Bugün 10Haber’in birinci sırasında yer alan haber beni yüreğimden vurdu. Nasıl olur da bir insanın öldüğü 10 yıl boyunca fark edilemez?
Bu türden bir haberi yıllar önce İngiltere kaynaklı okumuştum. Bir adam, evinde ölmüş, ancak aylar sonra fark edilmişti.
Derken benzer haberler dünyanın sağından solundan ve Türkiye’den de gelmeye başladı. İki yıl önce Marmaris’te evinde ölen bir adam yine öyle aylar sonra bulundu diye günlerce konuşmuştuk.
TÜİK daha geçenlerde açıkladı, Türkiye’de “tek kişilik hane halkı” sayısı giderek artıyor.
Modern hayatın kaçınılmazlıkları belki bunlar ama modern hayat bize aile bağlarını ve arkadaşlık bağlarını zayıflatmamızı söylemiyor ki. Yalnız yaşamak ile hayatta yalnız olmak aynı şey değil.
Dünya Sağlık Örgütü daha yakın zaman önce yalnızlığı bir hastalık olarak tanımladı. Yalnızlık, özellikle de yaşlılıkta yalnızlık insan ömrünü ciddi biçimde kısaltıyor, bunu da kanıtladı bilim.
İngiltere yıllarca yalnızlıkla mücadele için türlü çeşitli sivil kampanyalar yürüttü, sanırım bir ölçüde başarılı da oldu.
Türkiye’de de sanki bu çeşit yaratıcı kampanyalara, yalnızlığın paylaşılmasını sağlayacak işlere ihtiyaç var.