32 kısım tekmili birden İmamoğlu’nun diploma olayı
25 Şubat 2025

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı, Ekrem İmamoğlu’nun 1994’te İstanbul Üniversitesi İşletme Fakültesi’nden aldığı diplomasının geçersiz olabileceğini, İmamoğlu’nun bu fakülteye Girne’den yatak geçiş yaparken evrakta sahtecilik yapılmış olabileceği iddiasıyla bir soruşturma yürütüyor.

Savcılık soruşturmasının temel dayanaklarından biri, savcılığın bu konuda YÖK’ten istediği bir rapor ve o raporda yazılanlar. YÖK raporuna göre İmamoğlu’nun 1990 yılında Girne’deki ‘University College of Northem Cyprus’tan (UCNC) İstanbul Üniversitesi İşletme Fakültesine geçişi “YÖK kararlarına uygun yürütülmedi.”

Buna karşılık İmamoğlu’nun avukatlarına göre o yıl YÖK’ün yatak geçişte denklik diye bir uygulaması yoktu, YÖK sadece yurt dışında alınan üniversite diplomalarının Türkiye’de denkliği olup olmadığını kontrol ediyordu.

Savcılık soruşturması “evrakta sahtecilik”ten söz ediyor ama YÖK’ün raporunda bu konuya hiç girilmemiş. YÖK’ün raporunda yazdığına ve İmamoğlu’nun avukatlarının verdiği bilgiye göre o yıl İstanbul Üniversitesi İşletme Fakültesi içlerinde İmamoğlu’nun da olduğu toplam 51 kişiyi üniversitenin çeşitli sınıflarına yatak geçiş için kabul etmiş. Eğer İmamoğlu için yapılan işlem YÖK’ün iddia ettiği gibi “YÖK kararlarına ve usulüne uygun yürütülmemiş”se diğer 50 kişinin diploması da tartışmalı hale geliyor.

Bundan 35 yıl önce yaşanmış İmamoğlu’nun üniversite diploması konusunun siyaseten bir tane önemi var: Eğer İmamoğlu üniversite mezunu değilse Cumhurbaşkanı adayı da olamaz. Oysa İmamoğlu sadece. üniversite mezunu değil, yüksek lisans mezunu aynı zamanda.

Çok kısaca özetlemek gerekirse mesele şu:

Ekrem İmamoğlu, 1988 Eylül ayında Kuzey Kıbrıs’taki Girne Amerikan Üniversitesi’nde İngilizce İşletme Bölümüne giriyor. Bir yıl hazırlık okuduktan sonra üniversitesinin birinci sınıfını da burada tamamlıyor ve ilk yılın sonunda not ortalaması 4 üzerinden 2,50 oluyor.

Bu arada 1990 yılında İstanbul Üniversitesi İşletme Fakültesi, fakültesine diğer üniversitelerden kabul edeceği öğrenci kontenjanlarını ve yatay geçiş için aradığı şartları belirten bir ilanı Milliyet gazetesinde yayınlıyor.

Bu ilan üzerine Ekrem İmamoğlu İstanbul Üniversitesi İşletme Fakültesi İngilizce bölümüne yatay geçiş yapmak için başvuruyor. İmamoğlu ile birlikte 54 kişi daha aynı başvuruyu yapıyorlar. Fakülte yönetim kurulu kendisine verilen evrakı inceliyor ve bu 55 kişiden 51’inin başvurusunu kabul ediyor.

İmamoğlu bu kabulün ardından fakülteye giriyor ve 1994 yılında da mezun olup diplomasını alıyor.

Aynı İmamoğlu 2014 yılında yüksek lisansa başlıyor ve 2017’de yüksek lisansını da tamamlıyor.

Süreç aslında karmaşık değil ve bu yoldan geçen onbinlerce insan için de son derece tanıdık.

Dün bir yandan İmamoğlu’nun avukatları Prof. Dr. Adem Sözüer ve Mehmet Pehlivan bir basın toplantısı yaparak bu sürece ilişkin hem bilgi verdi hem de ellerindeki evrakı paylaştı. Ancak aynı gün Anadolu Ajansı’nın geçtiği bir haber herkesin kafasını karıştırdı. AA, Savcılığın elindeki YÖK tarafından yazılan raporu elde etmiş ve haberleştirmişti. Haberin en sonunda YÖK raporundan uzunca bir paragraf vardı. Aynen şöyleydi:

