Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı, Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın ‘şaibeli’ dediği, o kurultayda kaybeden Kemal Kılıçdaroğlu’nun ise “Arkladaşlarımın ihanetine uğradım” diye anlatıp Cumhurbaşkanı’nın şaibe iddialarına Genel Başkan Özgür Özel’in cevap vermesini istediği 2023’teki CHP kurultayı hakkında soruşturma açtı.
Savcılık bu amaçla Kemal Kılıçdaroğlu ve CHP’li Akif Hamza Çebi’yi ifade vermeye çağırdı. Kemal Kılıçdaroğlu dün avukatı aracılığıyla bir açıklama yapıp ifade vermeye gitmeyeceğini söyledi.
Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’ndan yapılan açıklamada, “Ankara’da gerçekleşen Cumhuriyet Halk Partisi Kurultayında ‘kurultay günü para karşılı oy kullandırıldığı” şeklinde Bursa Cumhuriyet Başsavcılığı’na yapılan ihbar üzerine yetkisizlik kararıyla evrakın yetki itibariyle Ankara Cumhuriyet Başsavcılığımıza gönderilmesini müteakip Başsavcılığımızca 2024 yılı Ocak ayında soruşturma başlatılmıştır. Soruşturmaya konu olayla ilgili basın organlarında ve sosyal medyada yapmış oldukları açıklamaları nedeniyle Kemal Kılıçdaroğlu ve Akif Hamzaçebi tanık sıfatıyla ifadeye çağrılmıştır. Soruşturmaya titizlikle devam edilmektedir” ifadelerine yer verildi.
Hamzaçebi: İddiaya hala cevap vermediler
CHP’nin 38’inci Olağan Kurultayı’ndaki şaibe iddiaları kapsamında açılan soruşturmada tanık sıfatıyla ifadeye çağrılan eski CHP Grup Başkanvekili Akif Hamzaçebi, “Benim, bizim kurultayımızla ilgili şaibe vs. gibi herhangi bir iddiam yok. Böyle bir bilgiye de sahip değilim. Bir imada da bulunmadım” ifadesini kullandı.
Hamzaçebi, Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’nca yürütülen soruşturma kapsamında tanık sıfatıyla ifadeye çağrılmasına ilişkin olarak sosyal medya hesabından açıklama yaptı. Hamzaçebi, şunları kaydetti:
“Benim, bizim kurultayımızla ilgili şaibe vs. gibi herhangi bir iddiam yok. Böyle bir bilgiye de sahip değilim. Bir imada da bulunmadım. Tanık da değilim. Önceki açıklamama bakılırsa bu görülecektir.
Benim dediğim şudur. Sayın Erdoğan, Sayın Özgür Özel’in CHP Genel Başkanı seçildiği Kurultayla ilgili olarak benim saydığım dördüncü keredir şaibe iddiasında bulunuyor. Erdoğan’ın her dediğine cevap vermek onun gündeminin peşine takılmaktır. Bunu ben de doğru bulmam. Ancak sürekli olarak delegelerimizin iradesine gölge düşürmeyi amaçlayan bu ifadelere sert bir karşılık verip konuyu kapatmak lazımken bu yapılmıyor. Erdoğan’ın bugüne kadar Partimizle ilgili ettiği ağır sözler, hakaretler en sert şekilde karşılığını bulmuştu. Benim söylediğim artık süreklilik arz eden bu iddialar karşısında suskun kalınmamasıdır. Susmak benim kabullenebileceğim bir şey değildir.
Ben Parti yönetiminde olsaydım suskun kalmayıp meydan okurdum. En azından şöyle bir cevap verirdim: ‘Sayın Erdoğan’ın Kurultayımıza gölge düşürmeyi amaçlayan ifadelerini ciddiye almıyorum. Biz Kurultayımızdan, delegelerimizden eminiz. O bize laf edeceğine kendi partisine baksın. Şaibe deyince akla gelen AK Partidir, CHP değil.’
Eleştirim böyle bir cevabın verilmeyerek Erdoğan’ın konuyu sürekli gündemde tutmasına meydan verilmesinedir.”