Ortaklaşa yapılan işleri seviyorum. İyi ortaklar olursa hem süreç hem de sonuç her zaman iyi oluyor. Geçtiğimiz hafta, Kreşendo’nun İKSV’nin Avrupa Birliği desteğiyle yürüttüğü Ortaklaşa: Kültür, Diyalog ve Destek Programı kapsamında hayata geçirdiği Bizi Buluşturan Mekanlar projesinin çalıştayına katılma şansım oldu.
Biz de gün boyunca pek çok mesele belirledik ve çözüm önerileri geliştirmeye çalıştık. Günün sonunda ise yeni dostların telefon numaralarıyla kendi meselelerimize geri döndük. Kreşendo’nun kurucu direktörü sevgili Beril Sarıaltun’un davetiyle katıldığım toplantı, düşündüğümden de verimli geçti.
Beril, projeye ilişkin görüşlerini açılışta şu sözlerle paylaştı: “Bizi buluşturan mekanlar, kentin yaşayan kültürel mirasıdır. Bu proje, kamusal alanlardaki mekânsal tasarım süreçlerine ve kültürel etkinliklere yönelik yeni bir bakış açısı öneriyor. Proje kapsamında yayınlayacağımız rehberin, yerel yönetimlere referans bir kaynak olmasını hedefliyoruz.”
Çalışmanın sonunda yaptığı konuşmada ise çalıştayda ele alınan konuların ve üretilen çözümlerin hayata geçmesi için tüm paydaşların tüm gayreti göstereceğini söyleyerek hepimizin kalbini kazandı. İşte bu netlikte ve eyleme dönük işler, tam da aradığımız tavır.
Bizi Buluşturan Mekanlar projesinin hedefi ne?
Bizi Buluşturan Mekanlar projesi, belediyelerle iş birliği içinde kültür merkezleri, parklar, meydanlar ve pazarlarda gerçekleştirilen kültür-sanat etkinliklerini iyileştirmek için yola çıkmış.
Projeye katılan belediyelerin kamusal alanlarındaki kültür-sanat faaliyetlerinin programlama ve mekânsal tasarım süreçlerinin katılımcı ve kapsayıcı bir anlayışla yürütülmesi amacıyla bir rehber oluşturulması hedeflenmiş.
Çalıştayda, “Yaşadığımız bölgedeki kamusal alanları kültür, sanat ve sosyal paylaşım amacıyla nasıl daha iyi kullanabiliriz?” sorusuna yanıt aradık.
Yaklaşık 40 katılımcının yer aldığı çalıştayda, dört farklı masada çözüm süreçleri üzerine çalıştık. İşin en güzel yanı, masadaki çözüm ortaklarının çoğunu ilk kez tanıyor olmamdı.
Kreşendo ne iş yapıyor?
Özellikle Şişli bölgesinden davet edilen kültür-sanat profesyonelleri, mekân işletmecileri, sosyal girişimler, sivil toplum kuruluşları, özel sektör temsilcileri ve bağımsız sanatçılar bir araya gelerek, belediyelerin kültür politikalarına yön verebilecek yeni programlama modelleri üzerinde yoğun bir çalışma yürüttü.
Kreşendo, müzik sektörünün gelişimi için sanatçılar, sektör profesyonelleri ve müzikseverler için projeler ve etkinlikler düzenleyen bir müzik kurumu.
2021’den beri müzik festivalleri ve sanatçılara yönelik gelişim programları hazırlamanın yanı sıra, kültür-sanat alanında araştırma projeleri geliştirerek bilgi üretmeye devam ediyor.
İKSV’de Anadolu’da ortaya çıkan örnekleri dinlemiştim
Birkaç hafta önce, büyük bir sevgiyle takip ettiğim İKSV’nin Ortaklaşa programını yürüten ekiple bir araya gelmiş ve onların Anadolu’da ortaya çıkan güzel örnekleri anlatmalarını dinlemiştim.
İKSV’nin Avrupa Birliği desteğiyle yürüttüğü Ortaklaşa: Kültür, Diyalog ve Destek Programı, Türkiye genelinde kültür-sanat alanında çalışan sivil toplum kuruluşlarıyla belediyeler arasındaki diyaloğu ve iş birliklerini ortak projeler yoluyla geliştirmeyi; yerelde katılımcı, kapsayıcı kültür politikalarının oluşturulmasını teşvik etmeyi amaçlıyor. İKSV, bu hedef doğrultusunda Marmara Belediyeler Birliği gibi güçlü bir iştirakçiyi de yol arkadaşı olarak yanına almış.
