Pazartesi günü, polis gelip HalkTV programcıları Barış Pehlivan, Serkan Asker ve Seda Selek’i kanal binasında gözaltına aldığında medya dünyasında genel hava meslektaşlarla dayanışma içinde olmak, onların gözaltına alınmasını protesto etmekti.
Bir kişi bu havanın dışındaydı: SöcüTV ana haber sunucusu Fatih Portakal. Portakal o gece ana haber bülteninde o sırada Emniyet Müdürlüğünde gözaltında olan üç meslektaşının “yanlış yaptığını” düşündüğü söyledi.
Portakal’a göre Barış Pehlivan’ın Ekrem İmamoğlu tarafından suçlanıp adı kamuoyuna duyurulan bilirkişi ile olan telefon konuşmasını yayınlaması “yanlış”tı.
Sözcü TV yayınında gözaltıları değerlendiren Portakal, “Şunun tespitini yapmak gerekiyor. Barış Pehlivan’ın yaptığı doğru muydu, hayır doğru değildi. Barış çok iyi bir gazeteci olabilir, dosya habercisi olabilir ama o bilirkişiyle yaptığı konuşma, onu etrafındakilere dinletsin. O kişinin ‘ben Halk TV’ye çıkmak istemiyorum, yayınlanmasını istemiyorum’ cümlesi dahi, hatta alenen dinlendiği yerde adresini sorması ve bunu daha sonra nasıl bir editoryal masaları var bilmiyorum ama bunu istemeyen bir kişinin, yani kayda alınmasını, yayınlanmasını istemeyen bir kişinin söylemi üzerine eğer bunu yayınlıyorsanız bu bir hata” ifadelerini kullandı.
“Yanlış, yapmamanız gerekirdi. Sizin gibi tecrübeli bir gazetecinin ve Türkiye’de yaşayan, Türkiye gibi bir ülkede gazetecilik yapan, Türkiye şartlarını bilen bir gazeteci olarak yapmaması gerekirdi” diyen Portakal şöyle devam etti: “Her şeyden önce gazetecilik etiği açısından bunu yapmaması gerekirdi. Doğru mudur gözaltına alınması? Bu şekilde gözaltına alınmaması gerekiyordu. Çağırırsın, gider ifadesini verir. Burada biraz şov… Emniyet birimleri, alıyoruz yine bak yine alıyoruz. Çağırırsınız, Barış Pehlivan’ı Serhan Asker’i. Kaçacak mı adam? Gidecek başka yeri yok ki. Gidecekler ifadelerini verecekler. Burada belki de gözdağı vermek istediler. Madalyonun bir tarafında bu gazetecilik etiği açısından doğru bir hareket miydi? Hayır bence doğru bir hareket değildi. Barış Pehlivan’ın kendisini bu yönde sorgulaması gerekir. Gözaltına alınış şekli normal midir? Türkiye şartlarında normal, alıştık artık.”
Portakal’ın söz konusu ifadelerine en sert tepki, soruşturmanın hedefindeki Halk TV’den geldi. Portakal’ın konuşması kanalın X hesabından, ‘Fatih Portakal’dan utanmaz yorum. Kendi seyircisi bile isyan etti’ başlığıyla paylaşıldı.
Fatih Portakal’dan utanmaz yorum 📌Kendi seyircisi bile isyan ettihttps://t.co/29GIsBNxza pic.twitter.com/C8Cre3VtZO
— Halk TV (@halktvcomtr) January 28, 2025
Sosyal medyada da çok sayıda gazeteci Fatih Portakal’ı eleştiren mesajlar yazdı. Onlaran bazıları şöyleydi:
Barış Pehlivan, Halk tv binası önünde gözaltına alınırken, tek yaptığının, adı geçen bilirkişiye söz hakkı tanımak olduğunu söyledi.
Bilmeyenler için not:
Gazetecilikte, habere konu kişiye söz hakkı vermek, en temel kurallardan biridir.— Cigdem Toker (@cigdemtoker) January 28, 2025
Umarım bunu @fatihportakal da okur. Zira “Türkiye şartlarında gazetecilik yapmayı bilmek” diye bir şey yoktur.
Gazetecilik vardır. Bir de gazeteciymiş gibi yapmak vardır. İkisinin arasında da epey kalın bir çizgi vardır…
Ve yazmaktan usandık ama#GazetecilikSuçDeğildir https://t.co/zNdI28IZPM— irfan değirmenci (@degirmencirfan) January 28, 2025
Şule Aydın’dan Fatih Portakal’a tepki:
“Son 6 aya dönelim. Barış Pehlivan hangi haberleriyle gündeme gelmiş, siz son 6 ayda hangi haberlerinizle gündeme gelmişsiniz?
