Neden Daha Az Kitap Okuyoruz, Neden Daha Fazla Okumalıyız?
20 Şubat 2025

Hatırlıyorum, hafta içinde Kızılay’daki Zafer Çarşısı’nın alt katında, hafta sonları ise dışındaki ara yollarda eski kitaplar alınıp satılırdı. Gençliğimde kısıtlı cep harçlığımla buradan Varlık Yayınları’nın Rus, Fransız ve İngiliz klasiklerini alıyordum. Arada Zagor, Teksas, Mandrake gibi çizgi romanları da ekleyip, klasiklerin arasına yerleştiriyordum ki, gayri ciddi kitaplar okuduğumuz anlaşılmasın!

Hasan Ali Yücel’in İyi Vatandaş İyi İnsan kitabı benim için bir dönüm noktası olmuştu; tavsiye ederim. Sanırım İş Bankası yayınlarından çıktı yeni baskısı. O kitapları okuyunca, altı kişi yaşadığımız küçük evimizde olmayan kütüphaneme koyamayacağım için gidip Zafer Çarşısı’nda satar, kazancımla yeni kitaplar alırdım. O zamanlar kütüphaneler bu kadar zengin ve kolay erişilebilir değildi. Şimdi ise okur olmak çok kolay ama ne yazık ki daha az kitap okuyoruz. Neden?

Dijital Dünyanın Pençesinde

Dijitalleşme hayatımızı derinden etkiliyor. Sosyal medya, anlık bilgi akışı ve kısa videolar, dikkatimizi sürekli dağıtıyor. İnsanlar artık birkaç cümleyle ifade edilen bir düşünceyi, saatler süren bir roman okumaya tercih ediyor. İnternetteki bilgi bolluğu, bir kitabı okumaya harcanan zamanın “boşa gideceği” düşüncesini pekiştiriyor. Ironik bir şekilde, bilgiye erişim kolaylaştıkça derinlemesine düşünme yeteneğimiz zayıflıyor.

Eğitim Sisteminin Gölgesi

Eğitim sistemimiz de bu durumu etkiliyor. Ezberci bir yaklaşım, öğrencileri kitaplarla yüzeysel bir ilişkiye itiyor. Sınavlar için okunan kitaplar, eğlenceden çok bir zorunluluk haline geliyor. Çocuklar, kitap okumayı bir ödül değil, bir ceza olarak görüyor. Oysa kitaplar, sadece bilgi kaynağı değil; duygusal zekayı geliştiren ve empati yeteneğini artıran yoldaşlardır.

Modern Hayatın Yoğunluğu

Yoğun yaşam koşulları, bireylerin kitap okumaktan uzaklaşmasının bir diğer önemli nedeni. İş, aile ve sosyal hayat derken, insanlar kendilerine ayıracakları zamanı giderek kısıtlıyor. Günün sonunda, dinlenmek için daha az çaba gerektiren televizyon izlemek veya sosyal medyada gezmek daha cazip hale geliyor.

İronik bir durum: zihinsel yorgunluk, zihni açan bir aktivite olan kitap okumaktan alıkoyuyor.

Ekonomik Engeller

Kitap fiyatlarının artması, birçok kişinin bu değerli eserlere erişimini zorlaştırıyor. Kütüphanelerin yetersizliği ve ikinci el kitap piyasasının daralması, okuma alışkanlığını daha da zayıflatıyor. Ironik bir biçimde, bilgiye ulaşmanın en kolay yollarından biri olan kitap, ekonomik engeller nedeniyle lüks bir tüketim nesnesi haline geliyor.

Rol Modellerin Eksikliği

Toplumda kitap okuma alışkanlığını etkileyen bir diğer faktör, rol modellerin eksikliği. Çocuklar, çevrelerinde kitap okuyan yetişkinler görmediğinde bu alışkanlığı edinmekte zorlanıyor. Kitap okuma kültürü yaygın değilse, yeni nesillerin kitaplarla olan ilişkisi zayıflıyor. Ironik olan, kitap okumanın kültürel bir değer olarak algılanmadığı ortamlarda, okuma alışkanlığı giderek azalıyor.

