Adı açıklanmayan 40’lı yaşlarındaki erkek hasta öyle yğksek seviyede bir kalp yetmezliği yaşıyordu ki, yatağından ayağa kalkması onu nefes nefese bırakmaya yetiyordu.
Doktorlar, kesin kalp nakli gerektiğine karar verdiler ama ortada ona nakledilecek kalp yoktu, hastanın beklemesi gerekiyordu ve onun bekleyecek vakti yoktu.
Bunun üzerine ta 2001 yılında bir biyo-medikal mühendis olan Daniel Timms’in icat ettiği, yıllar içinde daha da geliştirilen bir yapay kalbe, BiVACIR adı verilen cihaza müracaat edildi.
Mucit Daniel Timms’in babası bir tesisatçıydı ve o biyo-medikal mühendis olduğunda hala babasına yardım için sık sık atölyeye de giriyordu. İnsan dolaşım sistemini taklit eden araçlar yapmayı kafasına koymuştu, sonunda BiVACOR adını alan titanyumdan bu “makine” kalbi yaptı.
Aslında tıp dünyasında makine kalpler epeydir var. Ancak bunlar büyük araçlar ve vücudun içinde değil dışında, genellikle bir çanta içinde taşınıyor. Tabii bu aletle kalbi desteklenen hastanın sokağa çıkması ise söz konusu bile değil.
Oysa BiVACOR çok küçük, gerçek bir kalp boyutunda. Bir pile ihtiyaç duyuyor, bu pil de şok büyük değil.
Geçen yıl hastaya bu yapay kalp takıldı. Takıldıktan birkaç hafta sonta hasta gücünü o kadar kazandı ki, doktorlar onu evine yollamaya karar verdi ve taburcu etti.
Tam 105 gün sürdü hastanın bekleyişi, en sonunda bir kalp bulundu ve 12 Mart günü bu kalp hastaya nakledildi, titanyum kalp ise çıkarıldı.
Bu bir çeşit mucize aslında; çünkü daha öncve kimse 105 gün boyunca yapay bir kalple hayatta kalmamıştı.