Ortaklaşa’nın uzun vadeli hedefi, katılımcı, kapsayıcı, eşitlikçi ve hak temelli bir kültür ekosisteminin oluşturulmasına katkı sağlamak. Dinlediğim hikâyeler arasında en çok Hibe Programı’na başvuran ve seçilen projeler beni etkiledi.
2025 yılı sonuna kadar devam edecek olan Ortaklaşa kapsamında, sivil toplum kuruluşları ve yerel yönetimlerin kültür-sanat ve kültür politikalarını odağa alan toplam 13 projesi hayata geçmiş. Projeyi ve seçilen projeleri ortaklasa.iksv.org adresinden takip edebilirsiniz.
Benim aklımda kalan bazı projeler ise şunlar oldu:
Adıyaman Kömür 1. Çocuk ve Gençlik Festivali
6 Şubat 2023’te yaşanan büyük deprem felaketlerinin ardından ortaya çıkan, gerçek bir dayanışma hikâyesi. Diyarbakır’dan Önce Çocuklar Derneği, Adıyaman Kömür Belediyesi ile iş birliği yaparak projeyi başlatıyor.
Zorlanılan noktada Diyarbakır Ticaret ve Sanayi Odası devreye giriyor. El birliğiyle Adıyaman’ın Kömür ilçesinde açılan Kömür Kültür Sanat Merkezi’nde, deprem sonrası normalleşme sürecine katkıda bulunmak amacıyla kültür-sanat etkinlikleri düzenlenmiş. İlçede ilk kez gerçekleştirilen bir festivalle çocukların ve gençlerin üretimleri seyirciyle buluşmuş.
Kömür’deki çocuklarla birlikte müziğin ve tiyatronun ufuk açan hayal dünyasına dalmak, hem Diyarbakır’dan gelen kolaylaştırıcı ekip hem de Kömür’deki çocuklar için benzersiz bir deneyim olmuş.
Demir Elma Festivali
Doğu Karadeniz’deki kültür-sanat ekosistemini güçlendirmeyi, sivil toplum ile yerel yönetimler arasındaki iş birliğini katılımcı kültür politikaları perspektifiyle geliştirmeyi hedefleyen çok ortaklı bir festival olarak tasarlanmış.
Şaşırtıcı olmayan bir şekilde, Artvin Borçka’da, bölgeye özgü coğrafi işaretli demir elma meyvesi etrafında şekillenen festival, geçtiğimiz kasım ayında hayata geçmiş. Üç gün boyunca atölyeler, söyleşiler, konserler ve halk oyunlarıyla dolu dolu geçen festival, yöre halkının da yoğun ilgisiyle karşılanmış.
Darağaç Projesi
İzmir’in Konak ilçesinde, sanatçıların hem yaşadığı hem de ürettiği Darağaç bölgesinde kurulan dernek ile Konak Belediyesi’nin iş birliğiyle hayata geçirilmiş. Darağaç ekibi, projeye de ismini veren fermantasyonu, “yüzeyde çürüme gibi görünse de derinlerde dönüşüm ve yeniden doğuşu taşır” sözleriyle tanımlıyor.
Proje kapsamında, Konak’ta belediyeye ait bir kültürel mekânın yeniden işlev kazanması, belediye ile iletişimi güçlendirecek çözüm önerileri geliştirilmesi ve sanatsal faaliyetler aracılığıyla şehrin kültür-sanat sahnesine katkıda bulunulması sağlanmış.
Hatay Akademi Çocuk ve Gençlik Orkestra-Korosu
Hatay Senfoni Orkestrası Kültür ve Sanat Derneği, çocuklarla gerçekleştirdiği müzik çalışmaları ve 6 Şubat depremlerinin ardından yaygınlaştırdığı dayanışma konserleriyle bilinen bir topluluk.
Ortaklaşa kapsamında, depremden etkilenen 60 çocuğa müzik eğitimi sunarak yeteneklerini keşfetmeleri ve geliştirmeleri için bir proje hayata geçiriyorlar.
Çocukları müzikal eğitim sürecine dahil etmeyi amaçlayan bu proje, fırsat eşitliğinin sağlandığı kapsayıcı bir eğitim sistemi kurmayı odağına alıyor. Hem bireyler hem de kurumlar olarak kültür, sanat ve topluluk meselelerinden uzak kalmak mümkün değil.
Çok sesli, çok paydaşlı, işi sahiplenen ve eyleme dönük tasarlayıcılarla birlikte yapılan işleri desteklemek, hem önemli hem de gerekli.