Trump’a öfkelenmeden tek bir gün geçmeyecek mi?
11 Şubat 2025

Bir yandan bakınca çalışkanlığına hayran kalmamak imkansız. Bu sabah saydım, sadece 10Haber’de bugün Donald Trump diye başlayan 5 tane haber var. Bazen Amerikan basını bile onu takip etmekte, gün içinde yaptıklarını izlemekte ve yaptıklarının olası sonuçlarını yazmakta geride kalıyor.

8 yıl önce, ilk başkanlığı döneminde hiç böyle değildi. Bazı hükümet üyelerini ataması aylar sürmüş, federal hükümetin bir sürü koltuğu boş kalmış, sonra atadığı bazı isimleri sık sık değiştirmek zorunda kalmıştı. İki Dışişleri Bakanı, üç Savunma Bakanı ve üç Beyaz Saray Genel Sekreteri ile çalıştı, üç kez Ulusal Güvenlik Danışmanı değiştirdi.

Oysa bu dönemi öyle değil. Trump etrafında müthiş bir ideolojik ekiple birlikte geldi. Şu ana kadar 200’den fazla Başkanlık Kararnamesi çıkardı, bu kararnameler hep önceden hazırlanmıştı ve onları hazırlayan ciddi bir hukuk ekibi vardı arka planda. Pek çok politika daha göreve gelmezden önce hazırlanmıştı, o sayede anında düğmeye basıldı, daha başkanlığının ertesi sabahı Trump’ın önceden ilan ettiği pek çok şey hayata geçmeye başladı bile.

Bütün bu ön hazırlığa rağmen bir de anında, spontane gelişen politikalar var. Örneğin Trump’ın Gazze’ye el koyma, oradaki 2 milyon Filistinliyi tehcir etme planı bunlardan biri.

Ortaya çıktı ki bunu ilan ettiği basın toplantısından önce ne danışmanlarına bu konuyu danışmıştı ne de bu çapta büyük bir yeni politika için gereken hukuki, ekonomik, askeri zemin konusunda herhangi bir çalışma yapılmıştı.

Önerdiği şeyin etnik temizlik olması, Amerika’yı 2. Dünya Savaşı sonrası kendi çabalarıyla oluşturduğu “insanlığa karşı suçlar” hukukunun suçlularından biri durumuna düşürecek olması bir yana, 2 milyon insan Gazze’yi terk etmeye gönüllü olsa bile bu işin öyle şıpın işi yapılamayacağı, belki on yıllar süreceği çok belli.

Bir an için Mısır ve Ürdün’ün bu 2 milyon Filistinli’yi kabul etmeye hazır olduğunu, o Filistinlilerin de gitmek istediğini hayal edin.

Peki nerede ve nasıl yaşayacak bu insanlar? Onlara sadece yaşayacakları yerleri yapmak yetecek mi? Neyle geçinecekler, nasıl bir ekonomi olacak, güvenlikleri nasıl ve kim tarafından sağlanacak? Okullarını hastanelerini kim nasıl yapıp yönetecek?

Yine hayal bu ya, diyelim Gazze sahiden boşaldı. Ortadaki moloz yığınını kim nasıl temizleyecek? Oraya inşa edilecek tatil köylerini kim yapacak? Finansmanı nereden gelecek?

Bunlar hiçbiri üzerinde düşünülmüş şeyler değil. Öyle olduğu için, bu insanlık dışı ve açıkça suç olan planın en kritik şeyini önceki gün ağzından kaçırdı Trump: Hayır, elbette Gazzeliler Gazze yeniden inşa edildikten sonra topraklarına dönmeyecekti.

Bu konuda bütün dünya şok içinde ama herhalde en fazla şaşıran ve o yüzden samimiyet buhranı içinde konuşmalar yapan insan Binyamin Netanyahu. Filistinlilere soykırım uygulamaya giriştiği gerekçesiyle hakkında uluslararası tutuklama emri olan Netanyahu, Trump’ın önerdiği 2 milyon Filistinliyi Gazze’den sürme konusunu bırakın önermeyi hayal bile edemediklerini söyledi geçen gün. “Şimdi yepyeni bir vizyonla karşı karşıyayız” dedi.

Tamam doğru, ortada yeni bir vizyon var ama bu vizyon sürdürülebilir bir şey mi? Trump 4 yıl sonra iktidardan ayrıldığında ne olacak? Hiç mi Amerika’nın başına “normal” biri gelmeyecek? Hiç mi bugün yapılanların hesabı sorulmayacak?

Hitler ve Naziler de 1933 yılında 1000 yıl sürecek bir iktidar dönemine girdiklerini düşünüyordu. Böyle söyleyenlerin tamamı 12 yıl sonra toprağın altındaydı. Çoğu yakalanıp yargılanmamak için tabancayı şakağına dayayıp kendini ve çocukları dahil bütün ailesini öldürmüştü.

Bugünkü Yahudi devleti, unutmayın biraz da Nazi’lerin öldürdüğü milyonlarca Yahudinin kemiklerinin üzerine bina edildi. 2 milyon Filistinliyi bir günde topraklarından sürmek, 50 bin Filistinliyi öldürmeye benzemez. İnsanın yakasına yapışır ve onu sonsuza kadar takip eder böylesi büyük bir suç.

Hadi diyelim Amerikalılar toplu halde delirdi, Trump’ın her dediği sahiden oluyor. İsrailliler de delirdi mi? Böyle bir şey yapıp hiç sonuç doğurmayacağını düşünmek mümkün mü?

ÇOK OKUNANLAR