İngiltere’nin eski başbakanlarından Gordon Brown, The Guardian gazetesine bir makale yazarak Amerikan Başkanı Donald Trump’ın bu ülkenin yardım kurumu USAid’i kapatmasını eleştirdi. Makaleyi biraz kısaltarak yayınlıyoruz:

7.0 büyüklüğünde bir deprem bile bu kadar yıkıma neden olamazdı. Asya’daki son sel felaketleri ve Afrika’daki kuraklıklar yıkıcı olsa da, dünya genelindeki en kırılgan bölgelerden çekilmek çok daha fazla insanı etkiliyor. ABD yönetiminin uluslararası yardım ajansı USAid’i kapatma kararı, Amerikan liderlerinin yumuşak güç değerlerinin son bulduğunu gösteriyor.

Gazze planı henüz tasarım aşamasındayken, USAid’in bütçe kesintileri bu hafta uygulanmaya başladı. Ukrayna’daki savaş gazilerine ve bağımsız medyaya sağlanan destek durduruldu. Ayrıca, Bangladeş sınırındaki Rohingya mültecilere yardımda kısıtlamalar yapıldı. Afrika’daki mpox ve Ebola salgınlarına karşı ilaç teslimatları durduruldu ve gıda yardımları limanlarda bozulmaya terk edildi. Brac gibi saygın bir hayır kurumu, 90 günlük yardım yasağının 3.5 milyon insanı hayati hizmetlerden mahrum bıraktığını belirtti.

Pepfar Programı Sınırlı İstisna Aldı

Cumhuriyetçi başkan George W. Bush tarafından kurulan Pepfar, HIV ve AIDS ile mücadele için dünya genelinde 20 milyon insana antiretroviral reçete sağlıyor. Ancak, bu programın faaliyetleri, 90 günlük durdurmanın 136,000 bebeğin HIV kapmasına yol açabileceği uyarıları sonrası devam edebildi. Yine de, rahim ağzı kanser taramaları ve diğer sağlık hizmetleri engellenmeye devam ediyor.

ABD’nin Küresel Yardım İmajı Zedeleniyor

Bu durdurma kararı, ABD’nin yıllarca süren küresel iyi niyet çalışmalarını yok ediyor. Trump, USAid’in radikal bir grup tarafından yönetildiğini söyledi ve ajansın kapatılacağını duyurdu. Ancak, Musk gibi danışmanlar, ajansın işleyişini eleştiriyor.

Musk, USAid’in yardımının sadece %10’unun gerçek topluluklara ulaştığını iddia etti, fakat bu yanlıştı. Aslında %90’lık kısım, HIV ilaçları, acil gıda yardımları ve diğer hizmetleri kapsıyor. İlk kararname, acil gıda yardımları ve İsrail ile Mısır’a askeri finansman için istisnalar içeriyordu.

Yeni Amerika Yaklaşımı

Bu yeni yaklaşım, yalnızca “Önce Amerika” değil, “Önce ve sadece Amerika” demek anlamına geliyor. Yardım kesintileri, Çin’in global gelişim inisiyatifini güçlendirirken, insanlar aşırılıklara yöneliyor. ABD’nin yardım iptalleri, yalnızca ülkeyi zayıflatmakla kalmıyor, aynı zamanda dünyadaki en zengin ekonomilerdeki yardım bütçelerini de olumsuz etkiliyor.

ABD’nin cömertliği genellikle bir hayırseverlik olarak görülse de, daha istikrarlı bir dünya yaratmak herkesin çıkarına. USAid’in görevleri, bulaşıcı hastalıkların yayılmasını önlemekte ve insanları daha iyi bir yaşam sürdürmeye yardımcı olmaktadır. “Amerika birinci” anlayışı, dünyanın karşılaştığı sorunları göz ardı ederek, küresel yardımları zedeleyecek bir yaklaşım sergilemekten başka bir anlam taşımıyor.

Gordon Brown, Birleşmiş Milletler’in küresel eğitim özel elçisi ve 2007-2010 yılları arasında Birleşik Krallık başbakanıydı.