Gazeteci Ahmet Sever, 65 yaşında hayatını kaybetti. Uzun yıllar Brüksel’den Türkiye’ye haberler geçen, 11. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün Basın Başdanışmanlığı’nı yapan ve son olarak T24’te yazan Ahmet Sever, İstanbul Cihangir’deki evinde hayatını kaybetti. Bilinen bir rahatsızlığı olmayan Ahmet Sever’in kalp krizi geçirdiği düşünülüyor.
T24’ün aldığı bilgilere göre, Ahmet Sever’in Barcelona’da okuyan ikiz oğulları Barış ve Can’ın annesi yapımcı Ayşen Sever, uzunca bir süre telefonla ulaşamayınca yakınlarını aradı. Oğulları Barış ve Can ile Barcelona’da bulunan Ayşen Sever’in kaygılanması üzerine arkadaşları Ahmet Sever’in Cihangir’deki evine gitti.
Kapının açılmaması üzerine emniyete haber verildikten sonra girilen evde, Ahmet Sever’in oturmakta olduğu koltukta kalp krizi geçirerek hayatını kaybettiği anlaşıldı.
Çarşamba günü planlanan cenaze töreni programının, Ayşen, Barış ve Can Sever’in bu sabah Barcelona’dan İstanbul’a gelmelerinin ardından netleşeceği öğrenildi.
Danışmanlığı ve istifası
Abdullah Gül, Ağustos 2007’de Cumhurbaşkanı olmasıyla AKP hükümetleri döneminde de yakın çalıştığı Ahmet Sever’i de Köşk’e götürmüştü. Gül, Cumhurbaşkanlığı makamındaki ilk atamasını, Sever’i Cumhurbaşkanlığı Basın Başdanışmanlığı görevine getirerek yapmıştı.
Cumhurbaşkanlığı, Başbakanlık ve Dışişleri Bakanlığı görevlerinde, yaklaşık 12 yıl boyunca Abdullah Gül’e medya ve iletişim konularında başdanışmanlık yapan Sever, 2014 yılında hükümete yakın medyadaki haberler ve köşelerde tepkilerin hedefi olmuş, Gül’ün yeniden aday olmasının engellenmek istendiği ve AKP içinden beklediği özeni görmediği yolundaki açıklamaları üzerine, dönemin Başbakan Erdoğan’dan tepki görmüştü.
Ahmet Sever, 2014 yılında Köşk’te yapılacak devir-teslim töreninden önce Cumhurbaşkanlığı Basın Başdanışmanlığı görevinden istifa etmişti.
Tanıklıklarını ve anılarını kitaplarında yazdı
Yaklaşık 12 yıl boyunca Abdullah Gül’e başdanışmanlık yapan gazeteci Ahmet Sever’in, ‘Abdullah Gül ile 12 Yıl’ ile ‘İçimde Kalmasın -Tanıklığımdır’ kitapları bulunuyordu.
‘İçimde Kalmasın’ adı ve ‘Tanıklığımdır’ alt başlığıyla Destek Yayınları’ndan çıkan ikinci kitabında Sever, 27 Nisan e-muhtırasından sonra yapılan erken seçimin ardından, 11. Cumhurbaşkanı seçilinceye kadar Gül ve Recep Tayyip Erdoğan arasında gelişen süreci aktarmıştı.
AKP kamuoyu ve medyasında, ‘eşinin başörtülü olması nedeniyle darbe olabileceği’ gerekçe gösterilerek adaylıktan çekilmesi yönünde ‘dönemin Başbakanı Erdoğan’ın görüşü’ olduğu belirtilerek yapılan yorumlardan rahatsız olan Gül’ün, kendi önerisi üzerine basın toplantısı düzenleyerek ’adaylığını açıkladığını’ kaydeden Sever, 11. Cumhurbaşkanı’nın daha sonra “O gün o basın toplantısını yapıp adaylığımı açıklamasaymışım bugün cumhurbaşkanı ben olmayacakmışım” dediğini de aktarmıştı.
