Bahar: Ölüm var, o halde insanlık da!
06 Şubat 2025

Geçen hafta Rengin (Ecem Özkaya) aldatıldığını öğrenince nişanlısı Timur’u (Mehmet Yılmaz Ak) zimmetine para geçirmiş gibi gösterip ihbar etmişti. Yeni bölümde ihbarın asılsız çıkmasıyla anladık ki Rengin, Timur’a göz dağı vermek için oyun oynamış. Nihayet kaçmaktan sıkılan Timur, Efsun’la (Nihal Yalçın) iki kez öpüştüklerini itiraf ettiği ses kaydını Rengin’e dinletti. Böylelikle hiç değilse daha ileri gitmediklerini kanıtlamış oldu. Yani ölümü gösterip sıtmaya razı etmeye çalıştı.

Gençlik kaygısı başa bela oldu

Bu bölümün konuğu hasta Revna (Funda İlhan) az kalsın ecelimiz oluyordu. Kafayı estetikle bozan Revna deneysel bir gençlik aşısı yaptırmış. Bir virüsün mutasyona uğratılmasıyla elde edilen bu aşı AIDS gibi davranmaya başlayabilirmiş. Apar topar karantinaya alınan hastayı kaybettik. Hastayla yakın temasta bulunan Timur ve Bahar’ı da (Demet Evgar) karantinaya aldılar. Bu vesileyle eski çift tüm kozlarını paylaştı. Sitemlerin ardından, ölüme birlikte yürüyeceklerini düşünen Timur’dan ilk kez içten bir özür duyduk. Ölmeyeceklerinden emin olsak da dramı iliklerimize kadar yaşadık. Öyle gerçekçiydi ki yan karakterlerden biri olsa çoktan helva kavurmaya hazırlanmıştık.

Helva gerçekten gerekecek mi?

Ölmeden önce merhum hastadan alınan kanı, Bahar ve Timur’un kanıyla karşılaştırdılar ve neyse ki sonuçlardan yalnızca zatürre çıktı. Ancak sular durulmadı. Bahar’a ulaşamayınca panikleyen Gülçiçek annemizin (Füsun Demirel) kaygısının dinmeyişi, oradan oraya koşuşu, kimsenin lafına güvenemeyip hastaneye girişi gözümüzün önünden gitmiyor. Karantinadaki hastaneye ne yapıp edip giren Gülçiçek, Bahar’ın öldüğünü sanıp oracıkta yığıldı. Kalbi duran Gülçiçek’i bir kez hayata döndürdüler, ama ikinci seferde ne olduğunu bilemeyerek, kaygı içinde bölümü kapattık.

Dizi yansıması

🔴 Buradan sesleniyoruz: Gülçiçek’i yedirmeyiz. O dizinin tuzu biberi. Nevra’nın (Hatice Aslan) biricik kankası. Daha Reha Hocamızla (Hasan Şahintürk) yaşayacakları bir aşk var ayol! Bu konuda senaristlere tebriklerimizi iletmekten sıkılmayacağız. Reha önce Bahar’ın kankası Çağla’ya (Elit Andaç Çam) göz koydu, neyse ki olmadı. Olgun erkeklerin sürekli genç kadın karakterlerle yazılmasından ikrah gelmişti. Demek ki baba-kız yaş farkına aşk yazmadan da izleyici ilgi gösteriyor, hikâye işliyormuş, seyir zevki on numara sağlanıyormuş. Sözümüz yerli dizi sektöründen içeri!

🔴 Kokoş Nevra’yı ise hüzün bekliyor. Nevra arada bir Seren’in babası Rıza’yı (Nil Sude Albayrak, Şükrü Türen) süzüyordu malum. Rıza ise içine düştüğü aile kaosundan kaçıyor. Esas Rıza mı yoksa kaostan yorulan oyuncu mu kaçıyor bilmiyoruz, ama kalmasını rica ediyoruz. O ikinci bahar Nevra’yla yaşanacak!

🔴 Timur neredeyse Efsun’la öpüşmesinin faturasını Rengin’e keseceği pişkinliklerine devam etti. Karantina bize bu hadsizliği unutturmadı, ama Rengin’e unutturmuş. Timur’u kaybetme korkusuyla yelkenleri indirdi. Timur’un her yaptığı da yanına kâr kalmasın be hocam.

🔴 Bu vesileyle belirtelim: Herkes hemfikir ki Timur sinir bozucu olduğu kadar komik, izlemesi keyifli bir karakter. Ancak hayatındaki kadınları sürekli manipüle etmesi canımızı sıkmaya başladı. Yeni karakter Psikiyatr Tolga (Emre Karayel) birkaç bölümdür gözlediği Timur’a artık narsisizm teşhisini yapıştırsa da Timur kendini sorgulamaya başlasa.

🔴 Ancak dediğimiz gibi, karantina onu ölümle yüzleştirdiği için belki de Timur’un değişimi başlar. Bahar ve Timur arasında ebeveyn olmanın dışında, bir türlü önlerine bakamamalarına neden olan toksik bir bağ var malum. Bu bağın kopabilmesi için sağlıklı bir yüzleşme gerekiyordu. Timur’un kişiliği buna elvermediği için de karantina gibi zorlayıcı bir ortam gerekiyordu. Özetle o karantina odasında ölen vardı, o da ikilinin arasındaki ayak bağı. Gözlemimiz doğruysa, senaristler bu konuya ustaca el atmış ve çözüme giden yolu ilmek ilmek işlemiş demektir.

