İyi Parti Genel Başkanı Müsavat Dervişoğlu, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a seslenerek, “Ne anayasa değişikliğini hayal et Recep Tayyip Erdoğan. Eğer böyle bir hayalin olursa İyi Parti ona sonuna kadar karşı çıkacaktır. Ne de Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde kendini yeniden Cumhurbaşkanı adayı yapabilecek bir erken seçimi hayal et” dedi.
İyi Parti Genel Başkanı Müsavat Dervişoğlu, Kütahya ziyaretinin ardından Genişletilmiş İl Divan Toplantısı’nda konuştu.
Türkiye’nin çözülmesi gereken ciddi sorunlarının olduğunu ve buna çözümler üretilmesi gerektiğini dile getiren Dervişoğlu, yapay problemlerin konuşulduğunu söyleyerek “Neye kitlendik biz? Cumhurbaşkanlığı seçimine. Soruyorumsizlere yakın zamanda seçim var mı? Seçim olma ihtimali varmı? Bu iktidarı bırakırsanız seçimin tarihini belirlemeyi kaybedeceği bir dönemde seçime girme ihtimali var mı? Ama bakıyorsunuz muhalefet seçimi tartışıyor. Seçimi tartışmakla da kalmıyor. Cumhurbaşkanı adayının hangi muhalefet partisinden olacağı ve kim olarak belirleneceğini tartışıyor. Özgün kimliklerimiz kalmadı. İşte başka partilerimizin de burada temsilcileri var. Siyasi partilerin özgün kimlikleri üzerinden yürütülen bir tartışma yok. Tartışmalar kişiler üzerinden yürütülüyor. A şahsı mı olacak? B şahsı mı olacak? İmamoğlu mu olacak? Mansur Yavaş mı olacak? Peki benim az önce sorduğum soruları, az önce ifade ettiğim sorunları kim çözecek?‘Cumhurbaşkanı kim olacak?’ diye tartışıyoruz ama memleketin sorunları ne olacak vatandaşın hâli ne olacak diye soran var mı Allah aşkına” diye konuştu.
Türkiye Cumhuriyeti anayasasına göre Recep Tayyip Erdoğan’ın bir daha Cumhurbaşkanı adayı olamayacağını dile getiren Dervişoğlu, “Çünkü anayasamız ancak 2 dönem seçilmeye elverişlidir. Tayyip bey üçüncü dönem seçildi. Dördüncü dönemin de yollarını arıyor. Siz hiç bir gelişmiş demokrasi ülkesinde anayasanın arkasına dolanarak kendisine yeniden seçilebilme imkanını tanıyan bir demokratik lider gördünüz mü, var mı yani? Almanya’da olmuyor. Fransa’da olmuyor. İtalya’da olmuyor. Amerika’da olmuyor. İngiltere’de olmuyor da neden Türkiye’de olur diye düşünüyorsunuz? Çünkü Türkiye’de rejim kişilere göre tanzim ediliyor ve kişilere göre tanzim edilmiş rejim, Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde makes bulabilecek güçle verilerinden yararlanma istidadı sergiliyor. Onun için diyorlar ya Türkiye’nin başına açtıkları çorap, İmralı canisi diye tarif ettiğimiz kişiyi, İmralı bilgesi kisvesiyle, barış güvercinine çevirmek isteyenler diyor ya Türkiye Büyük Millet Meclisi inisiyatif alsın. Neyin inisiyatifini alacak? Biz bir yerde tavizverirsek bu inisiyatifi alanlarının lehinde, üzerimize düşen siyasi sorumluluğu yerine getiririz, mesajı veriyorlar. Yani anayasa değişikliği yapılabilir. Bu anayasa değişikliğine bağlı olarak da Recep Tayyip Erdoğan’ın bir daha Cumhurbaşkanı seçilebilmesinin öne açılır. Buna kim destek olur? İstedikleri tavizleri verirse DEM destek olabilir mesela ya da Türkiye’yi seçim ortamına taşırız iştahı ile seçim arzulayan ana muhalefet partisinin, erken seçim noktasında talepkâr olması temin edilerek Recep Tayyip Erdoğan’ın yeniden aday olmasının önü açılabilir. Çünkü anayasaya göre TBMM erken seçim kararı alırsa Tayyip Erdoğan’a bir kere daha aday olma imkânı tanınmış olacak.
Genel başkan olduğundan beri söylediğim şudur işte onun için diyorum. Tayyip Erdoğan’ın yeniden seçilmek iştahının kabartılmasının engellenmesi lazım. Muhalefetin demesi lazım ki topyekûn; ‘Anayasa değişikliğine karşıyız. Bizim kapımıza anayasa için gelme. Sen erken seçimi sadece yeniden seçilebilme imkânı yaratabilmek için TBMM’nin alacağı kararla ilişkilendiriyorsun. Sana o imkânı da vermeyeceğim.’ Ama Türkiye’nin geleceği için erken seçime ihtiyaç varsa bu senin yetkinde. Recep Tayyip Erdoğan olarak çıkarsın; ‘Ben bu Türkiye’yi yönetemiyorum. Dolayısıyla yönetilemez bir hâle gelmesini de bu ülkenin istemiyorum. O sebeple Türkiye’yi seçime götürüyorum’ der, köşene çekilirsin. Bu da bu memlekete yapacağın, bu millete yapacağın en büyük hizmet olur. Muhalefet de üzerine düşen sorumluluğun icaplarını yerine getirir. Ama bakın böyle mi oluyor? Hayır böyle olmuyor. Seçimin tarihini belirleme imkânı Tayyip Erdoğan’a veriyorsunuz. Anayasa değişikliği yapabilme ihtimalinin doğuracağı imkânı, onun hizmetine sunuyorsunuz.İşte o zaman yeniden bir şey olabilmek ve tek adamlığını tahkim etmek için gözünü karartır her şeyi yapar. İşte onun için siyasetçiler hapishanedir. İşte onun için gazeteciler hapishanedir. İşte onun için aydınlar sanatçılar, bilim adamları hapishanedir. Bize düşen şey Tayyip Erdoğan’ın iştahını kabartmak değil, onun bu iştahtan vazgeçmesini temin etmektir. İşte onun için Anadolu’yu karış karış dolaşıp meramımı anlatmaya çalışıyorum.”