Türkiye’de PET çekimlerinde o şekerli sıvı nereden geliyor?
09 Şubat 2025

Türkiye’de kaç tane PET cihazı veya onun daha da gelişmiş versiyonu olan PET/CT cihazı olduğunu epey aramama rağmen bulamadım. Ama yıllar önce yapılmış bir çalışmadan anladığım, Türkiye’nin dört bir yanında bu cihazlardan bulunduğu ve her yıl yüzbine yakın PET taramasının yapıldığı.

Bunca çok sayıda tarama yapılabilmesi sadece bu devasa boyutta ve bir hayli de pahalı olması gereken cihazın varlığına bağlı değil. O pahalı cihazlarda tarama yapılabilmesi için başta FDG olmak üzere bütün o diğer radyoaktif materyalin de bulunması gerekiyor.

Ana yazıda anlatmaya çalıştım, bı radyoaktif materyalin “raf ömrü” çok ama çok kısa, dakikalarla ölçülüyor. O yüzden her PET cihazının yakınında bir yerde bu adına “radyofarmasötik” denen üretimi yapan tesislerin olması da gerekir.

Dediğim gibi bu tesiste bir yandan bir siklotron olmalı ki atomların izotopları oluşturulsun, bir yandan da molekül üretimi olabilmeli ki bu atomlar az önce örneğini verdiği FDG’de şekere bağlanabilsin.

Türkiye’de FDG üreten şirketlerden biri de Eczacıbaşı’nın Almanya merkezli Monrol ile ortak firması.

Maalesef açık kaynaklarda yeterli bilgi yok ama bu alanda çalışan çok sayıda özel şirketin varolduğu anlaşılıyor. Ayrıca Sağlık Bakanlığı’nın kendi radyonüklid materyalini kendisinin üretmek istediğine dair de pek çok şey gördüm ama bu üretimin başlayıp başlamadığını bilmiyorum.

Türkiye, hiç kuşkusuz bu denli yüksek teknolojili üretimleri başarabilecek seviyede bir ülke.

İlgili ilgisiz, çoğu zaman da düşük veya orta teknolojili bir sürü şirketi tanırken bu olağanüstü yüksek teknolojili işi yapan nükleer tıp ilaçlarını üreten şirketleri hiç bilmemek de, biz gazetecilerin ayıbı esas olarak.

ÇOK OKUNANLAR