Gezeravcı’nın Uluslararası Uzay İstasyonu’ndaki ilk anları hakkında aşağıdaki metni gazeteci diliyle yeniden yazabilirim:

“Gezeravcı, ISS’e adım attığı anda büyüleyici bir deneyime tanık oldu. Uzay istasyonunun içindeki atmosferi soluk kesiciydi. Astronotlarla birlikte çalışma fırsatını yakalayan Gezeravcı, heyecan ve merak dolu bir şekilde etrafına bakındı. Uzayda olmanın verdiği eşsiz duygularla dolup taşıyordu.

ISS’in iç mekanları, teknolojik cihazlar ve bilimsel araştırma ekipmanlarıyla doluydu. Gezeravcı, bu ileri teknolojiye hayranlıkla baktı ve uzayda yapılan araştırmaların önemini daha da iyi anladı. Astronotlarla birlikte çalışarak, uzayda yaşam koşullarını öğrenmek ve keşifler yapmak için sabırsızlanıyordu.

Uzay istasyonunda geçirdiği ilk anlarda, yer çekiminden uzakta olmanın garip hissiyatını deneyimledi. Her hareketi yavaş ve kontrollüydü. Fakat bu durum onun motivasyonunu düşürmedi; tam tersine, daha da dikkatli ve odaklı olmasını sağladı.

Gezeravcı’nın ISS’deki ilk anları, hem onun hem de insanlık için büyük bir adımdı. Uzayda yapılan keşifler ve bilimsel çalışmaların sınırlarını zorlamak için buradaydı ve bu heyecan verici yolculuğunun başlangıcıydı.”
20 Ocak 2024

Türkiye’nin ilk astronotu Alper Gezeravcı ve 3 ekibi, Uluslararası Uzay İstasyonu’nda karşılandı. Gezeravcı, İngilizce olarak uzay görevi ortaklarına ve ekip arkadaşlarına teşekkür ettikten sonra Türkçe olarak “Türkiye Cumhuriyeti’ni kurarak bize emanet eden Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşlarına, bu vatan için canını veren tüm şehitlerimize, güçlü iradesiyle buraya adım atmamızı sağlayan devletimize ve imkanları bize sağlayan milletimize şükranlarımı sunuyorum. İstikbal göklerdedir” dedi.