“İlgili üniversite rektörlüğü tarafından temin edilen ve tarafımıza gönderilen belgelerden üniversitenin bahse konu mevzuat kapsamında İşletme Türkçe ve İşletme İngilizce yatay geçiş kontenjanlarını nasıl belirlediğinin, İşletme Türkçe ve İşletme İngilizce programları arasındaki kontenjan aktarımının ve kontenjan artırımının ne suretle yapıldığının, belirlenen kontenjanın 51’inin neden İşletme İngilizce programı için kullanıldığının, yatay geçiş başvurularının 14 Eylül Cuma günü resmi çalışma saati sonuna kadar yapılacağı belirtilmesine rağmen neden başvuru tarihi bitmeden Fakülte Yönetim Kurulunun 12 Eylül 1990 tarih ve 24 sayılı toplantısı ile yatay geçiş başvurularının değerlendirilerek karara bağlandığı hususlarının hukuki gerekçesi bulunamamıştır. Tüm bu değerlendirmelere bağlı olarak araştırma konusunun İstanbul Üniversitesi İşletme Fakültesi Dekanlığı tarafından tanınırlık, yatay geçiş, yatay geçiş kontenjanları, ilan süreleri ve yatay geçiş kabulüne dair işlemlerin Yükseköğretim Kurulu kararlarına ve usulüne uygun yürütülmediği kanaatine varılmıştır.”

Söz konusu raporda ayrıca, “İlgilinin yatay geçiş yaptığı 1990 yılında University College of Northem Cyprus’ın (UCNC) YÖK tarafından tanınan üniversitelerden biri olmadığı, ilgili üniversitenin tanınırlığının ancak 1993 yılında Yükseköğretim Yürütme Kurulu tarafından karara bağlandığı, ilgilinin yatay geçiş yaptığı 1990 yılında UCNC’nin yatay geçiş yapılabilecek üniversiteler arasında olmadığı anlaşılmıştır” deniliyor.

Bu konu İmamoğlu’nun avukatlarına soruldu. O zaman anlaşıldı ki avukatlar bu rapordan haberdar. Avukat Mehmet Pehlivan bu konuda şunları anlatıyor:

“Girne Amerikan Üniversitesi’nin bağlı olduğu ABD’deki üniversitenin YÖK tarafından tanınırken, Girne’deki kampüsünün tanınmadığı belirtiliyor. İstismar konusu yapılan belge budur. Yatay geçiş işleminin hukuka uygun olup olmadığı, geçişin yapıldığı tarihteki mevzuata göre incelenir. İmamoğlu’nun yatay geçiş müracaatı Ağustos 1990’da. YÖK’ün istismar edilen kararından 1,5 yıl öncesinden yapılan bir müracaat. İmamoğlu’nun yatay geçiş yaptığı dönemde, tanıma ve denklik şartı yok, böyle bir düzenleme bulunmuyor. Başvurunun uygunluğu değerlendirilirken tanıma ve denklik şartı aranması hukuken mümkün değil. Bu yüzden İÜ’nün ilanında da şartlar arasında tanıma ve denklik koşulu aranmıyor. İmamoğlu’nun ve birçok insanın yatay geçişi tanıma ve denklik üzerinden istismar ediliyor. YÖK’ün tanıma ve denklik işlemlerinin yasal bir dayanağa kavuşması ancak 14 Temmuz 1996 tarihli RG’de yayımlanan yönetmelikle olmuştur. YÖK’ün tanıma ve denklik kuralı, İmamoğlu’nun yatay geçiş müracaatından 6 yıl sonra getirilmiştir. 6 yıl sonra getirilen bir kuralı geriye yürütmeyi hukukla açıklamak mümkün değildir. Peki, 1996’da yayımlanan yasal düzenleme öncesinde tanıma ve denklik işlemi neye göre yapılıyordu? 25 Ağustos 1983 tarihli, YÖK kararıyla kurulmuş, denklik birimince yapılmaktaydı. Daha sonra 1996 tarihinde yayımlanan yönetmelikle, yasal bir dayanağa kavuşmuştur. YÖK denklik birimi tarafından yapılan inceleme, yurt dışından alınan diplomaların Türkiye’de geçerli olup olmadığını inceliyordu yani. Alınan diplomaların tanınmasına dair bir düzenlemeydi. İÜ’nün 1990 tarihli yatay geçiş işlemleri sırasında GAÜ’nün tanınmadığı kararı yoktur. Tanınırlık şartının aranması mümkün değildir.”

Artık traji-komik bir şeye dönüştü: İmamoğlu'na bu kez de 'sahte diploma' soruşturması!Artık traji-komik bir şeye dönüştü: İmamoğlu’na bu kez de ‘sahte diploma’ soruşturması!

ÇOK OKUNANLAR