Türkiye’de siyasetin ve hukukun kesiştiği alanlarda yaşanan en büyük tartışmalardan biri, seçilmiş belediye başkanlarının yerine kayyum atanması.
Aslında bir belediye başkanı tutuklandığında veya kesin hüküm giyip hapse girdiğinde görevinden geçici veya kalıcı olarak alınması yasa gereği. Çünkü başkanlık görevini cezaevinden yapamaz.
Tartışma, görevinden geçici veya kalıcı olarak alınan belediye başkanının yerine kimin nasıl geleceği.
Yasa, görevini yapamaz hale gelen belediye başkanının yerine Belediye Meclisi’nin bir başka kişiyi seçmesini öngörüyor.
Ama 15 Temmuz 2016 sonrası çıkarılan bir OHAL kararnamesi ve bu kararnamenin daha sonra yasaya dönüşmüş hali, bu konuda İçişleri Bakanlığına oldukça geniş bir hareket serbestisi tanıyor. Bakanlık isterse tutuklandığı veya kesin hüküm giyip cezaevine girdiği için görevini yapamaz hale gelen belediye başkanının yerine isterse bazı idari görevlileri “geçici” olarak atayabiliyor. Bu uygulamaya kamuoyunda “kayyum” adı veriliyor.
Bakanlığın yetki alanı o kadar geniş ki, örneğin Mardin Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Türk tutuklanmadığı, cezaevinde olmadığı halde görevinden “geçici” olarak alındı, yerine de yine “geçici” olarak kayyum atandı.
İstanbul’da Esenyurt Belediye Başkanı Ahmet özer tutuklanır tutuklanmaz yerine kayyum atandı, Esenyurt Belediye Meclisi’nin bir geçici başkan seçmesine izin verilmedi.
Aynı korku Beşiktaş Belediye Başkanı Rıza Akpolat tutuklandığında da yaşandı. Dün İstanbul Valiliği Akpolat’ın görevinden alındığını açıkladı ama yerine kayyum ataması yapmadı. Yani bu kez İçişleri Bakanlığı farklı bir tercih kullandı, Beşiktaş Belediye Meclisi’nin kendi içinden bir geçici başkan seçmesinin yolunu açtı.
Gelen bilgiye göre Beşiktaş Belediye Meclisi, 23 Ocak Perşembe günü belediye başkan vekilini seçecek. Kulislerde Ali Rıza Yılmaz, İlker Uluer ve Ömer Rasim Şişman’ın isimleri öne çıkıyor.