Aylardır, hatta yıllardır, Trump’ın nedense gözardı edilen son derece tehlikeli bir yönünü anlatıp duruyorum.
adamın bu yönü açıldığında insanlar ya konuyu değiştiriyorlar ya da size çıldırmasına az kalmış ya da çoktan çıldırmış bir komplo teorisyeni olarak bakmaya başlıyorlar.
Bazıları da belki duyduklarından ürktükleri için bunları duymamayı tercih de ediyor olabilirler.
***
ama ben yine de konuyu yıllardır gündemde tutmaya uğraşıyorum.
Buna belki inanmayacaksınız ama bu çabam 1994 yılında yana sürüyor.
Sonunda baktım gündelik yazılarla fazla ikna edici olamıyorum sonunda neleri biliyorsam neler yaşadıysam bunları kitaba dönüştürme kararını verdim.
Umarım ‘Tüm Zamanların sonu: Donald Trump’ kitabı nisan ayında isteyenin okuması için hazır olacak.
***
Hemen herkes Trump’ın ne yaptığını ve yapacağını anlayabilmek için seküler analizlere başvuruyor.
Bu analizlerde ABD’nin çıkarları, global güç savaşı, ekonomik çıkarlar, süper güçler arası yarış gibi faktörler öne çıkarılıyor.
Bunlar yok demiyorum tabii ki varlar. Dönemine göre aralarından bir unsur daha ön plana çıkabiliyor.
***
Ama bir de Trump’ı yıllardır belirleyen, onun hayatına yön veren ve verdiği her kararda etkin olan bir başka karanlık yön de var. ve bu temel onun şu andaki bütün hareketlerini kararlarını belirliyor.
***
hareketlerine bakılırsa Trump ABD’nin değil Evangelist cemaatin başkanı. Bu global gücün amacı Trump’ın bu son başkanlık dönemi bitmeden bölgemiz temelinde bir büyük global savaş çıkarmak. Peki bir dini cemaat neden bu kadar fazla savaş neden istesin diye sorabilirsiniz tabii. O savaş süresinde İsa’nın bir mesih olarak dünyaya geleceğini düşünüyorlar da ondan istiyorlar bu savaşı.
İşte bu nedenle Evangelist cemaatin kontrolündeki ABD, İsrail devleti ile bu savaşı çıkarmak için bir çok adımı atıyorlar.
Eğer biz Gazze’de yaşanmış olanları, Batı Şeria’da yakında olacakları, Suriye’nin genelinde ve kuzey doğu Suriye’de Fırat’ın batısında yaşanacakları gerçekten anlamak istiyorsak ,Trump’ın bu dini savaş çıkarmak inancını da bilip anlamak zorundayız.
yakında geleceğini söylediğim kitabım benim olan biteni bir de bu açıdan alıp anlatmak çabamın bir ürünü.
***
ben yıllardır ABD yönetiminin bu büyük savaş amacını anlatırken bir konuya derinliğine girmeyi ihmal etmiştim. Başkan(Başkomutan) evangelist, Savunma bakanı evangelist, Genel Kurmay Başkanı da evangelist olsa dahi koskoca ABD ordusununu bu amaç doğrultusunda yönlenmeye nasıl ikna edecekler bunu derinliğine bugüne kadar fazla ele almamıştım.
Tamam emir-komuta zinciri ABD ordusunda çalışır ama erleri, çavuşları ve alt düzeydeki subayları dini savaş savaş amacına gönülden katılmaya ikna eeceğiniz de işin önemli boyutu.
***
abd ordusuna gönüllü katılmış askerlerin son yıllarda gücü çok büyüyen evangelist camiadan olması ihtimali gayet tabii ki büyük.
Ama işin bir başka boyutu da varmış ,ben bunu çok sevdiğim ve erken kaybetmiş olmamızdan çok üzüldüğüm gerçek bir kamusal entelektüel olan Christopher Hitchens’ın makalelerinin derlemesi olan ‘Arguably’ adlı 780 sayfalık kitabına tekrardan göz atarken anladım.
***
ABD ordusunda army chaplain ( askeri din adamı) denilen bir kategori var. bunlar askerlerin dini tavsiye almak ihtiyaçlarını karşılıyorlar ve özellikle kıtalara pazar ayinlerinde konuşuyorlar. şimdi Hitchens’den öğrendim ki bu chaplain grubunda uzun süredir evangelistler çok güçlenmiş ve cemaatin görüşlerini yayıyorlarmış.
başkomutan dini savaş emri verdiğinde genel kurmay başkanı gereğini yaptığında bu askeri dini personelin ordu tabanında çok işe yarayacağına da eminim