🔴 Hatayı kendinde görememe örüntüsü Timur kadar olmasa da Rengin’de de var. Bu bölümde Rengin, Bahar’a yaptıklarını unutmuşçasına Timur ve Efsun’un öpüştüğünü sakladığı için onu payladı. Ancak tıpkı Timur gibi bu salgından psikolojik olarak o da çok etkilendi ve köşeleri biraz törpülendi. Tolga’ya açıldığı anlarda Timur’u kaybetme korkusunu kimseyle paylaşamadığından dem vurarak yalnızlığına ağıt yaktı. Genç yaşta mesleğinde yükselen bir kadın olarak hep sert ve güçlü görünmeye çalıştığı için herkese set çektiğini açıkladı. Bize kalırsa bu yalnızlıkta, Timur’la olan gizli ilişkisinden ötürü ailesinden yediği ve içselleştirdiği ‘metres’ damgasının payı da var.

🔴 Gelelim sitemlere. Anladık, Evren ve Bahar ilişkilerini düzgünce yaşasalar konu biter diye kaygılanıyorsunuz. Konu bitince de araya ihanet falan giriyor bizim dizilerde, maazallah. Ama diziyi Evren ve Bahar’ın yolunda giden ilişkisiyle eşzamanlı yürütmenin bir formülü yok mu hocam?

🔴 Salgın vesilesiyle dikkat kesildik ve gördük ki dizimizin doktorları ameliyathanede her zaman maskeli değil, kan tüplerini eldivensiz tutuyor, hastayla mesafesini ayarlayamıyor. Gerçekçilik adına buna çekidüzen verilmesi elzem. En çok da Bahar sırıttı. İki kez karaciğer nakli yaptıran bünyesi hassas Bahar’ın tüm bu dikkatsizliklerin üstüne bir de söz konusu hastadan parça alırken eline batan iğneye aldırmamasını nasıl açıklayabiliriz?

🔴 Tüm bu dramı dengeleyen Seren ve Aziz Uras’a (Demirhan Demircioğlu) özel teşekkür! Bölümün mizahını tek başlarına sırtlamaktan bitap düştüler. Balayından ötürü de bitap düşmüş olabilirler (göz kırpma emoji’si bıraktık). Çiftimizin kalabalık aile olmadan, özellikle başlarına Efsun akbabası üşüşmeden romantizm yaşayabilmesi meğer ülke meselesiymiş. Herkes rahatladı.

🔴 Kamera arkasında Demet Evgar’ın güldüğü, ama Mehmet Yılmaz Ak’ın role devam ettiği sahneleri atmayıp hikâyeye yedirmeleri de dramı hafifleten diğer unsurdu. Doğaçlamaların efendisi olarak bilinen dizi bir kez daha yaptı yapacağını.

Gözden kaçmayan detaylar

🔴 Konuk hastalar dizinin karakterleriyle, bilhassa Bahar’la paralel hikâyelere sahip olacak şekilde yazılıyor malum. Yeni senaristler bu geleneği iyi ki bozmuyor, ama paralelliğin hep Bahar’dan kurulması biraz eskidi. Başka karakterlere de dağıtılabilir. Bu bölümde merhum hasta Revna’nın eşiyle ilişkisi, Bahar ve Timur’unkiyle paraleldi. Ancak Revna aldatılsa da terk etmemeyi, meydanı onlara bırakmamayı seçmiş. Hasta yatağında bu kararından pişman olsa da iş işten geçmiş oldu.

Bize kalırsa Revna, yıllarca hor görülüp aldatıldıktan sonra kocasını terk etmeyen, hastalanan ama iyileşemeyen bir Bahar’ın geçmişteki alternatifi. ‘Böyle de olabilirdi’ diyorlar bize. Bahar Revna’da, cesareti etmeseydi öldüremeyeceği esaretiyle karşılaştı.

🔴 Ölmeden önce Revna, Bahar’a verdiği ‘yüzüne (sözde) küçük (özde büyük) dokunuşlar yaptırması’ tavsiyesini de geri aldı. Her yanımız küçük dokunuşlardan oluşan o dev estetik canavarını teşvik eden uyaranlarla doluyken Revna’nın tavsiyesini çekmesi, hatta bölümde genç görünmek uğruna yapılan işlemlerin bedellerinin vurgulanması bir nefes oldu bizlere.

🔴 Son olarak bölümün teması açık: Ölüm var; konuşalım, dertleşelim, diyalog kuralım. Bahar bunu çok güzel ifade etti: “Hangi bakışın, hangi sözün son olduğunu bilemeyeceğini biliyorsun, ama unutuyorsun.”

34. bölüm fragmanı

Künye
Yayın mecrası: Show TV
Yapım: MF Yapım
Yapımcı: Asena Bülbüloğlu
Yönetmen: Neslihan Yeşilyurt
Senaryo: Deniz Akçay, Armağan Gülşahin, Gökhan Atasoy, Yasemin Erturan
Müzik: Aytekin Ataş
Oyuncular: Demet Evgar, Buğra Gülsoy, Mehmet Yılmaz Ak, Ecem Özkaya, Elit Andaç Çam, Emre Karayel, Nizam Namidar, Demirhan Demircioğlu, Nil Sude Albayrak, Alisa Sezen Sever, Hasan Şahintürk, Sena Mia Kalıp, Ege Erkal, Devrim Kabacaoğlu, Şira Sahilli, Doğan Can Sarıkaya, Mert Öner, Sevinç Erol, Nihal Yalçın, Füsun Demirel, Hatice Aslan. (Konuk) Funda İlhan, Demet Gül, Şükrü Türen, Yeşim Çelebi, Efe Halil Ürgen.

Bahar: Düğünümüz var!Bahar: Düğünümüz var!

ÇOK OKUNANLAR