Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Milli Savunma Üniversitesi’nde Kara Harp Okulu öğrencileriyle iftar programında bir araya geldi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Çanakkale Zaferi’nin, Balkan Harbi’nden ve üst üste gelen ihanetlerden yorgun düşmüş, işgalci güçlerin “hasta adam” olarak gördükleri bir milletin yeniden şahlanışının ve dirilişinin müjdecisi olduğunu ifade ederek, şunları kaydetti:
“Genciyle, yaşlısıyla, kadını ve erkeğiyle el ele, yürek yüreğe verip zaferle taçlandırdığımız Milli Mücadelenin fitili Çanakkale Zaferi ile ateşlenmiş, bu zafer milletimize taptaze bir kıyam ve diriliş ümidi aşılamıştır. Milletimizin hücrelerine işleyen şehadet bilinci İstiklal Harbi’nde tüm ışıltısıyla bir kez daha parlamış, dünyanın diğer milletleri için mümtaz bir mücadele örneği teşkil etmiştir. Kore’de, Kıbrıs’ta ve daha pek çok yerde Mehmetçik’in sergilediği vakur ve erdemli tavır milli kimliğimizin tarihe düştüğü birer eşsiz not hükmündedir. Merhameti ve merhameti kadar mücadelesiyle de örnek bir ecdadın ahfadı olmaktan hepimiz iftihar ediyoruz. Burada şunu da büyük bir gururla ifade etmek istiyorum, 110 yıl önceki hayasız akınları nasıl bozguna uğratıp vatanımızın birliğini, milletimizin dirlik ve kardeşliğini temin ettiysek bugün de aynı azim ve kararlılıkla mücadelemizi sürdürüyoruz.”
“Bizi kıyasıya eleştirenlerin çoğu şimdi bize hak vermeye başladı”
“Ülkemizi hedef alan sinsi planları, hain emelleri, karanlık senaryoları arkasında kim olduğuna bakmadan tek tek yırtıp atıyoruz.” ifadelerini kullanan Erdoğan, şunları söyledi:
“Devletimizin payidar, milletimizin ebediyen muzaffer ve muvaffak olması için ne yapılması gerekiyorsa onu yapmaktan bir an olsun çekinmiyoruz. Şu gerçeği artık dost düşman fark etmeksizin artık herkes ikrar etmektedir. Türkiye, Avrupa ve Orta Doğu başta olmak üzere dünyayı etkisi altına alan değişim fırtınasını en hazırlıklı karşılayan ülkelerden biridir. Son dönemde uluslararası basında ülkemizle ilgili çıkan değerlendirmeler ülkemizin başarılarını açıkça teyit ve tescil etmektedir. Daha üç beş sene öncesine kadar bizi kıyasıya eleştirenlerin çoğu şimdi bize hak vermeye başladı. Suriye ve Filistin’de takip ettiğimiz insani, vicdani ve onurlu politikaların ne kadar isabetli olduğu bugün herkes tarafından açıkça dillendiriliyor. Rusya-Ukrayna arasındaki savaşta ilk günden beri izlediğimiz dengeli tutumun doğruluğu bugün daha iyi anlaşılıyor. Aynı tabloyu Libya’dan Sudan’a, Somali’den Karabağ’a, Balkanlar’dan Doğu Akdeniz’e pek çok yerde görüyoruz.”
“FETÖ’cü alçaklarla mücadelemiz hız kesmeden devam ediyor”
Gazi Mustafa Kemal’in “Yurtta sulh, cihanda sulh” ilkesini “Daha adil bir dünya mümkündür” şiarıyla birleştirerek girişimci bir dış politika tasavvuruyla Türkiye’yi küresel bir oyuncu haline getirdiklerini vurgulayan Erdoğan, “Ülkemiz içindeki bazı çevreler halen kabullenmese de doğru zamanda hayata geçirdiğimiz doğru stratejimiz sayesinde bugün doğu ve batıyla eşit ilişkiler geliştiren, küresel adaletsizliklere korkusuzca tepki veren, milli politikalarını her şart altında kararlılıkla uygulayan, çıkarları ile değerleri arasında tercih yapmak mecburiyetinde kalmayan bir Türkiye gerçeğine kavuştuk.” dedi.