Siz haberlerinizle değil, gazetecilerin hayal edemeyeceği maaşlarla gündeme geldiniz.”pic.twitter.com/Ie73PGVzq1
— Etkili Haber (@etkilihaber) January 28, 2025
Fatih Portakal Gökhan Zan’ın ses kayıtlarını yayınlarken “kayıtsız kalamadık” diye savunmuştu kendisini https://t.co/3Kq8NXnKVa
— Ceren Sozeri (@cerensozeri) January 28, 2025
kürt gazeteciler alınır, onlar gazeteci değil diye burun bükülür, halk tv gazetecileri alınır, öyle gazetecilik yapılmaz denir, yarın birgün seni aldıklarında biz de yapmıştır bi şey herhalde boşa almazlar mı diyelim?
— kumru baser (@kumrubaser) January 28, 2025
Portakal ısrarlı: Doğrudan yana gitmeyi seviyorum
Fakat Fatih Portakal bu eleştirilerden pek etkilenmedi, çarşamba sabahı bu kez kendi YouTube kanalında bir monolog yaptı, pozisyonunu savundu.
Portakal özetle şöyle dedi:
“Türkiye şartlarını bilen bir gazeteci olarak, gazetecilik etiği açısından yapmaması gerekirdi. Barış’ı bu yönden eleştirebilirim. Meslekteki bilgi ve beceri açısından eleştirme hakkına da sahip olduğumu düşünüyorum ama bu şekilde gözaltına alınmaması gerekir. Çağırırsınız, ifadesini verir. Kaçacak hali yok ya. Burada kamuoyunu da harekete geçirmek ve gözdağı vermek istiyorlar.”
Birisiyle konuşmasını izinsiz şekilde kayda alıp, yayınlayıp akabinde de hedef göstermenin TCK’da suç olduğunu ve gazetecilerin bunu bilmeme ihtimali olmadığını vurgulayan Portakal, “İzlediğimde şaşırdım. Halk TV bunu nasıl yayınladı dedim. Bunu eleştirdim. Gözaltına alınma şeklini kesinlikle tasvip etmiyorum” ifadelerini kullandı.
“Benden iyi gazeteciler”
Barış Terkoğlu ve Barış Pehlivan ile yargılandıkları ortak bir dava olduğunu söyleyen Portakal, “Benden iyi gazeteciler” dedi:
“29 Mayıs’ta duruşma var, ne karar çıkacak bilmiyorum. Barış Terkoğlu ve Barış Pehlivan benden iyi gazeteciler. Çünkü Türkiye’de kaç kişi araştırma gazeteciliği yapıyor, öyle kitaplar yazıyor? Ben kesinlikle gazetecilik üzerine ne Barış’ı, ne diğer Barış’ın, ne İsmail Saymaz’ın, Murat Ağırel’in gazeteciliklerini kesinlikle tartışmıyorum. Zaten bir lafım olamaz ki. Ben televizyon haberciliği sunumunda iyi olduğumu düşünüyorum. Televizyon haberciliği konusunda hem iyi hem de kurallara bağlı bir yayın yaptığımı düşünüyorum.”
HalkTV’den tepki yağmur gibi yağdı
Tabii Portakal’a en sert tepkiyi HalkTV gösterdi, dün gün boyu yayına çıkan neredeyse herkes, yayının konusu ne olursa olsun arada Fatih Portakal’a ağır ifadelerle seslendi.
Ama herhalde en ağır konuşan kanalın sahibi Cafer Mahiroğlu’ydu. Mahiroğlu, sosyal medya üzerinden yayınladığı mesajda Portakal’ı “tetikçi” olarak niteledi.
Mahiroğlu’nun mesajı şöyleydi:
“Sözcü Televizyonu’nun ana haber sunucusu Fatih Portakal, arkadaşlarımızı, gazeteciliğimizi eleştirmekle yetinmemiş beni hedef göstermiş. Halk TV düşmanlarını, trolleri anlıyorum fakat kendisini muhalif bir kanalda ana haber sunucusu olarak konumlayan bir şahsiyet acaba beni hedef göstererek ne yapmak istiyor? Yaptığı şeyin hedef gösterme, olduğunu bilmiyor olamaz. Beni hedef göstererek ‘Gözaltılar yetmez onu da almalısınız’ demek istiyor. Benim Türkiye Cumhuriyeti’nin yasaları önünde veremeyeceğim hiçbir hesabım yok ama sen ve senin gibiler böyle zamanlarda hesap görmek ister, hedef gösterir. Çünkü ilkesiz, kifayetsiz zavallıların genel davranışıdır bu. Sen Halk TV’deki onurlu gazetecilere, hele de yıllardır gazetecilik yapan arkadaşlarımıza laf atarken asıl hedefinin ben olduğumu en azından açık etmiş oldun. Sana bu görevi verenlere söyle ben sizin gibi tetikçilere papuç bırakmam.”
