ya “Hangi ülkeye gitmek istediğini” soracak. SBK daha önce cezaevinden avukatları aracılığıyla Türkiye’de gelme istediğini duyurmuştu, bakalım mahkemede de aynı şeyi söyleyecek mi?

Ama nihai karar onun talebine göre oluşmak zorunda da değil. Yani mahkeme, hakkında atılı suçlara bakarak SBK’yı Türkiye’ye de verebilir, ABD’ye de.

Eğer ABD’ye teslim edilecek olursa SBK’nın Amerikan hükümetine 134 milyon doları ödemesi lazım. İşte topladığı para bu işe yarayacak. Yok Türkiye’ye iade edilirse, bu parayı süresi daha yeni 6 ay daha uzatılan Varlık Barışı kapsamında Türkiye’ye de getirebilir elbette.