Alternatif Eğlenceler

Son yıllarda diziler, filmler ve video oyunları gibi alternatif eğlence araçları, özellikle gençler arasında kitap okumaktan daha cazip hale geldi. Bu modern seçenekler, kitapların sunduğu derinliği ve entelektüel zenginliği gölgede bırakıyor. Ironik bir şekilde, zihnimizi meşgul eden bu içerikler, bizi düşünmeden tüketmeye itiyor.

Neden Daha Fazla Okumalıyız?

Böyle bir soruyu sormak bile abesle iştigal gibi geliyor bana. Kitap okumak, sadece bir alışkanlık değil; bireyin düşünce dünyasını zenginleştiren, empati yeteneğini artıran ve eleştirel düşünme becerisini geliştiren bir eylem. Okuma alışkanlığı, bireylerin hayatında derin anlamlar katarken, toplumsal bir bilinç oluşturuyor. Kitaplar, insanlara sadece bilgi değil, farklı bakış açıları sunuyor.

Daha fazla okumalıyız çünkü:

Düşünce Zenginliği: Kitaplar, farklı bakış açıları ve deneyimlerle dolu. Her yeni kitap, yeni bir düşünce dünyası açıyor.

Empati Gelişimi: Farklı karakterlerin yaşamlarına tanık olmak, empatinin gelişmesine katkı sağlıyor.

Eleştirel Düşünme: Okuyucu, metinler aracılığıyla sorgulama ve analiz etme becerisini geliştiriyor.

Belki sağlık boyutu, sizi okumaya cezbetmede daha etkili olabilir. Kitap okumanın sadece entelektüel bir aktivite olmadığını, aynı zamanda beyin sağlığı üzerinde de önemli etkileri olduğunu biliyor musunuz? Araştırmalar, düzenli okuma alışkanlığının beyin fonksiyonlarını geliştirdiğini ve zihinsel gerilemeyi yavaşlattığını gösteriyor. Okuma, beynin farklı alanlarını harekete geçiriyor ve bağlantı kurma yeteneğimizi artırıyor. Ironik olan, zihnimizi en çok geliştiren bu etkinlikten uzak durmamız.

Kitaplarla Yeniden Buluşmak

Sonuç olarak, kitap okuma alışkanlığının yeniden canlandırılması, daha bilinçli, eleştirel düşünen ve kültürel olarak zengin bir toplum yaratmamıza olanak tanıyor. Dijital çağın sunduğu kolaylıklara kapılmadan, kitapların sunduğu derinlik ve zenginlikten faydalanmayı öğrenmeliyiz. Ironik olan, bilgiye erişimin bu kadar kolay olduğu bir dönemde, derinlemesine düşünmeyi unutmamız. Kitap okumak, bireysel bir eylem olmanın ötesinde, geleceği şekillendiren güçlü bir alışkanlıktır. Unutmayalım ki, kitaplarla yeniden buluşmak, hayatımızın en anlamlı yolculuğuna adım atmak demektir.

Okumak kadar yazmak da önemli bir fazilet. İyi bir okuyucuyum ama Yelda Cumalıoğlu ve onun Destek Yayınları sayesinde iyi bir yazar da oldum. Çok sayıda kitap kaleme aldım. Okumayan, yazmayan insanların ülkesinde yoksulluk, şiddet ve geri kalmışlık artar; dünya liginde geri sıralara itilen ülkeler olur. Onun için okuyalım, okutalım, yazalım, yazdıralım; genç nesillere örnek olalım. Kitap fiyatlarını herkesin ulaşabileceği düzeye indirmek için devlet destek sağlasın.

ÇOK OKUNANLAR