HalkTV-SözcüTV rekabeti
Bütün bu polemiğin arka planında bir gazetecilik tartışmasından çok bir reyting savaşı ve Halk TV ile SözcüTV’nin rekabeti var.
Fatih Portakal ana haber sunucusu olarak kendine özgü tarzını ve ününü artık NowTV adını alan eski FoxTV’de oluşturdu. Orada arkasında tecrübeli gazeteci Doğan Şentürk tarafından yönetilen kocaman bir haber merkezi vardı, oradan içi dolu ve gerçek iyi gazetecilik filtresinden geçmiş haberler önüne yapıyordu, Fatih Portakal da bunları aslında gazetecilik etiği açısından son derece tartışmalı bir tarzla seyirciye aktarıyordu.
Fakat sonra Portakal kanalıyla tam arka planı anlaşılamayan bir anlaşmazlık yaşadı ve işten ayrıldı. Kanalı onu yeniden işe almak için hiçbir çabaya girmedi, hemen onun yerine daha önce bu konuda hiç tecrübesi olmayan Selçuk Tepeli’yi ana haber sunucusu yaptı, Tepeli bugün bir zamanlar Fatih Portakal’ın yaptığından daha fazla reyting yapıyor, daha çok insan tarafından seyrediliyor; çünkü işin sırrı aslında Doğan Şentürk’ün yönettiği haber merkezinde, sunucuda değil.
Fatih Portakal bir süre kendi YouTube kanalında kendi başına yayın yaptı ama sonunda yeniden bir kanala döndü, yeniden ana haber sunmaya başladı.
Düşük reytinge razı olmak
O kanal, Sözcü gazetesinin kendi adıyla kurduğu yeni bir haber kanalı olan SözcüTV’ydi.
FoxTV veya bugünkü adıyla NowTV bir haber kanalı değil bir eğlence kanalı ama bu kanalın haber bülteni de çok güçlü. Now’ın haber bülteninin reytingi ve izleyici sayısı ile herhangi bir haber kanalının izleyici sayısını kıyaslamaya imkan yok; her şart altında Now diğer bütün eğlence kanallarıyla birlikte tamamen ayrı bir kategoride.
Haber kanalları zaten bu anlamda diğer kanallardan daha az izlenen, daha küçük kanallar. Ama bu kanallar arasında da rekabet var. Fakat bir zamanlar devasa reyting rakamlarından gelen Fatih Portakal’ın haber kanalı reytingine alışması zor oldu.
HalkTV, zaten zamanında CHP’nin eski genel başkanı Deniz Baykal tarafından CHP’ye destek olması için kurulmuş bir kanaldı. Cafer Mahiroğlu bu kanalı satın alıp daha haberci bir kanal yapmak istediyse de bu kanal CHP’ye yakın ve genel olarak muhalif bir kanal olarak Türkiye’nin siyasi bölünmüşlüğünde önemli bir yere düşüyor, bir anlamda muhalefet adına başrol oynuyor.
Onun işgal ettiği bu alana Sözcü gazetesinin girmek istemesi iddialı bir girişimdi. O yüzden SözcüTV ile HalkTV arasında ciddi bir rekabet var ve bir dönem bu rekabette SözcüTV öne geçer gibi de oldu.
Ancak yine de Fatih Portakal’la ana haber bülteni umulan reytingi getirmedi, HalkTV bir süre sonra kendi izlenme sayılarını yeniden tutturmaya başladığı gibi Fatih Portakal’ın ana haber bülteni haftanın pek çok günü SözcüTV’nin diğer bazı programlarının da gerisinde kalmaya başladı.
İşte bu sert rekabet şartlarında Fatih Portakal’ın meslektaşları, hem de en sert rekabet içinde olduğu kanaldan meslektaşlarına karşı “aykırı” sözler söyleyip polemiğe neden olması öyle şans eseri meydana gelmiş ve salt bir gazetecilik etiği tartışmasından ibaret bir şey olmayabilir.