“Erdoğan’a küsen Arınç’ın istifadan vazgeçmesi için Gül aracı oldu”
Kurucu kadrosunda yer aldığı AKP ile yaşadığı gerilim “Bu parti Tayyip’in partisi değildir” noktasına kadar varan, ancak Abdullah Gül’ün ‘çatı adaylığı’nın konuşulduğu günlerde Cumhurbaşkanı Erdoğan’la yaptığı görüşmenin ardından “Ben ne AK Parti ne de genel başkanın zarar göreceği bir noktada durmam. Ben iyi bir AK Partiliyim, Milli Görüş çizgisindenim bizim öğrendiklerimiz çizgimizin arkasında durmayı gerektirir” açıklamasında bulunan eski Başbakan Yardımcısı ve TBMM Başkanı Bülent Arınç’la ilgili tanıklıklarına da kitabında yer veren Sever; 2013 yılında, hükümet sözcüsü olduğu dönemde ‘Erdoğan’a küsmesi’ sebebiyle istifa kararı alan Arınç’ı ikna eden ismin de 11. Cumhurbaşkanı olduğunu yazdı. Sever, Arınç’ı geri dönmesi yönünde ikna etmesi için dönemin Dışişleri Bakanı Davutoğlu, Enerji Bakanı Taner Yıldız ve Kültür Bakanı Ömer Çelik’in Gül’ün kapısını çalarak ricacı olan isimler olduğunu da aktarımlarına ekledi.
Meslektaşları üzgün
Birlikte uzun yıllar mesaide bulunduğu gazeteciler ve siyasetçiler, Sever’in vefat haberinin ardından taziyelerini iletti. Gazeteci Banu Güven, “Ahmet’le 35 yıl önce Brüksel muhabiriyken, Berlin Duvarı yıkılırken tanışmış, dostluğumuzu, araya mesafeler girse de bunca yıl sürdürmeyi başarmıştık. ‘Hayır!’ dedirten çok erken bir kayıp oldu bu da. Çok üzgünüm” yazdı.
Gazeteci Murat Yetkin, “Sevdiğimiz arkadaşımız Ahmet Sever vefat etti. Üzgünüz. Allah rahmet eylesin” dedi. Gazeteci Ruşen Çakır, “Çok üzgünüm. Çok çok iyi bir insan, dosttu. Allah rahmet eylesin Ahmet Sever hayatını kaybetti” diye yazdı.
Gazeteci Kadri Gürsel, “Ahmet Sever iyi bir insan, arkadaş ve meslektaşımdı. Çok üzgünüm” dedi.
Erhan Karadağ, “Çok üzgünüm. İyi bir insanı, nazik, açık yürekli bir dostu, Ahmet Sever’i kaybettik. Allah rahmet etsin, ruhu şad olsun” diye yazdı.
Eski Washington Büyükelçisi ve Dışişleri Sözcüsü, 28. Dönem CHP İstanbul Milletvekili Namık Tan, “Canım arkadaşım, dostum, kardeşim Ahmet Sever’i aniden kaybettik. Tarifsiz üzüntü içerisindeyim. Adam gibi adamdı. Ruhu şâd mekânı cennet olsun. Eşi sevgili Ayşen’e ve çocukları Barış ve Can’a başsağlığı, sabır ve metanet diliyorum” dedi.
Gazeteci Derya Sazak, “Mesleğin yüzakı arkadasımız Milliyet’in eski Brüksel temsilcisi Ahmet Sever’i kaybetmenin derin üzüntüsü icindeyiz.Cihangir’deki evinde hayata veda etti cenazesi carşamba günü topraga verilecek Eşi ve oğullarına başsağlığı dilerim Allah rahmet eylesin” diye yazdı.
Gazeteci Semra Pelek, “Ahmet Sever hakkında, yazdığı anı kitabı nedeniyle biri ‘cumhurbaşkanına hakaret’ iddiasıyla açılan üç ayrı dava yıllardır sürüyordu. Umarım yaşamının son yıllarını bu davaların yükü altında geçirmemiştir” dedi.
Gazeteci Yıldız Yazıcıoğlu ise, “Erken ölüm çok üzücü. Ailesine ve yakınlarına başsağlığı diliyorum. Gazeteci Ahmet Sever, basın danışmanı iken ağabey yaklaşımıyla bizimle çalıştı. Ahmet ağabey mesleki merakı, haber arayışımızı anlardı. Cumhurbaşkanlığı takibimizde anlaşamadığımız konular olurdu ancak hep nezaket üslubunu korudu. Aksini hiç görmedim ki sorularım bazen gerilimli konular olsa da karşılıklı görüşme ve güleryüzlü sohbetimiz hiç eksilmedi. Geldiği makamda muhabirliği unutmayan insanlardan biri olarak hatırlayacağım” diye yazdı.