Almanya’da 23 Şubat seçimlerinde en çok oy alması beklenen dört partinin başbakan adayları RTL televizyonunun düzenlediği açık oturumda kozlarını paylaştı. Sosyal Demokrat Partili (SPD) Başbakan Olaf Scholz, Hıristiyan Demokrat Birlik (CDU) Genel Başkanı Friedrich Merz, aşırı sağcı Almanya için Alternatif (AfD) Eş Genel Başkanı Alice Weidel ve Yeşiller partili Ekonomi Bakanı Robert Habeck göç, ekonomi, enerji ve emeklilik gibi halkın gündemindeki konularda politikalarını dile getirdi.
DW Türkçe’nin aktardığına , göç başlığında SPD’nin başbakan adayı Scholz Almanya’daki ‘düzensiz göçü sınırlandırmak için gereken her şeyi yapacaklarını’ söyledi. Scholz, Almanya’daki ‘düzensiz göçmenlerin’ sayısının geçen yıl 100 bin düştüğünü belirtti.
Aşırı sağcı AfD’nin başbakan adayı Weidel ise söz konusu olanın ‘düzensiz’ değil ‘yasa dışı’ göç olduğunu ifade etti. Almanya’da ‘kontrolün kaybedildiğini’ savunan Weidel, AfD’nin ‘hukukun ve yasanın yeniden tesisini’ amaçladığını belirtti.
Hıristiyan Birlik (CDU/CSU) partilerinin başbakan adayı Merz, Scholz’u eleştirerek iltica başvurusu reddedilmiş ve sınır dışı kararı verilmiş daha fazla göçmenin sınır dışı edilmesini savundu. Merz, Afganistan’a daha fazla sınır dışı işlemi yapılması gerektiğini savunurken Yeşillerin başbakan adayı Habeck orada bir ‘terör rejimi’ olduğunu belirtti.
Anketlere göre seçimlerden birinci çıkması beklenen CDU/CSU’nun başbakan adayı Merz, aşırı sağcı AfD ile koalisyon kurmayı reddettiklerini bir kez daha ifade etti.
Hür Demokrat Parti (FDP) ile muhtemel bir koalisyon konusunda ‘büyük şüpheleri’ olduğunu söyleyen Merz hem SPD ile hem Yeşiller ile koalisyona ise açık olduklarının mesajını verdi. Merz “Sanıyorum, sosyal demokratlar bu şekilde devam edemeyeceklerini anladı. Sanıyorum Yeşiller bu şekilde devam edemeyeceklerini anladı. Ve bizim bu ülke için bir planımız var” diye konuştu. Anketlere göre, olası Birlik partileri ve SPD veya Birlik partileri ve Yeşiller koalisyonları ile mecliste çoğunluk sağlanıyor. Ancak anketlere göre FDP’nin oy oranı seçim barajının altında kaldığı için meclise giremeyeceği tahmin ediliyor.
Muhalefetteki CDU ve AfD’nin liderleri, iktidar partilerine (SPD ve Yeşiller) Almanya’daki ekonomik durgunluktan dolayı yüklendi.
Ukrayna savaşı konusunda ise Scholz, Habeck ve Merz büyük ölçüde aynı çizgide yer aldı. Her üç siyasetçi de Rusya’nın saldırısıyla başlayan savaşta Ukrayna’ya destek vermeyi sürdürecekleri mesajı verdi ve Amerika Birleşik Devletleri (ABD) Başkan Yardımcısı J.D. Vance’in Münih Güvenlik Konferansı’nda yaptığı konuşmayı eleştirdi.
Her iki konuda da AfD lideri Weidel ise yalnız kaldı. Vance’ten övgüyle söz eden Weidel Almanya’nın ‘Ukrayna’ya artık silah göndermemesi’ gerektiğini savundu. Weidel, Almanya’nın ‘uluslararası çatışmalarda tarafsız bir arabulucu’ rolü oynamasının çok daha iyi olacağını belirtti.
Habeck ise buna karşılık Rusya’nın Ukrayna’ya saldırısını ‘Batı’nın değerler topluluğuna, hukuk devletine ve demokrasiye cepheden bir saldırı’ olarak niteledi. Merz de saldırının ‘uluslararası hukuka aykırı’ olduğunu ifade etti.
Anketlerde son durum
Sonuçları 13 Şubat’ta açıklanan ‘infratest dimap’ anketine göre, Almanya’da Hıristiyan Demokrat Birlik ile Bavyera’da faaliyet gösteren kardeş partisi Hıristiyan Sosyal Birlik’in (CSU) oluşturduğu Hıristiyan Birlik partilerinin yüzde 32 oy oranıyla seçimden zaferle çıkacağı tahmin ediliyor. Kamu yayıncılık kuruluşu ARD’nin yaptırdığı ankette ikinci sırada olan parti ise yüzde 21 oy oranı ile aşırı sağcı Almanya için Alternatif. İktidar koalisyonunu sürdüren SPD ve Yeşiller’in her birinin oy oranıysa yüzde 14 seviyesinde. Liberal çizgideki Hür Demokrat Parti’nin oy oranı yüzde 4. Bu sonuçla FDP yüzde 5’lik seçim barajının altında kalıyor ve parlamentoya giremiyor. Ankete göre Sol Parti’nin oy oranı yüzde 6, bu partiden ayrılanların kurduğu sol popülist Sarah Wagenknecht İttifakı’nın (BSW) oy oranı ise yüzde 4,5 seviyesinde.