Erdoğan, Türkiye Yüzyılı’nı adım adım inşa ederken milletin şevkini, azmini ve cehdini kıran engelleri de teker teker kaldırdıklarını belirterek, konuşmasına şöyle devam etti:
“15 Temmuz gecesi milletin namusuna emanet ettiği silahlarla devletimizi işgale yeltenen FETÖ’cü alçaklarla mücadelemiz ihanetin üzerinden geçen yaklaşık 9 yıla rağmen hız kesmeden devam ediyor. Finans desteği ve eleman havuzunu önemli ölçüde yitiren bu hain şebeke, Pensilvanya’daki elebaşının ölümü sonrasında çöküş dönemine girmiştir. Tıpkı hain elebaşı gibi örgütün de son nefesini vereceği günler yakındır. Aynı şekilde, 40 yıldır başımıza musallat edilen bölücü terör belasından ilelebet kurtulmak için de yoğun bir çalışmanın içindeyiz. 85 milyon vatandaşımızın tamamının kardeşlik şuurunu perçinleyecek, müreffeh geleceğini güvence altına alacak, iç cephemizi güçlendirecek terörsüz Türkiye hedefimize doğru emin adımlarla ilerliyoruz. Bölgemizin hasretini çektiği kalıcı barış ortamına kavuşmasını sağlayacak bu çalışmaların semeresini inşallah yakında göreceğiz. Bizim gayemiz son iki asırdır kimi zaman etnik, kimi zaman mezhebi fay hatları üzerinden sahnelenen planları tarihin çöp sepetine yollamaktır. Derdimiz huzurdur, kardeşliktir, muhabbettir, kader ve gönül birliğini bu topraklarda ilelebet hakim kılmaktır. Allah’ın izniyle bu amacımızda da muvaffak olacağız.”
“Coğrafyamızı zulme boğmak isteyenlerin sonuna kadar karşısında duracağız”
Konuşmasında, bir asır evvel olduğu gibi istilacı heveslerle bu coğrafya üzerinde ameliyat yapmaya yeltenenlerin karşılarında Türkiye’yi bulacağını belirten Erdoğan, “Şunu çok açık ve net söylemek isterim; Arzımevut hezeyanıyla coğrafyamızı kana, gözyaşına ve zulme boğmak isteyenlerin sonuna kadar karşısında duracağız.” ifadesini kullandı.
“Siyonist rejim dün gece Gazze’ye düzenlediği vahşi saldırılarla masumların kanından, canından ve gözyaşından beslenen bir terör devleti olduğunu bir kez daha gösterdi.” diyen Erdoğan, “330 masumu düşünebiliyor musunuz? Bir sahur vaktinde bu siyonist rejim maalesef soykırım yaparak katletmiştir. Çoğu çocuk ve kadın. Akşam aldığım haberle 400’ün üzerinde kardeşimizin şehit edildiği vahşetin sorumluları döktükleri her damla kanın hesabını vereceklerdir.” açıklamasında bulundu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, bugün masum çocukları, bebekleri ve kadınları yakan ateşin, bu şımarıklıkla, bu cinnet haliyle, bu pervasızlık ve küstahlıkla devam edilirse elbet bir gün çırayı tutanları ve ateşe benzin dökenleri de saracağını dile getirerek, “Türkiye olarak bu mübarek günlerde Gazzeli mazlumların ve Filistinli kardeşlerimizin yanındayız. Katliamların durması, sükunetin tesisi ve ateşkesin tekrar sağlanması için diplomatik çabalarımızı artırarak sürdüreceğiz.” ifadesini kullandı.
“Savunma ve havacılık ihracatımızı 7 milyar doların üzerine çıkardık”
Erdoğan, milletin medarıiftiharı kahraman Türk ordusunun eriştiği yüksek caydırıcılık kapasitesiyle küresel düzeyde müessir bir güç haline geldiğini belirterek, son dönemde yapılan yüksek teknoloji hamlesiyle yerlilik oranının yüzde 20’lerden yüzde 80 seviyesinin üzerine taşındığını, savunma sanayisi alanında parmakla gösterildiklerini söyledi.
Kendi mühendisleriyle ürettikleri İHA, SİHA, uçak, helikopter, gemi, denizaltı ve daha nicelerinin, güvenlik mimarisinin ulaştığı seviyeyi ortaya koyduğunu belirten Erdoğan, şöyle devam etti:
“Savunma ve havacılık ihracatımızı 2024’te bir önceki yıla göre yüzde 29 oranında artırarak 7 milyar doların üzerine çıkardık. Son 10 yıl içinde 185 ülkeye 230 çeşit savunma sanayi ürünü ihraç ettik. İnşallah kısa bir zaman içinde ikinci uçak gemimizi de yapıyoruz, yapacağız. Sadece geçtiğimiz yıl toplam değeri 10 milyar doları aşan sözleşmelere imza attık. 180 farklı ülkeye ihracat gerçekleştirdik. İnşallah bu sene çok daha yüksek rakamları yakalayacağız.”